Lüks Villada Seks! (3)ALINTI

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Lüks Villada Seks! (3)ALINTI
Lüks Villada Seks! (3) (Tahsin 38 Y., Samsun)

Hanife sakin bir sesle konuşmaya başladı: “Senle telefonda konuştuktan sonra yanıma geldi. Gene sırnaşıp ellemeye çalıştı. Beni çok beğendiğini, çok güzel olduğumu, benimle birlikte olmak istediğini söyledi. İtiraz ettiğimde (İstersem seni zorla sikerim, hiçbir şey yapamazsın bana. Benim akıl hastanesinden 46’lı raporum var. Hem çok param, geniş çevrem var. Olan senle kocana olur. Ya dediğimi yaparsın, ya da hemen bugün kovarım sizi!) dedi…” deyince, “E ne oldu peki, sen ne dedin?” diye sordum. Vücudumdaki bütün kan çekilmişti sanki. Kalbim güm güm atıyordu.

Hanife duraklayarak, “Kendimi siktirmedim elbette!” dedi. “Siktirmedin de ne oldu, söylesene be!” dedim yine kollarından sıkıca tutup sarsarak. Ağlamaklı bir sesle, “Sikini ağzıma aldım…” dediğinde öfkeyle bir tokat attım suratına. Yatağın üstüne yüz üstü düştü. Daha fazla vurmak istesem de yapamadım. Yavaşça doğrulup kalktı.

Hanife’ye, “Tamam, bitti. Toparlan gidiyoruz hemen!” dediğimde, “Nereye gidiyoruz? Gidecek bir yerimiz mi var? Evimiz mi var bizim Tahsin? Senelerdir çadırlarda, barakalarda yatıp kalktık. 3 bavul eşyamızdan başka neyimiz var? Ablamın yanına gitsek ne kadar kalacağız orada? Seninkiler desen açlıktan nefesleri kokuyor. Bizim gidecek bir yerimiz yok Tahsin, anlasana… Çaresiziz biz, yerimiz yurdumuz yok. İş bulursak çalışıyoruz, bulamazsak ne olacak? Ekmek verenimiz var mı? Zengin dayımız mı var bizim?” dedi ağlaya ağlaya.

Dediklerinin hepsi doğruydu. Karı koca ikimiz de aç ve çıplaktık. Onca yıl ırgatlık yapmış ama bir ev bile alamamıştık. Onun bunun yanında sürünüp duruyorduk. Ne olacağımız da belli değildi. Bu iş bizim için şanstı, ama böyle bir şeyle yeniden karşılaşmak çok koydu. Senelerce çalıştığımız yerlerde iş sahipleri ya da kahyaların tehditleri, baskıları bizi yıldırmıştı. Başa çıkabilmek için Hanife kendini ellemelerine izin vermişti. Şimdi gene aynı şeyle karşılaşıyorduk. Üstelik adam ellemekle yetinmeyip sikmek istiyordu Hanife’yi.

Hanife, “Ben bir yere gitmiyorum, sen gitmek istersen git!” dedi ayağa kalkıp. “Ne yani, adamın seni sikmesine izin mi vereceksin?” dediğimde, “Bu işi kaybetmemek için, değil amımı, her şeyimi veririm!” dedi. Gözleri ateş saçıyordu. İnatçı bir kadındı Hanife. Beni dinlemeyeceğini biliyordum. “Sen orospuluğa meraklısın güzelim, işi kaybetmek falan bahane!” dedikten sonra çıktım odadan.

Merdivenlerden hızla indim. Bahçeye çıkıp en uca kadar gittim. Oturdum, sırtımı bahçe duvarına dayayıp bir sigara yaktım. Sinirimden birkaç sigarayı üst üste içtim. Sakin kalmak istesem de yapamıyordum. İçki içip sarhoş olmak istedim. Ama yakınlarda içki alabileceğim bir yer yoktu. Her şeye lanet ettim.

Derken ileriden Meliha Hanımın bana doğru geldiğini gördüm. Kalktım, üstümü başımı toplarken yanıma geldi. Aynı kıyafetleri vardı üstünde. “Baktım ama ön tarafta yoktun. Bir şey mi oldu, bir şeye mi kızdın?” diye sorunca, “Yok, Hanife ile tartıştık biraz…” dedim. Gülerek, “Olur evliliklerde, boş ver üzülme!” dedi. Bana doğru birkaç adım daha atıp, “Giymemişsin gömleği?” dedi gülümseyerek. Yaşadıklarımın arasında gömleği çoktan unutmuştum. “Çalışırken kirlenmesin diye giymedim…” dedim yalandan. “Olsun, kirlensin, yenisini alırız. Senden daha mı kıymetli!” dedi nazikçe. Kocası karımı sikmek istiyor kendisi de bana yazılıyordu. Garip bir durumdu bu. Kocasının niyetinden haberi var mıydı acaba?

“Şimdi ne yapacaksın?” diye sordu. “Şu otlar büyümüş, biraz onları temizleyeyim…” dediğimde, “İyi olur. Ama acelesi var mı? Sonra yapsan olmaz mı?” dedi. Kadının imalı bakışları vardı. Bu bakışları ve ses tonuyla bir şeyler anlatmaya çalışıyordu sanki. Benden bir adım atmamı bekliyordu. Ama cesaret edemiyordum. Meliha Hanım benden daha cesur çıktı. “Şöyle gelsene!” diyerek villanın arka tarafındaki kısma doğru yürüdü. Küçük deponun önüne kadar gitti, ben de peşinden gidiyordum.

Deponun kapısı açıktı, içeriye göz gezdirdikten sonra, “Gel!” dedi eliyle işaret ederek. Heyecanlandığım zamanlarda olduğu gibi kalbim güm güm atmaya başladı. Yanına gittiğimde içeri girdi. Öylece durduğumu görünce, “Girsene, ne bekliyorsun?” dedi elini uzatıp. İçeri girdim. Malzemelerin bir kısmı bahçede olduğundan içerisi boş kalmıştı. Kapıdan ve pencere boşluğundan vuran ışığın etkisiyle loş bir aydınlık vardı depoda.

Ellerimi tutup yanağımdan öptü yavaşça. “Senden hoşlandığımı görmüyor musun?” dedi fısıltıyla. Ne yapacağımı, söyleyeceğimi bilemedim. Meliha Hanım yeniden yanağımı öptükten sonra, “Kocan görürse ne olacak?” dedim. “Yatıyor o şimdi, görmez. Evden dışarı çıktığı yok zaten, korkma!” dedi sakince. Gene yanağıma öpücük kondururken, “Öyle durma, yoksa benden hoşlanmadın mı?” dedi. “Şey, hoşlandım, ama ne bileyim. Yani senin gibi bir kadının benimle ne işi olur ki?” dedim.

Sözlerim pek hoşuna gitmedi. “Neyim varmış benim?” dedi, alınmış gibiydi. “Kapalı, namazında niyazında evli bir kadınsın. Kocanı aldatmış oluyorsun. Şu an benimle burada olman bile günah değil mi?” dediğimde sinirlenip, “Sen de amma korkak çıktın!” dedi öfkeyle. Kapıdan çıkacağı anda bileğinden yakaladım sıkıca ve kendime çektim. Belinden tutup, pembe, etli dudaklarına yumuldum hemen. Meliha Hanım önce tepki gösterir gibi kendini geri çekmeye çalıştı, ama sonra uzun zamandır böyle bir anı bekliyormuş gibi ellerini sırtıma atıp sarıldı sıkı sıkı. Öpmelerime aynı şekilde karşılık verirken gözlerini kapatmış ufaktan inliyordu.

Öpüşmemizin ardından, “Çok zamanımız yok, şu kapıyı kapat hadi!” dedi. Demir kapıyı yavaşça kapattım. Duvarın tavanla birleştiği yerde pencere boşluğu vardı, oradan küçük bir ışık huzmesi giriyordu içeriye. Deponun lambası yoktu. Oradan giren ışıkla yetinmek durumundaydık, ama saniyeler içinde gözlerimiz karanlığa alıştı.

Siyah bol pardesüsünün altına soktu ellerini. Beyaz külotunu sıyırıp çıkardı ayaklarından. Sırtını benden yana döndü. Salondaki şömine için üzerinde odun kırılan büyük ağaç kütüğüne koydu ellerini ve domaldı. Arkasında duruyordum. “Hadisene, ne bekliyorsun?” dedi acelesi varmış gibi. Pardesüsünü altındaki eteğiyle birlikte sıyırdım beline. Yarı karanlık yarı aydınlık deponun içini Meliha Hanımın bembeyaz kalçaları ve götü bir fener gibi aydınlattı. Karımdan uzun ve yapılıydı, vücudu da dolgundu.

Daha depoya girdiğimiz andan itibaren sertleşmeye başlayan yarağım bu manzara karşısında demir gibi oldu. Hızlıca kot pantolonumu ve külotumu çıkardım ayaklarımdan. Sertleşen yarağımı tükürükleyip Meliha Hanımın göt yarığına sürttüm. O an boşalacak gibi oldum. Karım hayatımdaki ilk ve tek kadın olmuştu, evlendiğimde bakir bir erkektim. Sonrasında da başka bir kadınla ilişkim olmamıştı. Ama şimdi Meliha Hanım hemen önümde domalmış haldeydi.

Amını bulmaya çalıştım kısa bir süre. Meliha Hanım da götünü sağa sola oynatıp bacaklarını biraz daha ayırdı iki yana. Sonunda amının dudaklarını yarağımın kafasında hissettim. Derin bir iç geçirdim, dudaklarımı ısırdım. Karımınkinden sonra ilk defa bir am sikecektim. Yarağım yavaş yavaş girdi içine. Amı derin ve sımsıcaktı, ilginç şekilde kaygan ve ıslaktı. Meliha Hanım kendini çoktan sikişmeye hazırlamıştı anlaşılan. Yarağım dibine kadar girdi içine. Gözlerimi kapadığımda Meliha Hanımın derinlerden gelen fısıltılı inlemesi benimkine eşlik etti.

Amında yavaşça çalışmaya başladım. Göt yanaklarından tutuyordum sıkıca. Pardesü ve eteğini biraz daha sıyırdım yukarı. Yarağım her seferinde daha da derinlere giriyor, amının içinde kayboluyordu sanki. Hızlanmaya başladığımda Meliha Hanımdan ufak ufak iniltiler çıkmaya başlamıştı. Başını sağa sola oynatıp bana bakmaya çalışıyordu sanki. Kaygan amı yarağımı kolayca içine alıyordu. Meliha Hanım da tıpkı karım gibi çocuk doğurmamıştı. Amı dardı. Yarağım amının etten duvarlarına sürtünüyordu, ikimiz de çok zevk alıyorduk.

Daha da hızlanıp pompalamaya başladım. Karımla sikiştiğim zamanlardaki gibi güçlü ve yoğun ‘Şop şop şop!’ sesleri küçük deponun içinde ses patlamaları yaratmaya başlamıştı bu sırada. Meliha Hanım ellerini dayadığı ağaç kütüğünden sıkıca tutunuyordu. Bu pozisyonda başı aşağıda kaldığı için zaman zaman rahatsız olup yukarı kaldırıyordu başını. İkimiz de inliyorduk. İlk defa karımınkinden farklı bir am sikiyordum. Harika bir duyguydu bu.

Karımla sikişirken kendimi kontrol edebiliyordum, ama Meliha Hanımın amında çalışırken zorlanıyordum bunu yapmakta. O nedenle boşalacak gibi olduğumda geri çektim kendimi, amından çıktım. Meliha Hanım hemen, “Niye çıktın, boşaldın mı?” diye sorunca, “Yok, kendimi tutmak için çıktım!” dedim. Heyecandan nefes nefese kalmıştım. Kalbim kim bilir dakikada kaç atıyordu o sırada. Meliha Hanım da doğruldu bu sırada. “Benim de başım ağrıdı böyle!” dedi.

Uzun beyaz yüzü terlemiş gibiydi. Bu kez de sağ ayağını ağaç kütüğünün üstüne koyup ellerini duvara koydu. Arkasına geçtim. Pardesü ve eteği engel oluyordu, “Şunları çıkartsana!” dediğimde, “Yap böyle, bir şey olmaz!” dedi. Pardesü ve eteğini kaldırdım. Sol ayağı yerde sağ ayağı kütüğün üstündeydi. Amını bu şekilde sunuyordu şimdi de. Yarağımı soktum alta doğru, duvardaki sağ elini alta atıp yarağımı kavradı. Amına sokmama yardımcı oldu. Yarağım yeniden amına girdiğinde elini duvara dayadı tekrar. Bu şekilde sikmeye başladım. Daha güçlü pompalıyordum.

Kocası karımı sikmek istemiş, bunu yapamamışsa da yarağını ağzına vermişti. Şimdiyse ben onun karısını küçük deponun içinde sikiyordum. Ne tarafından bakılsa garip bir durumdu, ama fazlasıyla zevkliydi. Meliha Hanım az önceki gibi inlemeye başlamıştı. Bir rüyada mıyım diye kendi kendime sordum, ama gerçekti her şeyiyle. Meliha Hanımın yanan amcığı yarağımı içine alıyordu boydan boya. Boşalmaya adım adım yaklaşıyordum.

Her şey iyi gidiyordu, ama birden deponun kapısı açıldığında ikimiz de neye uğradığımızı şaşırdık. Numan Bey karşımızda duruyordu. Meliha Hanım, “Numan!” diye küçük bir çığlık atarken ben çıkardım yarağımı amından. Numan Bey kapıyı tutmaya devam ediyordu, içeri girmek gibi bir niyeti yoktu. Anlamsız, garip bir şekilde hem bana hem karısına bakıyordu. Yarağım önümde sallanıp duruyordu. Meliha Hanım çoktan doğrulmuş, toparlanmıştı.

