Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
GÜNLÜK – 04/02/2020 – Bölüm 2
GÜNLÜK – 04/02/2020 – BÖLÜM 2
Ben önde onlar arkada kayalıkların üzerinden sahile doğru hareket ettik. Sahile gelidğimizde iki kadın iki yanımdan koluma girdi tekrar ve iki tarafımdan yanaklarıma birer busse kondurdular. Arabaya doğru giderken “Aa.. bunlar gitmemişler” diye mırıldandı Hülya. Genç ve sarışın bir çift biraz ötede kucak kucağa büyükçe bir kayaya yaslanmışlar ayakta ve birbirlerine sarılmış usul usul öpüşüyorlardı. Bizi fark edince öpüşmeyi bıraktılar ve selam verdiler gülümseyerek. Biz de onlara selam verdik ve arabaya doğru yöneldik elimizde. “Pardon” diye sseslendi oğlan ingilizce. Dönüp bakınca “Fazla biranız va mı, biz akıl etmemişiz de” diye sordu. “Tabi.. Biz zaten gidiyoruz, bunları size verebiliriz” diye yanıtladım. Kızlar arabaya doğru yürürken ben de çifte doğru yürüyüp biraları onlara uzattım. “Teşekkürler” dedi oğlan. “Rica ederim, keyfini çıkarın” diye yanıtladım ingilizce. “Çıkaracağımıza eminim” diye güldü oğlan. “En azından senin yarın kadar diye ekleyip kız arkadaşını gösterdi. Anlam verememiştim. “İyi eğlenceler” diyerek arabaya yöneldim.
“Hadi gidelim” diye kontağı çevirdim. “Ama nereye?” diye güldüm. “Yakınlarda 5 yıldızlı bir otel var oraya gidelim, rahat ederiz” dedi hülya ve o otele gittik.Oraya gidip bir oda kiraladık. Resepsiyondaki bayana 3 kişilik bir oda diyince kız kafasını kaldırıp bakmıştı üçümüze gülümseyerek. Gamze ve Hülya önce gülümsediler ancak sonra sanırım biraz utanıp geri çekildiler resepsiyon deskinden kimliklerimizi verir vermez. Esmer kız kimlikleri alıp baktı. Sonra gülümsedi hınzırca. “Şanslı bir beysiniz” diye mırıldandı kayıt işlemlerini yaparken. “Teşekkür ederim” diye yanıtladım. “Sağımızdaki ve solumuzdaki odalar boş olursa sevinirim” diye rica edince gülümsedi yine hınzırca. “Tamam, zaten otel boş, size x katta bir oda vereyim o zaman, hem de deniz manzaralı, perdeleri kapatmak zorunda kalmazzsınız” diye ekledi sinsi sinsi gülerek. “İşini bilen insanları hep takdir etmişimdir” diye yanıtladım ve 100 lira bahşiş bıraktım. Gözleri parlamıştı bahşişi görünce. “Hatta sizi koridoun sonunda köşedeki suite upgrade edeyim, daha rahat edersiniz. Odanıza da meyve ve şarap yollayayım hemen” diye ekledi. Kız resmen anlamıştı ne yapacağımızı sakni ve “Unutulmaz bir gece yaşamanız için yapabileceğim birşey olur ise bana 0 a basarak ulaşabilirsiniz, ismim Esra Cenk Bey” diye gülümseyerek uzattı odanın anahtarını. “Teşekkür ederim, eğer olur ise seni arayacağımıza emin olabilirsin” diye yanıtladım göz kırparak. Bellboy’a bakındı önce. Arka taraftaki ofise baktı. Bir bellboy çocuk çıktı deske. “Ben size eşlik edeyim Cenk Bey” diyerek deskten çıkıp önümüze düştü. Asansöre binip odaya çıktık. “Vayy… Suite oda…” diye güldü kızlar. “Esra hanım sağolsun, bizi upgrade etti. Üstelik meyve ve şarap da ikram ediyor” dedim. “ahh.. evet, hemen onu da söyleyeyim” diye telefona uzanıp oda servisine bilgi geçti. Resmen lebi derya deniz manzarası vardı karşımızda. “Suite oda, tam köşede, keyifli bir gece geçirmenizi dilerim” diye güldü odadan ayrılırken. “Bu arada Gamze ve Hülya hanım, tekrar hoşgeldiniz. Bana ihtiyacınız olur ise ismim Esra. Unutulmaz bir gece geçirmeniz için yapabileceğim başka birşey varssa seve seve” diye elini uzatıp ikisiyle de tokalaştı ve odadan çıktı. “Hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyorum, kız resmen ne yapacağımızı anladı” diye güldü Gamze. İki odalı suit.. deniz manzarası… Balkona çıkıp biraz dışarıya bakındık. Esra gerçekten özel bir oda vermişti. Balkonda dahi sevişsek, bizi kimse göremezdi. Perdeleri kapatmaya dahi ihtiyacımız yoktu. Önce Gamze ile sonra da Hülya ile öpüştük usul usul ellerimiz kıyafetlerimizin üzerinden birbirini okşarken.
Sarmaş dolaş içeri girdik. Ayakta vücutlarımızı okşamaya devam ettik bir müddet daha. Usul usul sevişmeye başlamıştık. Gamze ve Hülya üzerimdekileri çıkarmaya odaklandılar ve bir çırpıda üstümü tamamen çıplak bıraktılar. Sonra beni üçlü koltuğa yerleştirdiler. Bir sigara yaktım. İki kadın ayakta öpüşmeye başladı. Dilleri ağızlarının dışında birbirlerine değiyor, birbirlerinin dillerini yakalayıp somuruyorlar, dudaklarına küçük ısırıklar bırakıyorlar, elleri birbirlerinin kalçalarını okşuyor, sıkıp bırakıyordu. Önce Hülya Gamze’nin üsstünü çıkarmaya başladı. Açığa çıkan her ten noktasına küçük bir öpücük konduruyordu. Başından ve kollarından kurtardıktan sonra odanın bir diğer ucuna atmıştı. Hülya, Gamze’nin sütyenini çıkarmadan önce göğüslerini okşadı hafifçe ve sütyenin kopçasını çözüp onları serbest bıraktı. Elleriyle hafifçe okşayıp birkaç dil darbesi attı. Gamze Hülya’nın başını yakalayıp dudaklarına çekti ve bu kez o Hülya’nın üzerindekileri çıkarmaya başladı aynı yavaşlıkla. Aletim kaskatı olmuştu. Pantolonumun fermuarını açtım ve aletimi dışarı çıkardım. İki kadın bakıp gülümsediler. Hülya bana doğru yönelecekti ki Gamze onu bırakmadı ve üzerinde sütyen dahil herşeyi çıkarıp bir kenara fırlattı. Sonra da Hülya’nın göğüslerine yumuldu. Elleriyle onları sıkıp yoğuruyor, dişleriyle göğüs uçlarına küçük ısırıklar ve dil darbeleri atıyordu ki kapı çaldı. “Oda Servisi” diye sesslendi bir bayan. Ses yabancı gelmemişti. Esra’nın sesiydi. “Bir saniye” diye seslenip aletimi kilodumun içine soktum. Bu arada kızlar da kikirdeyerek yatak odasına geçip kapıyı kapattılar. Normalde bir resepiyonistin, hele bayan bir resepsiyonistin sık yaptığı bir şey değildi bu durum. Bir anda beynimde Esra’nın daha kayıt esnasında dahi söyledikleri, yaptıkları aklıma geldi. Esmer teni, siyah gözleri, uzun siyah saçları… Ceketinin altında dahi belli olan dolgun göğüsleri, koyu pembe dudakları, dizinin tam hizasında biten lacivert eteğinin altındaki biçimli kalçassı, düzgün bacakları ile aslında bu kız hiç de fena değildi. Değil di de bu sıradışı tavır ve tutumun sebebi ne olabilirdi… Bu kız neyin peşindeydi diye düşünerek kapıyı açtım. “Cenk bey merhaba, kusura bakmayın, oda servisi yoğun olunca ben getirmek zorunda kaldım.” diye oda servisi arabasının arkasında duruyordu. “Yok, önemli değil… çok kibarsın” diye arabayı içeriye almak istedim. Gözlerinin pantolonumun önünde olduğunu fark ettim bir anda. “Böldüğüm için özür dilerim, müsadenizle ben içeri yerleştirip servis etmek isterim” diye güldü gözlerini yukarı doğru kaldırırken. “Tamam” diyebildim. Esra servis arabasıyla odaya girdiğinde yerde Hülya ve Gamze’nin sütyenleri etrafa atılmış vaziyetteydi. “Gerçekten böldüğüm için özür dilerim” dedi tekrar ortalığa göz gezdirip bakışlarını tekrar pantolonumun önüne kilitlediğinde. Tekrar arkasını döndüğünde önüme baktım. Aletim siyah boxerimin içinde ancak fermuarım açıktı ve tüm ihtişamı ile belli oluyordu. Bu arada odaya eşlik ederken dizinin hemen üstünde olan eteği bir iki karış daha yukarı çıkmıştı. Masanın kenarlarını açarken aşağı doğru çömeldiğinde eteğinin yırtmacından verdiği frikik tam kalçalarının altında bitiyordu resmen. Ve tam oraya odaklandığında bakışlarımı yakalamış olmasına rağmen