Sonunda Numan Bey, “Çık dışarı!” dedi karısına. Meliha Hanım yerde duran beyaz külotunu giymeden kıvırıp pardesünün cebine attı. Depodan çıkınca Numan Bey kapıyı sertçe kapattı. İçerde tek başıma kalmış, olayın şoku içindeydim. Adam karısını sikerken basmıştı beni, ama tek kelime etmemişti. Karısına bile sadece, “Çık dışarı!” demişti. Numan Bey gerçekten 46’lı biriydi anlaşılan, normal biri değildi.

Giyinip dışarı çıktım. Yarağım olayın şokuyla sönmüş, nerdeyse içe kaçmıştı. Ancak o noktaya geldikten sonra boşalmamak taşaklarımı ağrıttı. Bahçe kapısından mutfağa girdim. Hanife yemek hazırlıyordu. “Ne oldu, neyin var?” diye sordu. Olaydan haberi yoktu demek ki. “Neredeler?” diye sorduğumda, “Ne bileyim, şöyle şu taraftan geçip gittiler az önce!” dedi bahçeyi göstererek. Yavaş adımlarla yukarı çıktım. Yatak odalarının kapıları kapalıydı. İçerden fısıltılı konuşmalar geliyordu sadece. Nasıl bir yere gelmiştik böyle. Anlayamıyordum.

Yukarıya çıkıp banyoya girdim. Bir an önce boşalmam gerekiyordu. Soyunup 31 çekmeye başladım. Meliha Hanımı düşünerek boşalmam uzun sürmedi, hatta yarağım bile tam sertleşmemişti. Onun amına akması gereken döllerim giderden akıp gitti. Suyu açıp yıkandım, kurulanıp giyindim. Allak bullak bir haldeydim. Boşalmak bile üstümdeki gerginliği azaltmamıştı.

Kapıyı açtığımda karımı karşımda buldum. “Ne oldu be, neyin var?” dedi yine. “Yok bir şeyim, banyo yaptım, ne oldu?” dedim heyecanla. Karım başındaki siyah türbanının uçlarını çekiştirip, “Şey, Numan Bey seninle konuşmak istiyormuş!” dediğinde şaşırdım. “Niye, ne oldu?” dedim. “Ben ne bileyim, in aşağı konuş, yatak odasında seni bekliyormuş!” dedi. “Meliha Hanım nerde peki?” diye sorunca, “Kocasının yanında, nerde olacak!” dedi kızmış gibi.

Kendisi aşağı inerken bir süre daha orada kaldım. Derin derin birkaç nefes alıp indim basamakları. Yatak odasının kapısı kapalıydı. Ne olacaktı içerde? Adam beni çekip vuracak mıydı, yoksa siktirin gidin mi diyecekti? Meliha Hanımın yüzü nasıldı acaba? O neler hissediyordu?

Ne olacaksa olsun diyerek bildiğim birkaç duayı okuduktan sonra kapıya tıklayıp içeri girdim…

[Tahsin]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

annem ile teyzemi izliyoruz (alıntı)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

annem ile teyzemi izliyoruz (alıntı)
teyzem sıklıkla yatıya kalıyordu bizde.kalmaya geldiğindede cogunlukla annemle beraber yatıp uyuyorlardıYine bizde kaldığı günlerden biriydi..ben bir ara tuvalete kalktığımda deryayı annemlerin kapısında gördüm.bana sessiz olarak “git git “diye kızgınlıkla işaretler yapıyordu.ben tam tersini yaptım yanına gittim.annemlerin odasından iniltili sesler geliyordu.aptal gibi olduğumu hatırlıyorum.derya beni çekip götürmeye calıştı.direndim gitmedim.hatta az bir kuvvetle kolunu büktüm.içeriden sesler hala geliyordu.kafam almamıştı.sevişiyorlardı ve bu görüntü kafamda yerli yerine oturamıyordu.iki kadının seviştiği cok resim görmüştüm. lezbiyenlik tanımını ıyi biliyordum ama annem ve teyzemi sevişme karesinde bir arada düşünmek cok garip gelmişti.sesler kesildiği anda deryanın

çekmesiyle kacar gibi uzaklaştık oradan.odama gectim.tuvaletede girememiştim.girebilecek durumdada değildim zaten.sonra derya odama geldi.duyduklarını unutacaksın bizim anlayacağımız seyler değil bunlar diyordu ve inceden ağlıyordu.ben hala muhakeme yapamıyordum.”ne zamandır biliyorsun “diye sordum. “az evvel duydum ilk defa “dedi..bir müddet salakça konuştuk.hadi uyu artık sende dedi ve beni öperek odasına gitti…ben denize aşıktım.ilk cinsel tecrubemi onunla yasamış eline vermiştim.annemde muhtemelen teyzemle yatıyordu.onlarda kardeşti bizde.normalmiydi bu….nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum.sabah kahvaltıda teyzem henüz kalkmamıştı derya ve ben annemin yüzüne bakamıyor hiç konuşamıyorduk.deniz olanlardan habersiz güne yine neseli ve sataskan olarak başlamıştı.okula giderkende konuşmadık.gün boyu derslerde daldım gittim.deniz bir ara neyin var hastamısın diye üsteleyerek sordu.okul cıkısı denizle yan yana geldiğimizde dün akşam olanları bir bir anlattım…soka girdi…oda aptallaşmış vaziyette eve geldik.derya daha olağan moda cabuk dönmüştü.denizinde artık bildiğini öğrendiğinde kafama “niye anlattın salak “ diye şaplak attı.böyle bir sey varsada bu evden kesinlikle dışarıya cıkmayacak bu olay diye tehditvari konuşmalarda bulundu..biz bu konuyu denizle aramızda cok konuşup tartıştık.ertesi günlerde küçük bir detay olarak kaldı bu olay.herkesin bildiği ama kimsenin dile getirmediği bir hal oldu .
ben eve girip çıkarken ,evde yanlız kaldığımız anlarda denizle bol bol öpüşüyordum.yüzeysel sevişiyor adeta birbirimizi eğitiyorduk.
bir gün okulu bebaberce kırıp sinemaya gittik.hafta içi öğlen seansı olduğundan kalabalık değildi.önce elini tutuyordum sonra onu öpmeye başladım.bir yandanda kolumu omzundan atmiş elbise üstünde gögüslerini elliyordum. o zamanlar gögüsler daha tam gelişmemişti.ama yine elime gelir durumdaydılar.sonra fermuarımı acarak sikimle oymansını sağladım.hem arada öpüyor hem gögüslerini üsten üsten oksuyordum.yarrağımda onun sıcak yumusak ellerindeydi. ve ellerine boşaldım yine.böyle uluorta karanlık bir yerde bunları yapıyor olmak acayip heyecan dalgasına sebep olmuştu.artık denizle tam olarak sevişmeliydim.yalnız kaldığımız bir anda yapacaktım.denizinde isteyeceğinden emindim.arkadaşlarımızla normal takılmamlarımıza devam ediyorduk.hiç kimse aramızda olanları bilmiyordu.arada
Teyzem yine yatıya kaldı bir akşam.Annemin odasından gelen sesleri duyduğumuzdan sonra ki ilk yatıya kalışıydı.akşam herkes yattı ve beni uyku tutmadı.eminim kızlarda uyumamıştı.gece etrafı kolaçan ederek annemin odasının kapısına gittim.içeriden cok hafif sesler geliyordu varla yok arası.hemen denizin yanına giderek onu uyandırmak istedim. Uyumuyormuş cağırmamla geldi yanıma..annemlerin kapısının yanına cökerek içeriyi dinlemeye başladık.peşimize deryada geldi. “ne yapıyorsunuz “diye fısıldadı.ayıp diyerek bizi kaldırmaya calıştı. kalkmadık ve o da ses cıkarmadan yanımıza çömeldi.üçümüz birden annemleri dinlemeye çalışıyorduk. cok belirsiz sesler gelirken deniz kıkırdıyordu..derken deniz kapı tokmağını tuttu.soluğumuz kesilmişti.adeta donduk kaldık deryayla ..deniz yavaşça sessiz bir sekilde kapıyı actı.kapı kildinden kurtuldu.benim korkudan kalbim kut kut atıyordu.denizin böyle deli cesareti vardı işte.hepimizin cekindiği seylerde cengaver gibi atlar yapardı.ağzıyla gülmesini bastırarak iyice kırırdamaya başladı.bende gülecek hal yoktu.keza deryada mumya gibi olmuş kalmıştı.sesler belirgin halde geliyordu.derken deniz parmağıyla kapıyı itmeye başladı.biz dona kaldık .kapı yaklaşık 20-25 cm aralandı.yatak baş ucunda mum yanıyordu ve annemle teyzem cıplak olarak sarmaş dolaş duruyorlardı.canlı olarak hayatımda ilk defa böyle bir sey görüyordum.o an dünya durdu sanki hepimiz kilitlenmiştik.çapraz bir açıdan sevişen iki kadını seyrediyorduk. teyzem ve annem…..
ne kadar süre gecti bilmiyorum derya gözlerimi kapatarak beni geri cekmeye calıştı.mukavemet edemeden hepimiz sessizce geri kaçtık.denizde artık kıkırdamıyordu.hepimiz tam aptal olmuştuk şimdi.kızların odasında oturmuş aval aval bakıyorduk birbirimize.derya denizin ağzını kapatarak onu cimdirmeye başladı.”salakmısınız”siz diye ikimizide haşladı.ben denizi deryanın elinden kurtarak denize sarıldım ve “salağız biz sana ne “ dedim.benide cimdirmeye başlarken hiç ses cıkaramadım.ama kolumu çürüttü resmen..Sonrasında deryanın sorumlu abla tavırlarıyla saçma sapan konuşmalarına maruz kaldık.Çok Bilmiş tavırlarıyla açıklamalar yapmaya calıştı.nasıl davranmamız gerektiğine falan değindi.Çok günah olmasına rağmen yalnız olduklarını böyle bir şeye mecbur olduklarını falan filan bir dünya saçmaladı…Kendi aramızda bu durumu çok konuştuk.Ama benim için ömrümün dönüm noktalarından biride işte bu görüntüydü. annem ve teyzem altalta üstüste.
Günler geçiyordu.Derya büyük bir kadın edasıyla bize ablalık havaları basıyordu.sanki biz cocuk o yetişkindi.halbuki aramızda 1 yas vardı.fizik olarak denize göre daha gelişmişti ama neydiki bizden farkı.bir gün yine bizi böyle haşlarken bunu altıma alıp bir sıkıstırdım.erkek kuvvetime baş kaldıramazdı.altımda perişan ettim.sonra sakalaşmaya vurarak gıdıklayarak çimdikleyerek altımda mahvettim onu.sacı başı üstü darmadağın oldu.vucudlarımız sürekli temas halindeydi benim sikim sürtünmelerden sertleşmiş içim hoş olmuştu. Çok fazla uzatmadan toparlandım.Deryayada gücümü iyice göstermiş olmuştum.Çok geveleme ayağını denk al gibisinden şakayla karışık tehdidimi yaptım.Denizi seviyor olmama rağmen deryaya karşıda sikimin hareketlenmesi beni huzursuz etmişti.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KÜÇÜK SAPIKLIKLARIM. 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

KÜÇÜK SAPIKLIKLARIM. 3
Gelenek olarak kendimden bahsetmeliymişim. Rahmetli babamın deyimi ile bir kaza kurşunu ile doğdum. Annem de babam da neredeyse kırkına gelmişler abim ise üniversitede imiş ben doğduğumda. Böyle olunca hep ailenin bebeği kaldım. Babamın vefatı ve güçlü bir iş kadını annemin yarı yatalak günleri nedeniyle abim, şirketlerin başında. Hep bebek olduğum için onun gözünde, benim tembelliklerime ve kaytarmalarıma göz yummak ile birlikte bilgi işlem ve emlak gibi onun anlamadığı işlerden iyi para kazandırmamdan da memnun.

İzmir’e atlar giderken yanıma eve kamera sistemini döşeyen Alman ekibi de alıyorum. Onlar iki günde işlerini hallediyorlar. Gecenin bir saatinde karımla sevişirken aklıma geldiği gibi eve ne kadar misafir, bana o kadar otuzbir malzemesi ve beklenmedik fırsatlar demek.

Sağlam bir şifreleme ile, güçlü internet altyapısı olan İzmir veya İstanbul ofislerinden iki evi de izleyebileceğim. İstanbul’a dönünce hızlıca bir kontrol. Önce bakıcıdan başlayarak. Yarın evde sadece ikimizin kalacağını biliyor. Çarşamba gecesini kendini tertemiz yapmak ile geçiriyor. Ayna karşısında defalarca çamaşır deniyor ve eli her defasında kadınlığını okşuyor. Çok feci sikilecek

image
Diğer yerlerde kayda değer bir şey yok. Baldız kocasına vermemek için köşe bucak kaçıyor. Zaten ertesi gün yazlık için çanta toplamak üzere Bursa’ya gidiyorlar. Kaynana büyük ihtimal ben yokken havuza gireceği için ağda yapıyor kendine. Üç çocuk çıkarmış kadınlığı çok biçimli ve bozulmamış. Çekmece karıştırmaya devam ediyor yarak bulacak sanki.

Perşembe bizimkilerin Çeşme’deyiz haberini aldığımda ben de evin yolundayım. Mutfakta çocuğa yemek yediriyor. Üstünde tek parça mini bir kıyafet var. İçindekileri de biliyorum aslında. Bir şişe şarap açıyorum. Ona da bir bardak koyuyorum.

– Çocuğu yatırınca seslenirsin bana.

Duş yapıp, kamera sistemini kapıyorum. Çocuğu yatırıp çıkarken salonda elimde bir kadeh ile karşılıyorum. Bir yudum alıyor.