düzeltmemiş ve üstüne gülümsemişti. Masanın kenarlarını açarken öne doğru iyice eğilmiş, dügün bacaklarının üzerindeki şekilli kalçasını baştan çıkarıcı bir manzara ile gözlerimin önüne sermişti resmen. “şarabınızı açmamı ister misiniz?” diye şarap şişesiyle döndüğünde, üniformassının ceketinin ön düğmesi açılmış, gömleğinin de üstten iki düğmesi açık, beyaz sütyeninin kenarlarını göstermeyi başarmıştı. “Teşekkür ederim, ben hallederim” diyerek gülümsedim. Masaya şarap şişesini bırakıp odanan çıkmak üzere harekete geçmişti sonunda Esra dolgun ve şekilli kalçalarını bir sağa, bir sola kırıtarak. Kapının önünde durup yüzünü bana döndü. “Bir isteğiniz olur ise beni hemen arayın” diye tekrarladı gözleri önce pantalonumun önündeki kabarıklığa sonra da yüzüme doğru baktığında gülümseyerek. Elimi cebime attım ve bir 100 TL daha çıkarıp uzattım. Avcunu uztanıca boşta olan elimle elini avcumun içine aldım ve parayı avcuna öyle bıraktım. Olumsuz hiçbir tepki vermemişti. Aksine yüzünde hınzır bir gülümseme daha belirmişti. “Teşekkür ederim Esra Hanım” dedim. “Ben teşekkür ederim Cenk Bey” diyerek ayrıldı odadan.
Suitin kapısını kapatıp yatak odasına yöneldim. Kapıyı açtığımda Gamze ve Hülya çoktan başlamıştı sevişmeye. İki kadın çırıl çıplak Gamze altta Hülya üsstte öpüşüyor, birbirlerinin vücutlarını okşuyorlardı. Ben girer girmez doğruldular ve iki elimden tutup beni direk yatağa çektiler. Öpüşmeyle zaman kaybetmeden ikisi birden pantolonuma saldırdılar. Bir çırpıda aşağı çektiler pantolonumu ve bokserimi. Sonra ikisi birden beni yatağa devirip çoraplarımı, paantolonumu ve boxerimi çıkarıp fırlattılar odanın bir köşesine. Gamze sol taraftan, Hülya sağ taraftan dillerini aletimin yanlarına yapıştırıp sapından başına doğru kaydırdılar başlarını. Başının sol yarısı birinin, sağ yarısın diğerinin dudaklarının arasında ve iki kadın birbirleriyle öpüşmeye çalışıyorlardı. Dirseklerimin üzerine doğrulup onların keyifle aletimi yalamalarını seyretmek hoşuma gitmişti. “Yarrağına bayıldım” diye mırıldandı Hülya bir eliyle sapından kavrayıp başını ve geri kalanın tamamıını ağzına yerleştirmeye çalışmadan hemen önce. Gamze ise bana yönelmişti doğrulup. Öpüşmeye başladık önce. Dirseklerimin üzerinde durmak yorucu olacağı için kendimi geriye doğru çekip sırtımı yatak başlığına dayadım. Gamze dolgun göğüslerini ağzıma yerleştirirken bir bacağını üzerimden atıp göbeğimin üzerine oturmuştu. İki göğsünü ellerimle kavrayıp yoğurdum biraz, sonra da tekrar onu kendime çekip göğüslerini somurmaya başladım. Hülya alt tarafta aletimle ağzını becermeye devam ediyor, sapından kavradığı aletimi arada Gamze’nin kalçalarına bir cop gibi vurup kikirdiyordu. “Gamze…. Bunu içinde düşünemiyorum” diye gülüp tekrar ağzına sokarken Gamze dizlerinin üzerine doğruldu ve tertemiz kadınlığını dilime sundu. Kalçalarından kavrayıp ağzıma yaklaştırdım kadınlığını ve yalamaya başladım. Bir elimi kalçalarında bırakıp, diğerini sol göğsüne uzattım ve avuçladım. Bu esnada Hülya’nın kucağıma hareketlendiğini hissettim ki iki elinin birden Gamze’nin göğüslerine yerleşmessi uzun sürmedi. Aletimi göbeğime doğru yatırıp kadınlığıyla üzerinde ileri geri kaydırmaya başladı kendini… Biraç kez ileri geri hareket ettikten sonra aletimin başını