– Geçen gece için özür dilerim. Ev çok kalabalıktı ve seni çok istiyordum.

-Ben çok şaşkın diyor yarı Türkçesi ile.

Ayakta iken dudaklarına yapışıyorum. Çok güzel saldırarak öpüşüyor. Dili ağzımın içinde, oradan boynumda. Kendimden zor ayırıyorum. İki gündür kendini okşaması azgınlığındanmış. Elbisesini çekip çıkartıyorum. Şaşırtıyor beni ben siyah seçti zannederken içine hiç bir şey giymemiş.Kanepenin üstünde çıplak şimdi. Ben zaten bornozu üzerimden attığımdan çıplağım. Parmaklanmayı seviyorsan al sana parmak. Baş parmağımla amını ezerken dilim göğüs uçlarında. Parmaktan çok göğüslerinin emilmesinden hoşlandığı belli. Çok sesli bağıra çağıra sevişiyor. Vücudunda değdiğim her yer yeni bir inleme ve çığlık sebebi. Sehpa üzerine koyduğum prezervatife bakıp

– Gerek yok bugün boşalabilirsin bana diyor. Canıma minnet.

Islanmış amına bu sefer daha kolay ama yine de yavaşça kayıyorum. İyi de yapıyorum. Buna bile çığlık atıyor. Çığlıklar neyse çırpına çırpına bir an yavaşlamadan sevişiyor.

– Çok kocaman bu, benim eski kocaninki küçük bundan

Biraz klasik pozisyonda siktikten sonra sıkıldım. Kaldırıp kanepeye doğru domaltıyorum. Ben amına kökledikçe o kafasını kısrak gibi geri atıyor. Küçük kalçalarını avuçluyorum. Kalçalarını kızartacak kadar sıktıkça sertçe dibine dibine vuruyorum dar amının. Bacaklarını sıkmaya çalışarak boşalıyor. Yavaşlayıp sikimi içinde tutuyorum. Ellerim kalçalarını okşuyor. Amının içindeki hareketler sakinleşip çığlıkları bitince tekrar hareketleniyorum. Sağ elimin baş parmağı göt deliğinin üstünde masaj yapıyor. Hafif bastırmam ile bir iki santim giriyor dar deliğe. Bir parmağım içinde kalçalarını sıkmayı sürdürüyorum.

image
Ben de yakınım bir ayağımı kanepeye atıp iyice abanıyorum üstüne. Arada kalan elim yüzünden parmağım yarıya kadar götünde Rusça bağıra çağıra boşalıyor, kanepenin yastıklarını yumrukluyor. Kasılan amı dayanılmaz sikimi sağıyor, gaza gelip ben de bağırıyorum döllerimi bırakırken.

Bir iki kadeh şarap içerken nedense hayatını anlatıyor bana. Eski kocası, iki yıldır erkek yüzü görmemesi, bazı geceler bizim seslerimizi duyup mastürbasyon yapması,….

Dudakları tam emilmelik. Lafı uzatmamak için emiyorum. Anında tepki veriyor. Kucağıma çekiyorum. Dudaklarımızı dişlerken elim kalçalarında parmağım göt deliğinde yine. Göğsümü öperek sikime iniyor ve kendi ıslaklığı ve döllerimle kaplı siki ufak dili temizliyor.

– Kalın bu, almak zor oradan

Çok seveceğim ben karıyı. Kucaklıyorum ve yatak odamıza kadar kucakta taşıyorum. Çekmecede anal kayganlaştırıcı var. Bunu bulana kadar karım da çarşafları yırtıyordu. Ters çeviriyorum. Islak amını avuçlarken kayganlaştırıcı ile iyice alıştırıyorum götünü. Hem inliyor hem konuşuyor.

– Benim koca sarhoş çok severdi oradan. Ama onunki küçük.

Daha önce yediğine göre karım kadar zor olmayacak. Bel altında bir yastık sokup bir iki kere amına giriyorum. Benim ki de hazır. Sağ elimin baş parmağı köküne kadar rahatlık ile giriyor çıkıyor.

Tecrübeli olduğu götünü hafif kaldırmasından ve kendini kasmamasından belli. Sadece başı girdiğinde çığlık çığlığa yine. Kafasını yastığa gömüp abanıyorum. Çığlığı yastıkta kayboluyor. Götü kolay alışıyor benim kalınlığımdaki bir sike bile.

image
Yıllar geçse de parmakları sayesinde antremanlı demek ki. Kısa sürede kalçalarımız birleşiyor. Yüzünü görmek için içinden çıkıp bacaklarını kıvırıyorum kapanmadan deliğine tekrar sokuyorum. Ter içinde yüzü ve renkli gözleri parlıyor. Bana bakarak memelerinin ucunu sıkıyor. Sİk beni diye bağırıyor gözlerini kaçırmadan. Bir buçuk yıldır evin içinde bir seks makinasi yatıyormuş. Ben de elimi bızırının üstüne bastırıyorum. Çırpınarak boşalırken meme uçlarını bırakmıyor acı verecek kadar uzuyor ellerinde. Bağırtıları dursun diye ağzını kapıyorum.

Kendine gelince itekliyor beni içinden. Taşaklarımdan başlayarak saldırıyor sikime. Ağzının içi de alev gibi. Kafasını bastırınca biraz geri çekilip sadece başını vakumluyor. Döllerimi bırakırken ağzına taşaklarımı okşuyor. Bekliyorum ne zaman duracak diye son damla gelene kadar emmeye devam ediyor.

Ertesi sabah bir de onun odasında sikiyorum yola çıkmadan önce. Seninle aynı evde olamayız diyorum. Erkek arkadaşım var İzmir’de diye yalan at ben sana buradakinden daha iyi kazanacağın bir iş veririm. Hem daha rahat görüşürüz. Ne kadar diyor. Şimdikinin iki katı diyorum. İzmir seyahatlerinde orospulara ödediğim para daha fazla ve hiç biri bu kadar içten sevişmiyor hem de. Döllerimi yutması da bonus olsun

image
Yazlık tam bir toplama kampına dönmüş. Kayınpeder kaynana, baldız ile kocası, karımın abisi olan kayınbirader ve karısı bir de yetmiyormuş gibi karısının türbanlı kız kardeşi, bir de biz ile bakıcı. Üst kattaki bizim yatak odamızın karşısındaki odalara her zamanki gibi karımın anne babası ile kayın biraderler yerleşmiş. Aradaki küçük oda çocuk odası olacağı için boş, şimdilik bakıcı orada. Alt kattaki odada baldız, hizmetli odasında ise kayınbiraderin baldızı. Ulan otuz bir merakım yüzünden ev aile ağacına döndü.

Karım gündüz için iki hizmetçi ayarlamış yoksa bu sürü ile baş edilemez. Ama bizim dışımızda üç çift demek beni bir hafta doyuracak malzeme demek. Cumartesi günü dünyanın en gereksiz muhabbetleri ile geçiyor. Pazar da farksız. Yok yanlış oldu. Sabah karımın kalçalarını sikime sürtmesi ile uyanıyorum. Çocuğu ve yan odadakileri uyandırmamak için sessizce kalçalarının arasında kayarak yavaş yavaş yerleşiyorum içine. Geceliğinin üzerinden sert memelerini avuçluyorum. Ensesini dişliyorum. Ses çıkarmamak için kolumu dişleyerek orgazm oluyor. Spermlerimi arasından amına girdiğim küloduna boşaltıyorum.

image
Aynı tavla, futbol muhabbetleri ile geçen günden sonra zor atıyorum kendimi Pazartesi sabahı İzmir’e. Kayınpeder tek kadehte kalsa bile rakı içmese hiç çekilmez akşam yemekleri. Herkes çakır keyif olsun ve bana malzeme biriksin diye rakı servisini duble duble ben yapıyorum kadehlere

Köpek gibi çalışıp abime salı gecesi bir haftalık iş gönderiyorum. Emlak projemden altı ayda yüzde elli kazanacağız. Altı ay dokunmaz bana. Çarşamba öğle saatine kadar uyuyup akşam ofise geliyorum. Akşam sekizde ofisten abimi ve annemi arayıp ikisini de çok mutlu ediyorum.

Yemeğimi yiyip bir iki kadeh içip geri dönmem saat onbirbuçuk olmuş. Üç dört günlük birikmiş görüntüye ek olarak bu gece canlı yayın şansım da var. Granny, mature, young ve hatta türbanlı kanallarım bile var.

Önce takdirimi kazanmış olan baldızın kocasından başlıyorum. Genç çift kanalım. Hayvan herif ilk gün denize girerken şort giymesine rağmen su hortumu gibi sallanıyordu siki. Karım dahil tüm kadınların kıkırdaşmalarından konuyu bildikleri belli idi. Ben varken kaynanam hiç mayo giymemiş, tesettürlü kız da, adı neydi lan, tesettür mayosu ile havuza girmişti.

İlk geceyi pas geçmişler. Ama pazar sabahı azgın herif baldızı uyandırıp ağzına dayamış. Bu herifi eve sokmakla yanlış yaptık galiba. Fırsat bulsa tüm evi sıradan geçirir. Yarı uykulu baldızın iteklemelerine rağmen, dün gece de vermedin diyerek zorla yalatmış kendini. Çİft eli ile sardığı siki uykulu uykulu yalayan baldızın bir yandan memelerini sıkan hayvan boşalacağını anlayınca, baldızın memelerini siki ile dövüp üstüne boşalmış.O kadar çok boşalıyor ki bitmek bilmiyor. Baldız çenesine kadar sıçrayan döllerden rahatsız. Bakıcı ile eşleştirsem şunları günlerce odadan çıkmazdı herhalde iki azgın ve bir damlası ziyan olmazdı o döllerin Bu herifi yanıma almalı resmen porno yıldızı potansiyelli,ama Bursa’da esnaf ve baldız gibi memesiz koca götlü isteksiz bir karıya talim ediyor.

image
Bütün gününü izliyorum hayvanın. Tedirgin etti beni. Gözü evdeki en güzel kadın olan karımın değil kayınbiraderin karısı üzerinde hep. Hatta kadınlar havuz başında iken havuzu gören mutfakta soteye yatmış. Havuz kamerasına geçiyorum tam gözlediği yerde kayınbiraderin karısı var. Elimdeki kayıtlara göre vücudu bakımlı, güzel sayılabilecek bir kadın. En fark edilecek yeri memeleri. Hemen havuz öncesi giyinme anlarına dönüyorum. Evet otuzbeşindeki kadının göğüsleri oldukça iri. Perşmbe, Cuma, Cumartesi ve pazar geceleri diğer odalarda pas geçilmiş.

Konu dağılmasın ben baldızın dağıldığını görmek istiyorum. Pazartesi gecesi muradıma eriyorum. Herkes yatınca birer bira içip fingirdeşiyorlar verandada sonra öpüşerek odalarındalar. Baldızın üstünde dar bir şort var. Cilve yapıyor ilk defa.

– Nazik nazik seviş benle defalarca seninim. Bir an önce olur çocuğumuz. Demek çocuk çalışması. Bizim hayvanı yatağın kenarına oturtuyor. Önünde dans ederek penyesini ve sütyenini çıkartıyor bak sen orospuya neler varmış. Bu arada şortunu ve penyesini üzerinden atan kocası saldırmamak için zor durur bir halde çıplak. Baldız önünde eğilerek biçimsiz memelerini okşayarak tamamen soyunuyor. Yatağın kenarında oturan kocasının bacaklarının arasında dikilerek göbeğine bastırıyor kocasının kafasını. Oradan kadınlığına iniyor kocasının yüzü. Baldız hala ayakta iken oral seksleri devam ediyor. Bir iki dakika sonra baldız kocasının üstüne tırmanıyor. Küçük odada yakın çekimde siki daha korkunç gözüküyor. Eliyle kavrayıp yavaşça oturuyor üstüne. Tamamını alması mümkün değil.

– İşte böyle sik karını, at yaraklım benim.

Herif bu gece çok sakin. Neredeyse bir on dakika bu haldeler. Baldız iki kere durup titremeler geçiriyor. İkinci orgazmı biter bitmez kocasının sarkan taşaklarındaki kıpırdanma kameradan bile gözüküyor. Kısa sürede baldızın amından bembeyaz döller akmaya başlıyor. Yan yana uzanıyorlar yatağa.

image
Herifinki yeni boşalmış olmasına rağmen kol gibi sallanıyor. Eli kendini toparlayamamış baldızın amını kurcalamakta. Bir yandan da çocuk gibi kıpırtısız memesini emiyor baldızın. Evet adam göğüs takıntılı. Şansına memesiz kadın denk gelmiş. Daha fazla beklemeyerek bir bacağını kaldırıp yandan kayıyor döl kaplı ama. Herhalde o ama başka sik girse baldız hissetmez bile. Baldız alt dudağını ısırmak dışında tepkisiz. Sadece arada çok derine girdiğinde eliyle biraz itekliyor. O esnada bile neredeyse yarısı dışarda. Korkunç kalınlıktaki yarak amının çevresini o kadar germiş ki. İçine girdikçe kadınlığının çevresi patlayacak gibi şişiyor. Baldız üçüncü orgazmını yine titreye titreye yaşıyor. Arık bayılmış gibi kızcağız. Yatağın kenarına gelip bacaklarını v şeklinde açıyor baldızın. Yan açıdan dev bir zenci yarağı girip çıkıyor. Baldızın suları bir önceki döllere karışmış. İkinci defa döllerini boşaltırken süzülenler götünün arasından yere damlıyor. Baldız hamile kaldığında görüşmemeli bu herifle, normal hali bu ise azmışını görmek istemem.

image
Karıma mesaj atıyorum. Bakıcıya İzmir’de bir iş görüşmesi ayarladığımı, perşembe sabahı göndermesini söylüyorum. Perşembeyi boş geçmeyeyim. Otuzbir malzemesi bulmak için hızlıca banyoları tarıyorum. En güzelleri hiç kuşkusuz karım. Kendi karıma bakarak boşalmamak için bakıcıya geçiyorum. Belli ki yine azmış pazar gecesi onu da kuvetin içinde kendini parmaklarken yakalıyorum. Kaynanam ve kayınbiraderin karısından da malzeme çıkmıyor ama ikincisinin göğüsleri muhteşem, sadece göğüsleri bile sikilebilir. Karıma en büyük rakip ummadığım yerden geliyor. Türbanlı kız banyodan çıkıyor. O oda pek kullanılmıyor diye banyoya kamera koymamıştım. Bornoza sarılı vücudu ipince ve cildi parlıyor. Saçlarını kurutup bornozu çıktığında altında sadece külodu var ufak kalçalar. Baldız ile aynı yaşta ama vücudu liseli bir bakire gibi. Göğüsleri ise Türk tipi değil, siktiğim bir İspanyol kadın böyle idi. İriye yakın yuvarlak uçları ufak. O odada klima olmaması ne kadar doğru imiş. Kapısının kilidini tekrar kontrol ediyor ve sadece donu ile yatağa giriyor. Elinde bir şiir kitabı uyuyakalmasını seyrederken ben şortumun içine boşalıyorum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Resmen yarak hastası oldum. 6

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Resmen yarak hastası oldum. 6
Eyüp’ün söylediğine göre akşama kadar evde kimse olmayacaktı. Ben de saat 10:00’a kadar falan yattıktan sonra duşa girmek için çıktım yataktan. Evi bir dolaştım. Başka birisinin evinde çırılçıplak dolaşmak insanın içini gıcıklıyordu. Burak’ın odasının kapısı kilitliydi, ama Osman açık bırakmıştı kapısını. Odaya girdim. Odası sıradan bir bekâr odasıydı. Bir yatak, bir dolap, bir masa ve üzerinde laptop vardı. Yatağına uzandım. Osman dün akşam bu yatağa girip, benim inlemelerimi dinlemiş, beni siktiğini hayal etmişti mutlaka. Bunu düşünmek ıslanmama sebep olmuştu. Şimdi aynı yatakta ben çırılçıplaktım ve Osman’ı ben hayal ediyordum. Şimdi burada olsa beni nasıl sikerdi acaba? Bugüne kadar hiç aklımdan Osman’la ilgili cinsel birşey geçmemişti, ama şimdi onun yatağında çırılçıplak yatmış onunla sikiştiğimi hayal ediyordum. Amımla oynamaya başladım…

O duyguyu biraz daha yoğun hissetmek için dolabını karıştırıp Boxerlerinden birini aldım. Önce koklayıp yüzüme bastırdım, kasıklarına yumulup ona sakso çektiğimi hayal ederek. Bir taraftan amımı okşuyordum. Sonra Boxerini de amıma sürtmeye başladım, kasıklarımız birleşmişti böylece. Bu şekilde kendimi tatmin ediyordum. Ben tam orgazm olmak üzereydim ki dış kapı açıldı, biri gelmişti. Hemen yataktan fırladım, oda kapısının arkasına geçtim. İnşallah gelen Osman değildi. Yoksa direk odaya girecek ve beni o halde yakalayacaktı. Gelen Eyüp olsa zaten seslenirdi diye tahmin ediyordum.

Gelen her kimse mutfağa geçmişti, mutfaktan tıkırtılar geliyordu. Ben de o fırsattan istifade çıktım, hızla koridoru aşıp Eyüp’ün odasına kaçtım. Mutfaktaki her kimse beni görmüşmüydü bilmiyordum. Hemen üstüme Eyüp’ün tişörtünü geçirdim, altıma da eteğimi giydim çıplaklıktan kurtulmak için. Gelenin kim olduğunu kestiremiyordum. Burak olsa, kapısı kilitli idi açma sesini duyardım. Osman’sa Boxerini ortada görecekti ve Boxerin ıslak olduğunu fark edip benim orda bir haltlar karıştırdığımı anlayacaktı.

Ve sonunda Osman’ın,
“Elif gel birşeyler atıştıralım, dışardan birşeyler aldım!” diye seslenişini duydum. Uyuyor numarası yapamazdım, mutlaka beni kaçarken görmüştü ki seslenmişti.
“Sen devam et, ben aç değilim…” dedim. Osman,
“O zaman gel birşeyler iç bari!” dedi. Baktım olacak gibi değil, zaten bir şekilde yüzleşecektim,
“Tamam, geliyorum…” deyip odadan çıktım. Osman mutfakta değildi, salona gitmiş olmalıydı. Salona geçerken odasına bir göz attım, Boxer falan görünmüyordu. Gerçi ben de aceleyle nereye koydum bilmiyorum, ama ortalıkta yoktu. Ya görmüş almış, ya da daha hiç fark etmemiş olabilirdi.

Neyse, salona vardım. Salonda televizyona karşı konmuş bir kanepe ve önünde büyük bir sehpa var, çoğu zaman yemekleri bile mutfak yerine bu sehpada yiyorlardı. Osman da aldıklarını sehpaya koymuş yiyordu. Ben de başka yer olmadığı için kanepede onun yanına oturdum,
“Afiyet olsun!” dedim.
“Buyur beraber olsun!” diyerek dolu olan kola bardağını benim önüme doğru koydu. Ben kolayı alıp arkama yaslandım.

Birşey yemedim. Birşey de konuşmuyorduk. Olayların ne kadarından haberi olduğunu bilmediğimden temkinli davranıyordum, bilmeden ağzımdan birşey kaçırmayayım diye. Osman,
“Ee nasıl gidiyor, anlat!” diye lafa girdi. Ben de,
“İyi işte, nasıl olsun?” dedim.
“Sen hem okuyor hem çalışıyorsun, çok yoruluyorsundur?” dedi. Ben de,
“İş o kadar yorucu değil, sonuçta müşteri geldikçe iş oluyor, haftasonu daha yoğun, ama o zaman da okul yok, dengeliyor birbirini…” dedim.
“Eyüp’le nasıl gidiyor?” diye sordu.
“İyi valla, Allah bozmasın…” diye cevap verdim. Osman,
“Belli, belli!” dedi gülerek. Ben de gülerek karşılık verdim. Osman,
“Eyüp’ün işi de zor!” dedi.
“Nasıl zor?” diye sordum. Osman,
“Sana yetişemiyor sanki!” dedi. Mevzuyu akşamki sekse getirecekti. Ben de,
“Yoo, iyiyiz!” diye cevap verdim.

Bir müddet sessizlikten sonra, Osman,
“Etekle rahat değilsin, sana bir kapri falan vereyim, eteği dışarda giyersin, hem kırışmasın!” diyerek, benim birşey dememe fırsat vermeden kalktı ve odasına yürüdü. Az sonra,
“Yatağın üstüne bırakıyorum, burada giyersin!” diye seslendi. Sonra salona geldi. Ben emrivaki yaptığı için birşey demedim ve kalktım odasına geçtim üstümü değiştirmek için. Bir kapri vardı yatağın üstünde. Kapriyi elime aldım ki ne göreyim, içine benim sabah amıma sürttüğüm Boxeri koymuş. Osman bu davranışıyla resmen her şeyden haberim var mesajı veriyordu bana.

İşler biraz sarpa sarıyor gibi hissediyordum. Ama bir taraftan da, acaba hazır kimse yokken Osman’la sevişsem ve sabahki fantazim gerçeğe dönüşse mi diye orospuluk damarım tık tık atmaya başlamıştı. Eteğimi çıkardım. Madem giymem için bırakmıştı, Boxeri de içime giyeyim diye düşündüm. Boxeri giydim, böyle de baya sexy olmuştum. Acaba kapriyi giymesem mi diye düşündüm ve Osman’a seslendim,
“Millet ne zaman gelecek?” diye. Osman da,
“Burak bugün yok, arkadaşlarında kalacak. Eyüp’ün de normalde 5’e kadar dersi var, ama ne zaman gelir bilmiyorum…” dedi. Yani rahattık. Madem Osman Boxerle bana bir mesaj vermişti, ben de mesajına cevap vermeliydim. Kapriyi bırakıp, tişörtü Boxerin üzerine saldım. Tişört Boxeri anca kapatıyordu. Öylece salona geçtim Osman’ın yanına.

Osman bana bir bakış attı, belli ki içi gitmişti. Ben de,
“Madem rahat edeyim diye çıkardım eteği, böyle daha rahat, hem kimse de gelmeyecek dedin!” diyerek açıklama yaptım. Osman,
“Yoo güzel olmuş!” diye karşılık verdi. Benim bu hareketim onu cesaretlendirmişti.
“Elif, az önce Eyüp’ün sana yetmemesinden bahsediyorduk ya?” diye giriş yaptı. Hissediyordum, ok yaydan çıkıyordu. Gerçi ben de kendimi psikolojik olarak Osman’la sevişmeye hazırlamıştım, ama ya birilerine söylerse, özellikle Eyüp’ün kulağına giderse diye de korkuyordum. Sonuçta aralarının nasıl olduğunu bilmiyordum, bir sıkıntı olduğunda kendini kurtarmak için, yada sadece arkadaşını düşündüğü için bile anlatabilirdi her şeyi.

Benim çekindiğimi görünce,
“Elif, sana bir şey anlatacağım, ama bunu bildiğini, hele hele benden duyduğunu hiç kimseye söylemeyeceksin!” deyip, ısrarla benden söz aldıktan sonra anlatmaya başladı. Dediğine göre, Eyüp çok çapkın biriymiş, hayatında benden başka kızlar da varmış, arkadaşlarına benim bu eve gelmek istediğimi anlatmış, ama başta kendisi sıcak bakmıyormuş bu olaya, ben evde olursam rahat hareket edemezmiş… Bunları duydukça şok oluyordum. Demek ki Eyüp’ün son zamanlardaki soğukluğu bu yüzdenmiş.

Osman sonra,
“Bak Elif açık konuşacağım, ben seni kendi halinde, mazbut, efendi, Anadolu’dan okumak için gelmiş, hatta ailesine yük olmamak için bir taraftan da çalışan hanım hanımcık bir kız diye tanıdım, bu arada da gönlünü bir delikanlıya kaptırmışsın, o kadar da olur diye düşünüp hep takdir ettim…” diye devam etti. Osman doğru gözlemlemişti beni, birkaç hafta öncesine kadar tam olarak bu anlattığı kızdım. Osman o kadar tatlı ve ikna ediciydi ki, adeta içimden geçen bütün sorulara sanki içimi okurcasına cevaplar veriyordu.

Osman,
“Eyüp’e de içten içe kızıyordum, hadi diğerleri neyse de, bu kızla oynamasa bari diye…” devam etti. Baya gönlüm Osman’a doğru kayıyordu. Ama kalbimin atması gibi, bir taraftan da amım kavruluyordu. Garip bir azgınlık vardı içimde, Osman’ın üstüne atlamamak için zor tutuyorum kendimi. Osman,
“Yalan söylemeyeceğim Elif, keşke Eyüp yerine benim kız arkadaşım olsaydın diye çok düşündüm, ama aklımdan cinsellikle ilgili hiçbir şey geçmedi, ama dün akşamdan beri aklımda hep sen varsın, seninle olmak istiyorum!” diye döktü içinde ne var ne yoksa.

Ben zaten artık konuşmayı bitirse de icraata geçse diye kendimi zor tutuyordum. Ta başta istekli görünmeyeyim, onun zorlamasıyla oluyormuş gibi yapayım diye aklımdan geçiriyordum, ama beynim çoktan kontrolü kaybetmişti. Osman bana bakıyordu ne diyeceğim diye. Anlattıklarından acayip etkilenmiştim. Ama dahası, fena halde azmıştım, kontrol edemiyordum kendimi. Hiçbir şey demeden dudaklarına yumuldum. Kıtlıktan çıkmış gibi somuruyordum dudaklarını. Amım yanıyordu, o yarağı biran önce içime almalıydım…

Öpüşmeyi çok uzatmadan hemen kasıklarına eğildim, kemerini fermuarını çözüp sikini elime aldım. Elimle bir iki sıvazlayıp ağzıma aldım hemen. Bir müddet sakso çekince yarağı sertleşti. Dayanamıyordum, amım zonkluyordu resmen,
“Önce beni bir posta sik, sonra uzun uzun sevişir, keyfine vara vara akşama kadar sikersin!” deyip, hemen Boxerden kurtuldum ve kanepenin kenarına ellerimi koyarak ayakta domaldım. Ben pozisyonumu almış Osman’ı bekliyordum, kanepeden kalkıp gelene kadar asırlar geçti sanki.