yakalayıp tekrar dikleştirdi ve kadınlığının dudaklarıyla buluşturdu. “offf….” diye inledi. Yavaşça oturmaya başladı üzerine. “Koca yarraklı” diye inledi… “Böyle alamıyorum” diyerek kendini yana devirdi. Gamze’yi de kolundan çekip üzerine çekti ve ikisi tekrar sevişmeye başladı. Doğrulup Hülya ve Gamze’nin bacak arasına yerleştim. Kadınlıkları terzemiz, pırıl pırıl parlıyordu. Bir elimle ikisinin kadınlığını yukarıdan aşağıya doğru okşarken, diğeriyle de üstteki Gamze’nin kalçalarını okşayıp birkaç tokat attım. “Hadi artık Cenk, sok onu içime” diye mırıldanıp Gamze’yi üzerinen kenara attı. “Azgın orospu” diye kikirdedi Gamze Hülya dirseklerinin üzerine doğrulup bacaklarını dirseklerinden kırıp iki yana açarken. Aletimin başını kadınlığının dudaklarına sürtüp biraz kayganlaştırdım ve yavaşça ittirdim. “Yavaş, ne olur yavaş, çok büyük” diye inledi Hülya. Gerçekten sıkıydı kadınlığı. Gamze de Hülya’nın kadınlığına girişimi seyretmeye başlamıştı. Ben ittirdikçe Hülya yüzünü geriyor, dişlerini sıkıyor “acıyor…yavaş yavaş ne olur” diye mırıldanıyordu. “Alışırsın az sonra” diye sseslendim ve yerleştirmeye devam ettim. Sonunda hepsini içine sokabilmiştim. Ve taşaklarımı kalçalarına yapıştırdığımda ilk sarsıntılarını yaşamaya başladı Hülya. Kendini bir anda kasmıştı. Resmen gözlerini kapatmış küçük titreme krizlerine tutulmuştu. En ufak hareketimde çığlığı basıyor “Lütfen dur, bayılacağım yoksa” diye inliyordu. Gamze büyümüş gözlerle Hülya’yı seyrederken uzanıp kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Hülya sakinleşiren Gamze’nin kadınlığına parmaklarımı yerleştirip onu kendime hazırlamaya başladım. Bir parmağım çoktan kadınlığının içine girmişti. Dudaklarım kah Gamze’nin dudaklarını ısırıyor, yalıyor, kah göğüslerini ısırıp somuruyordum. Aşağıda da aletim Hülya’nın kadınlığındaydı. Ufak ufak hareketlenmeye başladım Hülya kendini kasmayı bırakınca. Yine de en ufak hareketimde yüksek sesle inlemesi sürüyordu Hülya’nın. Yavaş yavaş geriye çıkarttım. Başına kadar gelip tekrar içinde devam ettim. Hülya derin derin inlerken Gamze kendini Hülya ve benim arama yerleştirdi önce. Aradaki mesafe uzayınca Hülya’nın içinden çıkmıştı aletim bir anda. Bu ani çıkışa derin bir çığlık attı Hülya. Gamze’yi öne doğru itince dört ayak pozisyonuna gelmişti önümde ve Hülya ile Gamze öpüşmeye başladılar. Biraz daha ileri ittirince Hülya’ya girecek boşluğu yaratıp aletimi kadınlığına dayadım ve ittirmeye başladım. Bir yandan da ellerim Gümze’nin kalçalarını ve kadınlığını okşamakla meşguldü. Az önce tek parmağıma alışan kadınlığı, bu kez ikinci parmağıma da yer vermişti Gamze’nin. Aletimi Hülya’dan çıkarıp Gamze’nin kadınlığına sürttüm başını ve ittirmeye başladım. Parmaklarımla alıştırdığım için nispeden daha rahat girmiştim ama ikisi de gerçekten dardı ve müthiş zevk veriyorlardı. Kadınlıkları her noktasıyla aletimi çepe çevre kaplıyordu içeride. Gamze ve Hülya öpüştükleri için Gamze’nin sadece içten içe inlemeleri geliyordu ben içine girmeye devam ettikçe. Ona birkaç kez girip çıktıktan sonra bu kez aletimi yine Hülya’ya yerleştirmeye başladım. Gamze kendini yan tarafa devirmiş, kısık gözlerle bana bakmıştı. Anlaşılan o birkaç giriş çıkış bile Gamze’nin içinde fırtınalar koparmaya yetmişti.