Arkama geçti, eline tükürüp amıma sürdü, ama zaten amım ıslaktı. Sonra sikini amımım dudaklarında gezdirmeye başladı, bense bir an önce sikilmek istiyordum.
“Hadi sok artık şunu!” dedim. Osman’ın acelesi yoktu sanki,
“Ufff, şu göte bak, daracık, ben bu götü sikerim!” dedi. Ben çıkıştım,
“Soksana be herif şu sikini amıma!” diye. Osman,
“Amı sikeriz o kolay, ama bu götü bana siktireceksin, bu göt bugün bu siki alacak, sarıp sarmalayacak!” diyerek halen götümü istiyordu. Ben artık yalvardım,
“Ne olur önce şu amımı bir doyur, götümü sonra sikersin!” diye. Osman,
“Bak sözü aldım haa!” diyerek yarağını yavaşça amımın içine saldı. Bir müddet yavaş yavaş gidip geldikten sonra temposunu artırdı, ben de kalçamla daireler çizerek içimde sikinin amımın duvarlarına sürtüp her yerime değmesini sağlıyordum…

Bu seferki anlaşılmaz azgınlığımdan olacak ki, çok çabuk orgazm olmuştum. Ama Osman oralı değildi, sikmeye devam ediyordu. Pozisyon değiştirdik, beni kanepeye sırtüstü yatırıp bir müddet misyoner pozisyonunda sikti. Biraz yorulur gibi olunca tekrar pozisyon değiştirdik. Bu sefer o kanepeye yattı, ben üstüne çıktım ve ata biner gibi sikini içime aldım ve zıplamaya başladım. Bu pozisyonu da sevmiştim, çünkü ben bastırdıkça sikini daha fazla içime, daha derinlere kadar alabiliyordum. Bir müddet sonra Osman beni belimden tuttu ve kasıklarına yapıştırdı, siki bir damar gibi atmaya başlamıştı, içimde hissediyordum. Derken boşalmaya başladı ve tüm döllerini amıma doldurdu. Ben de pelte gibi üstüne yığıldım…

Bir süre öylece kaldık. Biraz dinlendikten sonra Osman’a baktım, ne yapıyoruz der gibi. Osman da,
“Daha dur bakalım, yeni başlıyoruz, evin her yerinde sikeceğim seni, finali de o daracık göt deliğinle yapacağız!” dedi. Hiç götten sikilmemiştim. Erkeklerin bu göt sevdasını anlamıyordum, kendim zevk alacak mıydım onu da bilmiyordum.

Banyoya gidip amımı güzelce yıkadım, içimdeki dölleri temizledim. Osman’ın yanına geri geldiğimde pencerenin kenarındaydı.
“Gel aşkım!” diyerek yanına çağırdı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben de dudaklarından öperek karşılık verdim. Biraz öpüştükten sonra,
“Şimdi seni evin her yerinde sikeceğim, ama bu adamı senin hazırlaman lazım!” diyerek, beni omuzlarımdan aşağı bastırdı. Mesajı almıştım, eğilip sikini elime aldım, biraz elimle sıvazlayıp sonra da ağzıma aldım. Az önce bana yaşattığı zevkin bedeli olarak ona güzel bir muamele ile teşekkür edecektim. Güzelce emmeye başladım. Daha tam ereksiyon olmadığı için taşaklarını da beraber ağzıma almaya çalışıyor, sikinin ucunu taa boğazıma kadar sokuyordum, sikini ağzımdan çıkarıp, taşaklarını emiyor, taşaklarının arkasında kalan yerlerin okşuyordum. Ve Osman’ımın bundan çok zevk aldığını görebiliyordum…

Siki kazık gibi olmuştu, ben yüzüne doğru bakınca beni tekrar yukarı kaldırdı, pencereden dışarı bakmamı istedi. Ben dışarıyı seyrederken arkamda yerini aldı ve sikini amıma yerleştirdi. Bu benim de hoşuma gitmişti. Biraz öyle siktikten sonra mutfağa geçtik, orada beni tezgaha dayayıp, yine arkamdan amımı sikmeye devam etti… Sonra Eyüp’ün odasına geçtik, onun yatağında beni domaltıp,
“Ya Eyüp efendi, işte böyle, sevgilini orospum yapıp sana boynuzu taktırdım, gavatlık tacını giydirdim sana!” diyerek amıma hırsla pompalamaya başladı. Korkmalı mıydım bilmiyorum, ama zevkten uçuyordum, onu düşünemezdim şimdi…

Biraz sonra oradan da çıkıp kendi odasına geçtik. Daha sabah fantazi kurduğum yatakta, şimdi gerçekten Osman’ın altında inliyordum ve orgazm üstüne orgazm oluyordum. Hiç halim kalmamıştı,
“Osman’ım ben bittim, hadi sen de boşal artık!” diye inledim. Osman hızlanmıştı. Boşalmaya yakın sikini amımdan çıkardı ve ağzıma verdi. Kısa bir süre ağzımdan siktikten sonra ağzıma boşaldı. Ben de son damlasına kadar yuttum döllerini…

Osman’la sevişmek çok hoşuma gitmişti. Farklı pozisyonlar denemeyi, benim gibi teşhirciliği seviyordu. Ayrıca iyi de dayanmıştı, uzun süre kendini kontrol edebiliyordu. Kararımı vermiştim, götümden siktirmek konusunda endişelerim vardı, ama bu götüm sikilecekse Osman’a siktirecektim.

Devam edecek…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

GÜZEL KARISINI KENDİ ELLERİYLE SİKTİRDİ

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

GÜZEL KARISINI KENDİ ELLERİYLE SİKTİRDİ
Bu anlatacagim olay, basimdan geçen güzel ama bir o kadarda iç giciklayici yasanmis bir animdir. Ismim mert, 39 yasinda, yakisikli sayilabilecek, dürüst güvenilir ve sir küpü denilen türden bir insanim. Sirdas bir yapiya sahip olmam basimdan geçen olaylada yakindan ilgilidir. Bundan 1 yil önce irc chat kanallarinin birinde sohbet ederken Nedim isminde, bana 43 yasinda oldugunu söyleyen biriyle tanistim. Havadan sudan biraz konustuktan sonra konu cinsellige geldi dayandi.Bana,kadinlardan oldugu kadar erkeklerden de hoslandigini söyleyince onun bisexual oldugunu anladim. gizler h o t m a i l c o m Yarim saatlik bir sohbetin ardindan Nedim bey,esininde yaninda oldugunu ve bütün yazdiklarimi okudugunu ayrica beni çok nazik ve seviyeli buldugunu yazinca esi hakkinda ona sorular sormaya basladim. Esinin iri gögüslerini,dolgun yuvarlak kalçalarini ve aminin sari killarini anlatirken zevkten elinin titredigini yazilarindaki bazi harf hatalarindan hemen anladim. Kocasinin anlattigi kadariyla Selma hanim;32 yasinda iri gögüslü,dolgun pürüzsüz kalçali,kalin dudakli,mavi gözlü kisacasi sex abidesi bir kadindi.Bana karisiyla bir karar verdiklerini,grupsex yapmak için ciddi evli çift aradiklarini söyledi. Konusmalarimiz esnasinda birkaç evli çiftle birlikte oldugumu söyledigimden Nedim beyin bu talebi bana gayet dogal geldi. Fakat benden istedigi sey prensiplerime tamamen ters bir olaydi, çünkü ben iliskilerimi,heleki evli çiftlerle olan iliskilerimi asla desifre etmeyen bu camiada güvenilirligiyle taninmis biriyimdir. Bunu onada açikça anlattim, kim olurlarsa olsunlar onlari kesinlikle birlikte oldugum diger çiftlerle tanistiramayacagimi bunun prensiplerime aykiri oldugunu söyledim.Benim bu tutumum karsisinda Nedim bey sasirtici bir sey söyledi, ‘’tam bizim aradigimiz gibi birisin bizim amacimiz aslinda evli çiftlerle birlikte olmak degil,karima ve bana cinsel fantezilerimizi doyasiya yasatacak bir erkek partner bulmakti,bunu uzun zamandir arzuluyorduk ama ünlü ve zengin biri oldugum için kimselere güvenemiyorduk’’dedi.Konusmamizin ardindan Nedim bey sözü fazla uzatmadan mail adresimi istedi birkaç dakikalik görüntülü sohbetin pesinden telefonumu alarak beni aradi, özel soförünü gönderecegini, soförün beni zorlanmadan bulabilecegi bir adres vermemi istedi.Özel soför çok çenebaz biriydi,bana bir sürü merakli soru sordu,en sonunda sabrim tasti ve çok çenebaz biri oldugunu sadece arabayi kullanmasini soföre açikça söyledim.Eve geldigimde kapiyi Nedim bey ve esi Selma hanim birlikte açti birbirimizi çok kisa bir süre süzdükten sonra beni oturma odasina davet ettiler.Ikram ettikleri üç duble Jack Daniels ve Madlen çikolatanin ardindan ortam iyice yumusamisti.Selma hanim müsaade isteyerek üzerine daha rahat bir seyler giyecegini söyleyip odadan ayrildi. Geriye döndügünde üzerinde saf ipekten,iri meme uçlarini alabildigine belli eden kisacik pembe bir gecelik vardi.Kocasiyla bir an bakistiktan sonra gelip yanima oturdu Eline bir çikolata alip agzina götürdü, öyle bir çikolata yiyisi vardi ki sanki senin sikinide bu çikolata gibi yalar yutarim der gibiydi. Dudaginin kenarina bulasan çikolatayi silmek için tam peçeteye uzandiginda onun elinden tutarak kendime dogru çekmemle çikolata bulasmis dudaklarini emmeye baslamam bir oldu.O da ayni anda heyecandan titreyen elini hasretle sikime götürüp pantolunun disindan yaragimi kavradi. Kocasi bacak bacak üstüne atmis bir yandan bizi seyrediyor bir yandanda (gizler hotmail com)pantolonun disindan kendi aletini oksuyordu. Selma dudaklarini dudaklarimdan çekmeden bir eliyle pantolunumun fermuarini indirdi ve zevkten ucu islanmis tas gibi koca sikimi sikica kavradi ve oksamaya basladi .Uzunca bir süre öpüstükten sonra artik bu kadar öpüsme yeter diye düsünüp Nedimin karisinin sari saçlarini kuvvetle kavrayip kafasini sikime dogru bastirdim o da buna dünden raziymis gibi, tas gibi damarli yaragima öyle bir saldirip yalamaya basladiki, bir an bu dünyayla iliskim kesildi kesin cennetteyim diye düsündüm.Çoktan pantolonunu çikarmis olan kocasi yaragimi istahla yalayan karisinin arkasindan yaklasti, karisinin bütün ihtisamiyla ortaya çikmis beyaz pürüzsüz götünü yalamaya basladi. Sevistigimiz koltuk rahat fakat dar oldugundan birden sikimi selmanin agzindan çekip kari kocanin ellerinden tuttum ve hadi bana yatak odanizi gezdirin dedim.Selma elinden sekeri alinmis bir çocuk gibi yüzüme bakiyordu.Mükemmel bir yatak odalari vardi, tavan dahil odanin üç cephesi komple aynaydi.Üçümüz yatagin üzerine çiktik,sirt üstü yatmamla kari kocanin sikime saldirmasi bir oldu.Kari koca sikimi paylasamiyor deliler gibi istahla yaliyorlardi.Selma yi belinden kavrayip 69 pozisyonuna getirdim, aman tanrim o ne muhtesem bir göttü,hemen dilimi Selma nin tertemiz ve daracik kara incisine sokup yalamaya basladim. Ben götünün deligini yalarken o kadar zevk aliyorduki sari killarla kapli amindan sizan zevk sivilari çenemden asagi süzülüp boynumu islatiyordu.Selmanin altindan biraz daha asagi kayip agzimi onun muhtesem amiyla ayni hizaya getirip zevkten vicik vecik olmus bal kutusunu yalamaya basladim.Bu duruma fazla dayanamadi sarsila sarsila öyle bir bosaldi ve amini yüzüme bastirdiki bir an bogulacam sandim. Yüzüm gözüm Selmanin am sivilariyla kapli olarak yatakta dogruldum ve kusursuz götünü sikime dogru çektim ve dimdik yaragimi Nedimin karisinin amina öyle bir yerlestirdimki karisi derin bir ohhh çekerken,baska bir erkegin kocaman sikinin karisinin amina girdigini gören Nedim bey kendinden geçmis bir sekilde yataga bosalirken bende sikimi Selma nin amindan çikardim ve yüzünü bana çevirip koca sikimi tekrar agzina verdigim anda öyle siddetli orgazm oldum ki spermlerimin birkaç damlasi Selma nin agzindan tasarak yataga damladi.Orgazm aninda öyle kendimden geçmis olmaliyim ki elime baktigimda avucumda Selma nin sari saçlarindan epey bir miktar yoldugumu gördüm.Ardindan Selma hanim hem temizlenmek hemde birer duble whisky daha getirmek için disari çikinca kocasi tekrar sikimi agzina alip istahla yalamaya basladi. Az önceki orgazmimdan sikimde kalan spermleri iyice emip yalayip yuttu.Selma elinde whisky bardaklariyla kapidan girdiginde kocasini sikimi istahla yalarken görünce gözlerime bakip tatli bir tebessüm ederek bardaklari kenara koydu ve bizi izlemeye basladi o da bu duruma fazla kayitsiz kalamayip kocasinin sikini agzina aldi.Kocasi benim sikimi karisida kocasinin sikini istahla yalarken bende arada whiskimden bir yudum almak için bardaga uzandigimda aklima Selma nin amindan whisky içmek geldi. Yaragimi Nedim in agzindan çikarip Selmayi sirt üstü yatirdim gögüslerinin arasindan içkiyi yavas yavas dökerken bende agzimi amina dayadim. Selmanin am sivilariyla karismis Jack Daniels in tadi bir harikaydi. fakat birden Selma kipirdamaya huzursuzlanmaya basladi :)) whisky amini yakmis canini acitiyordu.Bunu anlayinca bardagi kenara koyup dilimi Selmanin aminin iyice derinliklerine sokup ne var neyok yalayip yuttum.Ben karisinin amini yalamayi birakinca Nedim onun bacak arasina geçip gidip gelmeye basladi.bir yandanda arkasina geçmem için bana isaret ediyordu bende önceden hazirladiklari kremi iyice damarlari çikmis sikime sürüp Nedim in arkasina geçtim Yaragimi yavas yavas götüne sokarken oda bir yandan karisini sikiyordu sikimi nedime köküne kadar sokunca nedimden derin bir oh sesi yükseldi bunu hisseden karisi iyice tahrik olmus kocasinin sirtini tirnaklayip kanatiyordu bu pozisyona fazla dayanamayan kari koca ayni anda sarsila sarsila bosaldi tam bende bosalacagim sirada sikimi nedimin götünden çikarip ikisinin arasina geçtim ve spermlerini yutmak için bekleyen nedim ve karisinin yüzüne bosaldim kari koca spermlerimi yalamak için adeta birbiriyle yarisiyorlardi. (Buradaki yasanmis animi isimlerini degistirmem sartiyla bahis konusu kari kocadan izin alarak yayinladim) gizler h o t m a i l c o m 0543 537 14 88

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Nasıl yarrak yenir öğrettiler !! 8 bl.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bdsm

Nasıl yarrak yenir öğrettiler !! 8 bl.
Küçücük bedenimle, babamdan büyük erkeklerin oyuncağı olmuş, erkeklerin zevklerini yaşadıkları, sikip kullandıkları biri haline gelmiştim. Oysa ben halen erkekleri mutlu etmenin marifet bir iş olduğunu zanneden, cahil, körpe bir kızdım. Kahya Mustafa amcayla yaşadığım sikiş pek çok şeyin de başlangıcı oldu…

Ertesi gün evde dinlendim. Ama aklımda hep sikilmek vardı. Resmen bağımlı olmuştum. Üstelik bundan zevk te alıyordum. O gün evde olağan işlerle günü geçirip, akşam yattım, bir an önce sabah olmasını istiyordum. Sabah olup Mustafa amca arabayla beni çiftliğe götürmek için almaya gelince, çok heyecanlanmıştım. Her zamankinden geç gelmişti. Ben hep arkaya otururdum. Ama bu sefer arabanın kapısını açınca, öne oturmamı söyledi. Öne geçtim oturdum ve yola çıktık. Hiç konuşmuyorduk. Köyden çıkınca arabayı ağaçlık bir yere sokup, “Nasılsın bakalım yosma? Özledin mi erkeğini?” diye sordu. Mahçup bir tavırla, “Evet!” diyebildim.