Hülya’nın kadınlığına girip çıkmaya devam ettim bir müddet. Üzerine iyice eğilip göğüslerini somurmaya başladım bir elimle güç alıp diğer elimle sağ kalçasını ve bacağını okşarken. Hülya’nın güçlü inleme ve çığlıkları yine başlamıştı. En sonunda “yeterrrr” diye inleyip bir anda beni eliyle geriye itti ve içinden çıktım. Yatağın üzerinde tir tir titriyordu resmen. Gülüyor ama titremelerine de engel olamıyordu. “Manyaksın sen” diye mırıldandığında ben kendime Gamze’nin bacaklarının arasında yer tutmuştum çoktan. Önce eğilip göğüslerini somurdum, sonra uzanıp dudaklarına yapıştım. Aletimi kadınlığının üzerine sürttüm bir müddet ve sonra içine yerleşmeye başladım kadınlığının.
“Off… Başının tırtkkları çıkarken çıldırtıyor beni” diye inledi Gamze. Yavaş yavaş hızlandım Gamze aletime iyice alışmaya başlayınca. “Gel böyle” diyerek içinden çıktım aniden ve onu yatağın üzeinde domalttım başı tam Hülya’nın başına denk gelecek şekilde. İri ve dolgun kalçalarını sıkıp bıraktım birkaç kez ve kadınlığına girmeye başladım. “Ohhh.. Cenk… sik amımı, kökle hadi” diye inledi Gamze. Üzerine iyice abanıp birkaç kez tek ve sert vuruş yaptım omuzlarından tutup kaçamasın diye. “Hayvann” diye bağırdı Gamze her seferinde. SOnra geriye doğru topuklarımın üzerine otururken onu da belinden kendime doğru çektim. Ellerimle göğüslerini kavrayıp aşağıdan çalışmaya başladım. Gün içerisindeki ikinci posta olduğu için boşalmam geç olacaktı. “Hadi bir daha vur, bir daha vur” diye inlemeye başladı Gamze. “Hadi, hadi, geliyorum hadiii” diye uzun bir inlemeden sonra kucağımda öylece oturup kaldı. Nefes nefese kalmıştı. Hİç kıpırdamıyordu. “Senn… manyak piskopatın tekisin” diye mırıldandı. Kucağımdan kalkmaya çalıştı ama kasılınca tekrar oturmak zorunda kaldı. Biraz öylece bekledik. Rahatlayınca birden çıktım içinden. “Hayvann” diye inleyince Gamze, Hülya ve ben de gülmüştük.
İkisi de yanyana uzandı yatağa. Hülya’ya yöneldim bu kez ancak “Ne olur az müsade, hala titriyorum” diye güldü. Gülümsedim. “Tammam” diyerek yataktan kalktım. Duşa gittim ve ılık bir duş alıp belime havluyu sardım ve çıktım. Minibardan soğuk bir bira aldım, sigara yakıp yatak odasındaki tekli koltuğa oturup iki kadını seyretmeye başladım. Gülümsüyorlardı. “İkimizi birden bitirdin…” diye mırıldandı Hülya. “dinlenin biraz da yemeğe gidelim, acıktım” diye güldüm. Biraz öylece sohbet ettik. Bu arada kızlar kendileri toparlayıp duşa aldılar. Üzerimizi giyinip yemeğe indik.
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32