Mustafa amca, “Sen sikilmeye iyi alışmışsın küçük orospu! Kız daha 2 gün anca oldu, çok mu canın çekti?” diye ısrarla sorunca, “Hı hı!” diyerek başımı salladım. Mustafa amca, “Seninle az başbaşa kalalım diye işçileri çiftliğe bırakıp öyle geldim seni almaya. Durmuş bey daha 2-3 gün gelmez!” dedikten sonra altını sıyırıp, yarı kalkmış sikini ortaya çıkardıktan sonra ensemden aşağı bastırdı. Ne istediğini biliyordum, hemen sikini kavradığım gibi yalamaya başladım. Aç kalmışçasına sikini yalıyor, emiyor, ağzıma sokup çıkarıyordum. Mustafa amca da elbisemin eteğini belime sıyırmış, kalçalarımla oynuyordu. “Ahhh şıllık, çok iyi yalıyon be, eriyorum resmen, oohhhh!” diye söyleniyor, o söylendikçe ben de daha hızla yalıyordum.

Bir süre sonra Mustafa amca, “Ohhhh, geliyom tatlım, al sana kahvaltın, ahhhh!” diye inleyerek sıcak döllerini ağzıma fışkırtmaya başladı. Ben bir yandan ellerimde kalp gibi atan sikini sağarken, bir yandan da ağzıma aldığım koca başını emip, döllerini yutuyordum. Boşalması bitince, “Öğlen kulübeye gitme, ben seni arabayla çiftliğin dışından alacam!” dedi. “Niye ki? Nereye gideceğiz?” diye sordum. “Sen orasını düşünme, işimiz var seninle! Kimseye görünmeden çiftlik kapısına gel!” diyerek üstünü başını düzeltti ve arabayı çalıştırdı. Birkaç dakika sonra çiftlikteydik. Arabadan inince, bana, “Sen git kasaları etiketle!” deyip, yanımdan uzaklaştı. Amım o kadar sulanmıştı ki, bir an önce öğlen olsun da beni siksin diye bekliyordum.

Öğle yemeğinden sonra, dediği gibi kimseye görünmeden çiftliğin kapısına çıktım. Az sonra da Mustafa amca arabayla çiftliğin içinden çıkıp, dışarda beni arabaya aldı ve hızlı bir şekilde uzaklaştık ordan. “Nereye gidiyoruz?” diye sorunca, Mustafa amca suratında bir sırıtma ile, “Gidince görürsün!” dedi. Epey gittikten sonra, ormanın içine doğru patika bir yola girip, biraz sonra durdurdu arabayı. “Hadi bakalım, iniyoruz!” dedi. Arabadan inip, tepeye doğru yürümeye başladık. Her taraf ağaçlarla kaplıydı. Bir süre yürüyünce, tepenin yamacında bir kulübe göründü. Ben, “Burası neresi?” diye sorunca, Mustafa amca, “Esk**en ormancılar kullanırlardı, şimdi lazım olunca biz kullanıyoz!” diye cevapladı, ama suratında pis bir sırıtma vardı.

Kulübenin yakınına gelince, içeriden Muhtar Rüstem amca çıktı. Bu duruma çok şaşırmıştım. Mustafa amca, Rüstem amcaya, “Muhtar nasılsın?” diye yaklaşıp selamlayınca, Rüstem amca, “Eyiyim yeğen, sayende daha eyi olacam!” deyip bir kahkaha attı. Muhtar Rüstem amca, kısa boylu, göbekli, 55-60 yaşlarında biriydi. Selamlaşmaları bitince, Rüstem amca bana dönüp, “Vay anam vay, pek te körpeymiş yosma!” diyerek, beni yukardan aşağı bir süzdü. Sonra Mustafa amcaya dönüp, “Eyi düşürmüşsünüz bu körpeyi, Ekrem’in kızıydı demi bu? Mmmhhh, daha yeni tomurcuklanmış lan bu orospu!” dedi. Mustafa Amca da, “Sen öyle minik göründüğüne bakma muhtar, çok marifetlidir kaltak!” deyip bir kahkaha attı. Ben ürkmüştüm ve halen ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Mustafa amcaya, “Burada ne yapcağız şimdi? Ben gitmek istiyorum!” dedim.

Mustafa amca da, “Korkma kızım, muhtarı da az mutlu ediverecen, hem o da erkek bak!” dedi. “Ben istemiyorum!” deyince, Rüstem amca bir anda kolumdan yakaladı ve beni kendine doğru çekip sarsarak, “Ne demek istemiyom orospu? Sikmeyen kalmamış, bana mı vermiyon?” diye bağırdı. Canım yanmış, ağlamaya başlamıştım. Mustafa amcaya dönüp, “Ama ben istemiyorum! Mustafa amca, seni mutlu ediyorum ya?” dedim. Rüstem amca da, “Seni böyle mi kandırdılar lan yosma? Yol olmuşsun kızım sen!” diye bağırınca, Mustafa amca, “Muhtar, sakin ol yaa!” diye çıkıştı. Ama Rüstem amcanın gözü dönmüş gibiydi, “Ne sakin olacam Mustafa? Bu salak ne olduğunu anlasın! Sanki dönüşü mü var!” deyip kollarımı bıraktı ve “Bak kızım, senin gibi önüne gelen erkekle yatan karıya orospu derler, yosma derler. Eğer sikildiğin duyulursa perişan olursun, baban birdaha millet içine çıkamaz. Artık kimse karı olarak ta almaz seni, bozulmuşsun bir kere!” dedi.

Ben ağlayarak, “Ama Durmuş ağa bunda yanlış birşey yok, her kadın yapar demişti…” deyince, Rüstem amca bir kahkaha atıp, “Öyle diyecek tabi kaltak, seni altına almak için demiştir. Hem sen çok genç ve güzelsin, sikilmeye de alışmışsın, artık duramazsın! Bundan sonra bana da siktirecen kendini, böylece kimse duymayacak ne mal olduğunu, tamam mı?” dedi. Ben önce Mustafa amcaya doğru baktım, ama o bir taşın üzerine oturmuş, sigarasını yakıyordu, umurunda bile değildim. Rüstem amca tekrar, “Tamam mı?” diye sordu. (Tamam!) anlamında başımı sallayınca, “Hadi içeri geç bakalım!” diyerek önümden kulübeye girdi.

Evet, artık ne olduğumu biliyordum ve gözüm öyle korkmuştu ki, bu adamlar ne derse yapmaktan başka çarem yoktu. İçeri girer girmez Rüstem amca elbisemin düğmelerini çözüp bir çırpıda çıkarttı. Sonra kendi şalvarını sıyırdı. Siki ne Durmuş ağanınki kadar uzundu, nede Mustafa kahyanınki kadar kalındı. “Kalanları da çıkar minik orospu, o küçük amına koyacam senin!” dedi. Ben külot ve atletimi de çıkarınca, omuzlarımdan tutup aşağı bastırdı. Yarı kalkmış siki ağzıma değip duruyordu. “Hadi, ne bekliyon?” deyince, istemesem de sikini emip yalamaya başladım. Bir süre sonra siki iyice kalkınca, yerde duran minderin üzerine beni yatırıp, bacaklarımın arasına yerleşti. Göbeği baldırlarıma değiyordu. O an hiçbir şey hissetmiyordum, amım daha ıslanmamıştı bile. Rüstem amca, “Ohhh, ama bak bee, çizgi gibi, böyle am sikmemiştim hiç!” deyip, sikini kavrayarak amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı. Bir iki yüklenmede sikini içime sokup, gidip gelmeye başladı. Bu srada iri elleri ile de minik göğüslerimi sıkıp duruyordu.

Bir süre sonra iyice hızlandı ve “Ohhh, daracksın orospu, bayıldım bee, göğüslerin limon kadar, ohhh!” diye söylenmeye başladı. Ben altında tepkisiz öylece yatıyordum, amımın sikilmesinden biraz zevk alıyordum, ama bu diğerleri gibi değildi. Çok gemeden Rüstem amca, “Amına koduğummm, ohhh!” diye böğürmeye başladı ve sikini bir hamlede çekip göbeğime döllerini fışkırttı. Ter içinde kalmıştı. Sonra kalkıp, üzerini giyindi. “Bu ilkti yosma, bundan sonra bana da verecen artık, yoksa başına gelecekleri biliyon!” dedi. Tekrar gözlerim dolmuş, ağlamaya başlamıştım. Askıda asılı duran ceketinin cebinden bir kavanoz çıkarıp masaya koydu ve “Bu macunu her sabah bir kaşık yiyecen, böylece döl tutman zorlaşacak!” deyip, külübeden çıktı.

Sonra Mustafa amca elinde bir bidon suyla içeri girdi. Beni minderin üzerinden kaldırıp, köşeye götürerek, belimden aşağı su döktü. Sonra kolumdan tutup tekrar minderin yanına getirdi. Gözlerimden halen yaşlar süzülüyordu. “Üzülme miniğim, sen zaten sikilmeye alışmışsın, ha bir, ha iki!” deyip, beni öpüp okşamaya başladı. Sonra beni minderin üzerine doğru uzatıp, üzerime çıktı. Ben halen olayların şoku içindeydim. Mustafa amca boynumu öpmeye başladı, aynı zamanda da kalçalarımı ve baldırlarımı okşuyordu. Sonra kafasını göğüslerime yapıştırıp, onları emip yalamaya başladı. Bu sırada siki amıma sürtünüyordu, çok gemeden vücudum elektriklenmeye başladı. Her nekadar bulunduğum durumdan dolayı isteksiz de olsam, Mustafa amcanın hareketleri ve sikinin amıma sürtünmesi beni zevklendirmeye başlamıştı…

Mustafa amca belini hafifçe kaldırıp, eli ile sikini amımın deliğine hizalayıp yüklenmeye başladı ve bir süre sonra o kocaman kafası olan kalın yarak içimde yol almaya başladı. Artık karşı koyacak durumda değildim, minik vücudum bunu istiyordu. Mustafa amca belini hareket ettirmeye başladığında, amım karıncalanmaya başlamıştı bile. Bir iki dakika sonra Mustafa amca seri bir tempo ile sikini amımın dibine kökleye kökleye beni sikmeye başladı. Dudaklarıma yumuldu ve bir anda deli gibi öpüşmeye başladık. Artık zevkten altında kıvranıyordum ve bir süre sonra da titreyerek boşalmaya başladım. Mustafa amca boşaldığımı görünce, “Bak görüyon mu küçük yosma, amın sikilmek istiyor! Artık ağlayacak bir şey yok, olan olmuş, sikilmenin tadını çıkart!” dedi. Bir süre daha amımın içinde git gel yapıp, sikini amımdan çıkarttı. Siki iyice şişmiş, benim sularımla kaplanmış başı parlıyordu…

Beni ters çevirip dizlerimin üzerinde domalttı. “Şu götünün tadına bir bakalım artık, haa!” deyip, göt deliğime birkaç defa tükürdü. Sonra sikinin başını göt deliğime dayayıp, iki eliyle belimi sıkıca tutup, yüklenmeye başladı. Ama sikinin başı o kadar iriydi ki, göt deliğim yırtılıyordu. “Sokmaaa, çok acıyorrr, ahhhhhh!” diye avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Kendimi öne atmaya çalışıyordum, ama belimi öyle kavramıştı ki, kıpırdamam imkansızdı. Mustafa amca ittire ittire sonunda sikini götüme sokmayı başardı. O an acıdan kendimden geçer gibi oldum, ellerim ve kafam mindere düştü. Mustafa amca bir süre bekledikten sonra sikini içimde oynatmaya ve çok geçmeden de içimde azda olsa git gel yapmaya başladı. 10 dakika kadar sonra kendimi toparladığımda artık göt deliğim alışmıştı. Bunu fırsat bilen Mustafa amca götüme daha rahat girip çıkıyordu. Kısa süre sonra da kasıkları kalçalarıma çarpıyordu. Ben ise halen götümün yanmasından acı çekiyordum. Sonra bir eli ile alttan göğüslerimi okşamaya, diğer eliyle de amımla oynamaya başladı. Bu sırada yavaş bir tempoda götümü sikmeye devam ediyordu…

Küçük bedenim okşanmalara ve amımla oynanmasına daha fazla kayıtsız kalamadı, götümün acısını unutmuş bir şekilde altında zevkle kıvranmaya başladım. Mustafa amca kulağıma eğilip, “Zevke mi geldin minik yosma, haa? Sik bağımlısı seni, söyle, daha hızlı sikeyim mi seni?” diye fısıldadı. Ben zevkten artık iyice kendimden geçmiştim. “Sik erkeğim, ohhhhh, sik beni, çok güzel!” diye inleyince, “Ohhh, konuş orospu! Konuş amını götünü siktiğim!” diyerek daha seri bir şekilde sikmeye başladı. Yarım saat kadar sonra ben tekrar boşalmaya ve “Sik beni, geçirrrr, ohhh ahh neremi istersen sik!” diyerek haykırmaya başladım. Az sonra Mustafa amca da, “Geliyom orospuuu, ohhh, götüne dolduruyom!” diyerek götümün içine döllerini fışkırttı ve minderin üzerine yığılıp kaldık.

Biraz dinlendikten sonra Mustafa amca beni amımdan bir kez daha sikti. Sonra toparlanıp, çiftliğe döndük.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Berdel (1) Anneme Karşılık Zeynep Teyze!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Berdel (1) Anneme Karşılık Zeynep Teyze!
Köyümüz bir sabah bir haberle çalkalandı. Haberin kaynağı bizim evdi. 35 yaşındaki annem komşumuzun 25 yaşındaki oğluyla kaçmıştı. Birlikte kaçtıklarını onları arabaya binerken gören bir köylümüz sayesinde öğrendik. Babam peşlerine düşüp ikisini de bulup öldürmek istedi ama amcalarım araya girip onu bu kararından zor da olsa vazgeçirdiler. Ancak hep birlikte annemin beraber kaçtığı Faruk Abinin evini basıp annesiyle babasına meydan dayağı çektiler. Babası Hamit Amca ve annesi Zeynep Teyzenin suratları tanınmaz hale gelmiş, evlerinin bütün camı çerçevesi aşağı inmişti.

Babam bu haberle perişan olmuştu. 20 yıllık karısının, oğlunun annesinin, bunu yapması onu insan içine çıkamaz hale getirmişti. Köyde herkesin çekindiği sert bir adamdı ama karısının davranışı ona ‘Boynuzlu’ lakabının takılmasına yetmişti. Kimseyle konuşmuyor, ağzını bıçak açmıyordu. Ben de öyleydim. Her yerde utanç içinde başım eğik halde yürüyor, insanlarla konuşmaya utanıyordum.

Sonraki günlerde annemle Faruk Abi arasında uzun zamandır bir şeylerin olduğunu öğrendik. Yeni, birdenbire olan bir ilişki değilmiş bu. Meğer köyde bazılarının bundan haberi bile varmış. Hatta iki yengemin bile bunu bildiğini kendi aralarında yaptığı bir konuşmada duydum. Annemle Faruk Abinin gizli gizli buluştuklarını şahit olduğum konuşmalarında söylediler. Ama annem ilişkisini gizlemeyi başarmıştı bizden. Başkaları öğrenmiş ama babamla ben kör ve sağır kalmıştık. Bunu öğrenmek babamın öfkesini ve nefretini büsbütün artırmıştı.

Dedikodunun, insanların arkasından konuşmanın ve iş çevirmenin gırla gittiği bir köydü bizimkisi. Şimdi de insanların tek konusu biz olmuştuk. Köyde daha önce de çarpık ilişkiler yaşanmıştı. Evli adamların ve kadınların aşk yaşamalarına yabancı sayılmazdık. Hatta en yakın örnek olarak büyük yengemle küçük amcamın bir zamanlar aşk yaşadıklarını biliyordum. Aile arasında sorunlara neden olan bu olayı dışarıya yansıtmadan çözmeye çalışmıştı dedemle babaannem.

Bazı adamların aralarında karılarını değiş tokuş yaptığını da işitmiştim. Birbirlerinin karılarını sikiyorlardı ve hepsi bilinen şeylerdi, ama su yüzüne çıkmadan gizli kapaklı yapılıyordu. Herkes işine gelmediği durumlarda üç maymunu oynuyordu.

Annem köyün en güzel kadınıydı, bütün köylü kadınların ortak düşüncesiydi bu. Babam onu daha çocuk yaşta komşu köyden kaçırmıştı. Beyaz tenli, ela gözlü, uzun boyluydu. Geçirdiği bir hastalık nedeniyle benden başka çocuğu olmamıştı. Bu nedenle diğer çok çocuklu köy kadınları gibi erken yaşta çökmemiş, güzelliğini korumuştu. Ama bu durum deyim yerindeyse babamın ondan nefret etmesine sebep olmuştu. Tek çocuklu olmak yaşadığımız köyde küçük düşürücü bir durummuş gibi algılanıyordu. Annemin akrabalarımız içindeki lakabı dölsüzdü.

Kendimi bildim bileli annemin babamdan dayak ya da hakaret yemediği bir gün yok gibiydi. Ancak buna rağmen babam ikinci bir kadın almayı istememişti hiç. Dedem ve babaannemin tavsiyelerine karşın, “Onun gibi güzelini alamadıktan sonra yeni karı almışım ne faydası var?” diyordu hep…

Birkaç hafta sonraydı. Babam bir köşede sessiz sessiz otururken aniden kalktı, duvardaki av tüfeği ve fişekliği alıp hızla evden çıktı. Nereye gittiğini tahmin ettiğim için hemen amcamları aradım. Babam Faruk Abinin evini basarken amcamlar da geldi. Evden sesler, feryatlar geliyordu. Faruk Abinin annesinin çığlıkları yükseliyordu göğe. Bütün köy halkı evin önünde toplanmıştı.

Derken babam bir elinde tüfek diğer elinde Faruk Abinin annesi Zeynep Teyze olduğu halde evden çıktı. “Madem senin oğlun benim karımı kaçırdı, sen de karını bana vereceksin!” diye bağırıyordu. Kadının elinden sıkı sıkı tutmuş onu peşi sıra sürüklüyordu. Zeynep Teyze salya sümük ağlıyor, babamın elinden kurtulmaya çalışıyor, ama bir şey yapamıyordu. Hamit Amca ise amcalarımın kolları arasında çırpınıp duruyordu. Kızları da feryat figan ağlıyordu.

Köylülerin bakışları arasında babam kadını bizim eve götürdü ve evin alt katındaki ahırda ellerinden kalın direğe bağladı. O akşam dedem ve amcamlar bize gelip uzun uzun konuştular. Babamın kadını eve getirmesinden rahatsız olmuştu dedem. “Senin kadınla ne işin var, o kadınla ne yapacaksın, bizi iyice rezil kepaze edeceksin!” diye çıkıştı babama. Ancak babam çok öfkeliydi. “O benim karımı kaçırdı, ben de onun anasını sikecem!” deyip duruyordu.

Amcalarım ilk başta babama hak veriyordu, ama sonra dedemin tarafını tuttular. “Başımıza iş alırız abi, gönder gitsin bunu. Hem bu karıyla ne işin olacak senin, ahı gitmiş vahı kalmış, gencecik kızları var, alacaksan onlardan birini al!” dediler ağız birliği etmişçesine. Babamsa, “Öyle olacak zaten, berdel yapacam, ama önce bu karının tadına bakacam!” dedi onlara. Çıkarken dedem, “Sinirin yatışacaksa sik bunu, ama burada tutma fazla, gönder gitsin!” dedi babama alçak sesle. Duymayacağımı sanmışlardı ama duymuştum kapı eşiğinden.

Zeynep Teyzeyi çocukluğumdan beri tanıyordum. Bana karşı hep sevecen biri olmuştu. Ancak şimdi aşağıda ellerinden bağlı halde ağlıyor, inliyordu. Kocası Hamit Amcanın ikinci karısıydı. Hamit Amcanın ilk karısı Faruk Abi henüz küçükken ölmüş, o da Zeynep Teyze ile evlenmişti. Ondan da dört kızı olmuştu. Karı koca kendi hallerinde sessiz sakin yaşayan bir aileydiler. Küçük bir tarlaları birkaç da inekleri vardı, durumları iyi sayılmazdı. Babam karısını kaçırmıştı ama Hamit Amca buna karşı bir şeyler yapabilecek cesarette birisi değildi…

Babam da amcamlarım ve dedemle birlikte çıkınca aşağı indim. Zeynep Teyze ellerinden tavandaki kalın kütüğe bağlıydı. Yüzü gözü yediği dayağın etkisiyle morarmış ve şişmişti. İpler bileklerini sıkmış ve kanatmıştı. Beni görünce, “Reşit evladım, Allah rızası için su getir, ne olur yavrum, yandım susuzluktan!” deyince koşarak eve çıktım. Bir sürahi su ve bardakla indim aşağı.

“Ellerimi çöz yavrum, Allahını seviyorsan ellerimi çöz!” dedi gözleri yaşlı halde. “Olmaz Zeynep Teyze. Babamdan izinsiz yapamam. Öldürür beni. Sen suyunu iç, açsan bir şeyler de getireyim ama ellerini çözemem!” dediğimde bir şey demedi. Üç bardak suyunu ellerimle içirdim. Aç olduğunu söyleyince yeniden eve çıkıp büyükçe bir lavaş ekmeğin arasına peynir koyup yanına indim. Dürüm yaptığım ekmeği de ellerimle yedirdim. “Allah razı olsun yavrum, Allah ne muradın varsa versin!” dedi titreyen sesiyle.

En fazla 39-40 yaşında, uzun boylu, yapılı güzel bir kadındı Zeynep Teyze. Beyaz tenli, yeşil gözlüydü, köy kadınlarına pek benzemeyen tipte biriydi. Babamdan yediği dayaktan dolayı başındaki büyük türbanı açılmış, siyah uzun saçları açığa çıkmıştı. Çiçekli basma şalvarla gömlek vardı üstünde. Gömleğinin üst düğmeleri kopmuştu, beyaz koynu ve altındaki beyaz atleti görünüyordu. Şişkin memelerinin çatalı da görünüyordu, ama o anda kadının bunu düşünecek, anlayacak hali yoktu. Eski yeşil lastik ayakkabılar vardı ayağında.

Babamın bana seslendiğini duyunca yukarı çıktım. Ne yaptığımı anlayınca suratıma sert bir tokat attı. “Bir daha o karının yanına inersen seni gebertirim!” diye parmağını sallayarak üzerime gelince, “Tövbe baba, bir daha gitmem, tövbe valla!” dedim geri kaçarak. Annem senelerce babamdan dayak yemişti, arada benim de yediğim olmuştu. Baba dayağının ne olduğunu bildiğim için odama girdim.

Yarım saat kadar geçmişti. Kapıyı açıp baktım içeri. Büyük odanın ışığı yanıyordu ama babam yoktu. Ahırdan sesler geliyordu. İneklerin sesinin arasında babamın bağırışlarını ve Zeynep Teyzenin şiddetli iniltilerini işitince ahıra inen merdivene yöneldim. Basamakları sessizce indim. Ahırın ışığı yanıyordu. Babam Zeynep Teyzenin karşısına geçmiş, ona hakaretler ediyor, yüzüne tokatlar atıp tükürüyordu. Zeynep Teyze ise ağlayarak babama kendisini bırakması için yalvarıyordu. Onların seslerinden rahatsız olan inekler de ses çıkarıp duruyordu.

Babamdan çok korktuğum için ses etmemeye dikkat ederek saman balyalarının arkasında bir yere saklandım. 5 metre ya var ya yoktu aramızda, net olarak görüyordum onları. Babam zavallı kadına işkence ediyor, yüzünü sıkıp saçlarını çekiyor, tokatlar atıyordu ha bire. Bu durum böyle devam edecek sanırken babam birden Zeynep Teyzenin üstündeki çiçekli gömleği yakasından tutarak çekince gömleğin kalan bütün düğmeleri koptu ve cart diye yırtıldı, altındaki beyaz atleti çıktı açığa. Zeynep Teyze yalvarıyor, babama durmasını söylüyor ama babam onu dinlemiyordu.

Babam güçlü elleriyle beyaz atletini de kolayca yırttı Zeynep Teyzenin. Şişkin ve sarkık büyük memeleri birden açığa çıkınca babamın yüzünün şekli değişiverdi. Zeynep Teyze ise yaşadığı utançla yerinde debelenip kurtulmaya çalışıyor, ayaklarını sağa sola savuruyordu. Elleri hayvanları bağladığımız iplerle sıkı sıkıya bağlı olduğundan çözülmesi mümkün değildi. Zeynep Teyzenin debelenip durması yuvarlak ve büyük beyaz memelerinin löpür löpür sallanmasına sebep oluyordu. Memelerinin erik gibi kara ve büyük uçları, koyu pembe kocaman başları vardı.

Babam, “Vay amına koyduğumun orospusu, bunlar ne böyle?” diyerek Zeynep Teyzenin memelerini koca, nasırlı elleriyle vahşice sıktı. Zeynep Teyze delirmiş gibi çırpınırken babam suratına çok sert bir tokat attı. Tokadın sesi bütün ahırı çınlatırken Zeynep Teyze kum torbası gibi sallandı havada. Bayılır gibi olup sesi kısıldı. Derken babam başındaki eski büyük türbanını aldı, rulo haline getirdiği türbanla ağzını sıkıca bağladı. Sonra da Zeynep Teyzenin beli lastikli şalvarını ayaklarından çıkardı. Zeynep Teyze sert tokadın etkisinden çıkamamıştı halen.

Bembeyaz ve kalın bacakları, kalçaları açığa çıkarken gözlerimi kırpmadan karşımdaki manzaraya bakıyordum. Üzerinde kalçalarını ve götünü sıkan paçalı beyaz külotu ve dizlerine gelen kalın siyah çorapları kalmıştı. Babam paçalı külotunu da sıyırdığında kalbim deli gibi atmaya başladı. Zeynep Teyzenin amı karşımdaydı. Hafiften koyulaşmış, ama temiz ve tıraşlıydı amı. Baygın gibiydi ama ara ara kendine gelir gibi olup sallanıyordu yine. Babam ise karşısındaki manzaradan dolayı çok keyifliydi.

Heyecanla Zeynep Teyzenin vücudunu izlerken o da soyunmaya başladı. Saniyeler sonra çıplak kaldı. Kocaman yarağı sertleşmiş, kalkmıştı. Ahırda banyo yapmasına ve annemle sikişmelerine pek çok kez şahit olmuştum, o yüzden babamın yarağı benim için yabancı değildi, ama bugün başka bir durum söz konusuydu.

Koca nasırlı sağ eline tükürüp yarağını sıvazladı Zeynep Teyzenin karşısında. Zavallı kadın başına geleceklerden habersiz öylece duruyordu. Ağzından ara ara anlamsız sözler çıkıyor ve sayıklıyordu. Babam önüne geldi ve Zeynep Teyzenin bacaklarını kavradı, ardından da havaya kaldırdı. Zeynep Teyzenin ayakları yerden kesilmişti şimdi, bağlı olduğu ip ve babamın elleri onu havada tutuyordu. Babamın sallanan yarağının Zeynep Teyzenin kalçalarının arasında gözden kayboluşunu izlerken babamdan yoğun bir inilti ve hırıltı çıktı. Zevke gelmişti. Bu sırada Zeynep Teyzenin iç çeker gibi bir sesle kendine geldiğini gördüm, ama artık çok geçti onun için.

Babamın götü ve kalçaları kasılıp gevşemeye başladı. Olduğu yerde belini ve götünü oynatarak Zeynep Teyzeyi ayakta sikiyordu. Zeynep Teyze ağzında türbanı olduğundan ancak anlamsız sesler çıkartabiliyordu. O sesler de rahatsız olan ineklerin sesleri tarafından bastırılıyordu. Babam sert ve güçlü şekilde abanıyor, Zeynep Teyzenin amına sokup çıkarıyordu yarağını. Her bir köklemesiyle Zeynep Teyze havada sallanıyor, arkaya doğru zıplıyordu, ama babam sıkıca tutmuştu onu bacaklarından ve geriye gitmesine engel oluyordu.

Saniyeler ilerlerken babam ellerini Zeynep Teyzenin dizlerinin arkasından kalçalarına doğru kaydırdı, sonra da götünü avuçladı. Daha net görebilmek için biraz daha sağa doğru kaydım ben de. Babamın kaba ellerinin Zeynep Teyzenin güneş görmemiş, büyük ve yağlı göt yanaklarını sıkmasını nefes almadan izliyordum. Serbest kalan bacakları babam kökledikçe havada sallanıp duruyordu. Aynı şekilde iri memeleri de sallanıyordu. Kadının canhıraş çığlıkları ağzındaki türbanı tarafından engelleniyordu. Gözlerinden sicim gibi yaşlar boşanıyordu bu sırada.

Babamsa halinden çok memnun gibiydi. Annemi de bu şekilde siktiğini görmüştüm yıllar önce. Ama o zaman annemin elleri bağlı değildi. Tavana asılı büyük kancaları sıkı sıkı tutmuştu annem. Kurban keserken hayvanı astığımız kancalardı. Babam kökledikçe annem havada hoplayıp zıplıyor, kancalar gacır gucur sesler çıkarıyordu.

Ancak Zeynep Teyze anneme nazaran daha yapılı ve ağır bir kadın olduğundan babam bir müddet sonra yoruldu. Kendini geri çekerken yarağı da Zeynep Teyzenin amından çıktı. Sonra da ellerini götünden çekip onu yere bıraktı. Zeynep Teyzenin ayakları yerle temas etti ama bu onu sakinleştirmedi elbette. Yine debelenmeye, bağlı olduğu iplerden kurtulmaya çalıştı ama nafile bir çabaydı hepsi.

Babam birkaç saniye sağa sola bakındı, bir şey arıyor gibiydi. Beni görmesinden çekindiğim için başımı eğdim iyice. Yerdeki ot çuvalının üzerinde duran bağ bıçağını gözüne kestirdi. Onunla Zeynep Teyzenin ellerini bağladığı ipleri kesti ancak elleri çözülmüş değildi. Yukarıdan, kütüğe yakın yerden kesmişti ipleri. Zeynep Teyzenin kolundan tuttu ve onu çuvallara doğru itti. Zeynep Teyze kıç üstü yere düşerken benden tarafa döndü yüzü. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Salya sümük bir halde ağlıyordu.

Bu sırada babam hemen çaprazımda duran iki saman balyasını üst üste koydu. Sanki onlarla bir yatak yapmaya çalışıyordu. Kendi kendine sesli bir şekilde, “Tamam, böyle daha iyi!” dediğinde gerçekten de bir yatak yaptığını anladım. Ama küçük bir yataktı bu. Yerde duran Zeynep Teyzeyi kolundan tutarak kaldırdı. Kadının çıplak vücudu saman, ot ve hayvan pisliğine bulanmıştı. Ancak bunlar babamı durdurmaya yetmiyordu. Zeynep Teyzeyi omzundan bastırarak saman balyasının üstüne yatırdı. Zeynep Teyze serbest haldeki ayaklarını sağa sola savurup duruyor, babamdan kurtulmaya çalışıyordu, ama babamın elinden kurtuluşu imkansızdı.

Babam, “Dur ulan orospu!” diyerek kadının sol kalçasına şiddetli bir yumruk indirdi. Zeynep Teyzeden derin bir inilti çıktı ağzındaki türbana rağmen. Hareketleri yavaşlarken ayakları da hareketsiz kaldı. Babam her iki ayağını da kaldırdı ve Zeynep Teyzeyi kendine doğru çekti. Halen bağlı olan elleri ise başının yukarısında kalmıştı. Babamın kıllı yarağı büyük ve kalın bir sopa gibi sallanmaya devam ediyordu. Zeynep Teyzenin kaldırdığı bacaklarını geriye attı ve iki yana açtı. Kadının kızarmış amı net şekilde karşımdaydı. Amının kalın ve büyük kahverengi dudakları vardı. Amından çişe benzer bir sıvı akmış ve kasıklarını, kalçalarını ıslatmıştı. Belki de korkudan altına işemişti Zeynep Teyze.

Babam sallanan yarağının kafasına tükürdü başını eğerek. Ağız dolusu tükürük yarağının kafasına denk geldiğinde öne doğru bir iki adım attı. Yarağını Zeynep Teyzenin amına bastırdı. Çaprazımda kaldıklarından yarağının girişini göremedim ama Zeynep Teyzenin debelenmeye başlamasından belki de dibine kadar girdiğini anladım. Ayaktayken tamamen girmeyen babamın yarağı şimdi en dibine kadar Zeynep Teyzenin amındaydı. Babam başını geriye atıp yabani bir hayvan gibi böğürdü. Bu sese inekler de kayıtsız kalmadı. Babamın sesine onlar da karşılık verdiğinde ahırın içi konser salonuna dönüştü kısa bir süre için.

Babam ağır ama kendinden emin hareketlerle Zeynep Teyzenin amına sokup çıkartmaya başladı yarağını. Kadının bacakları havada bir pergel gibi açılmıştı ve babam ayak bileklerinden sıkı sıkı tutuyordu. Dizlerine gelen kalın çorapları debelenmeleri sonucu bileklerine kaymıştı Zeynep Teyzenin. Ayağındaki lastik ayakkabılar ise çoktan düşmüştü yere.

Babamın yavaş hareketleri giderek hızlanmaya başladı. Beli ve götü ileri geri gidip geliyordu durmadan. Zeynep Teyzenin amı balyalar sayesinde tam yarağının hizasına gelmiş, bu da babamın hareketlerini seri bir şekilde hızlandırmasına olanak vermişti. Zeynep Teyze başını sürekli dik tutmaya çalışıp babama bakmaya çalışıyordu. Belki de bakışlarıyla babamı durdurmaya çalışıyordu ama olacak iş değildi bu. İniltileri ise devam ediyordu.

Babamın yarak darbeleri Zeynep Teyzenin geniş kalçalarını ve karnının etlerini titretiyordu sürekli. Memeleri de sağa sola, yukarı aşağı hiç durmadan sallanıp duruyordu. Uzun, beline inen siyah saçları saman balyalarının kenarından sarkmış, sikişin şiddetinden rüzgarlı havadaymış gibi sallanıyordu. Babam kimi zaman hızlanıp kimi zaman yavaşlıyordu, Zeynep Teyzenin kalın bileklerini tutuyor ve havadaki bacaklarını ileri geri oynatıyordu.

Babamın sikiş konusunda deneyimli bir erkek olduğu her halinden belliydi. Daha milli bile olmamıştım ve babamın Zeynep Teyzeyi sikmesini gözlerimi kırpmadan, nefes almadan izliyordum. O güne dek sadece 31 çekmiştim, anneminkini saymazsak am gördüğüm olmamıştı. Bu yüzden yarağım demir gibi olmuştu çoktan. Sağ elimi yarağıma atıp okşamaya başladım, babam gibi ben de zevke gelmiştim çünkü.

Babam bir zaman sonra yavaşladı, yarağını Zeynep Teyzenin amına iyice bastırdı. Boşaldığını sandım ama yanılmıştım. Zeynep Teyzenin ayak bileklerini bırakıp kalçalarını kavradı ve kendine doğru biraz daha çekti. Zeynep Teyze saman balyasının üstünde kaydı, saman balyası ile sadece sırtı temas ediyordu şimdi, beli boştaydı. Havadaki bacaklarını omuzlarına dayadı babam ve bu şekilde sikmeye başladı. Babamın kasıklarının Zeynep Teyzenin amına ve kasıklarına çarpmasından çıkan sesler ahırın içinde çınlıyordu.

Babam gittikçe hızlanıyordu, yarağına motor takılmış gibi yükleniyordu kadının amına. Zeynep Teyze yine başını dik tutmaya çalışıp babama yalvaran gözlerle bakıyor, inliyordu ama bunların tesiri olmuyordu. Koca memelerinin sallanışları daha da hızlanmıştı. Dik tutmaya çalıştığı başı da ileri geri sallanıyordu. Babam kalçalarından sıkıca tutmasa Zeynep Teyze saman balyasının üstünden yere düşecekti.

Sıcak yaz gecesinde ahır hayvanların sıcaklığıyla beraber hamama dönmüştü resmen. Babamın çıplak, kıllı vücudunda ter damlacıkları oluşmuştu. Aynı şekilde Zeynep Teyze de terlemişti. Terli beyaz vücudu parlıyordu arkadan vuran ışığın altında.

Saniyeler birbirini kovalarken babamın boşalmaya yaklaştığını anladım. Kaslı ve kıllı götü, kalçaları durmadan kasılıp gevşiyordu. İnekler yaşananlardan rahatsız olmuş gibi sesler çıkartırken babam da onlar gibi böğürtülü sesler çıkartmaya başladı. Her bir yarak darbesi Zeynep Teyzenin kasıklarında patlıyor, bir davulun sesleri gibi sürekli ‘Şop şop şop şop!’ sesleri kulağıma geliyordu. Zeynep Teyzenin havadaki bacakları durmadan babamın omuzlarına çarpıyordu.

Sonunda babam bir öküz gibi böğürerek Zeynep Teyzenin amına boşaldı. Kendinden geçmiş gibi inliyordu, başını arkaya atmıştı. Birkaç kez yüklendi amına, sanki tek bir döl damlasını bile ziyan etmek istemiyordu. Birkaç saniye o şekilde kaldıktan sonra çıktı Zeynep Teyzenin amından. Kendini geri çekerken tuttuğu bacaklarını da bıraktı. O halde Zeynep Teyze saman balyasının üstünde duramadı, elleri de bağlı olduğundan sol yanı üstüne düştü. Allahtan yerde samanlar vardı, kadının bir yeri kırılabilirdi yoksa. Yine de Zeynep Teyzeden acı bir inilti çıktı.

Babamın döllerle kaplı yarağı yavaş yavaş sertliğini kaybetmeye başlarken yerdeki Zeynep Teyzenin yırtık gömleğiyle sildi. Gömleği kadının üstüne attıktan sonra kendi gömleğinin cebinden sigara paketini aldı ve bir sigara çıkarıp yaktı. Babam sigarasını içerken yere düşen Zeynep Teyze de doğruldu ve kalktı ayağa. Bir şeyler söylemeye çalışıyor ama ağzı bağlı olduğundan ne dediği anlaşılmıyordu.

Babam sigarasını söndürüp Zeynep Teyzenin ağzına bağladığı türbanı çözdü. Kadın o an bir çığlık atacak gibi olunca babam hemen ağzını sıktı. “Sesini çıkartırsan seni de çocuklarını da gebertirim!” diye tehditte bulundu. Babamın yüzü korkunç bir hal almıştı o anda. Sanki dediğini yapacak gibi bir ruh hali vardı üstünde. Birkaç defa tekrarladı aynı sözü ve Zeynep Teyzeden başıyla onay aldıktan sonra da çekti elini ağzından.

Az önce çığlık atacak gibi olan Zeynep Teyze şimdi süt dökmüş kedi gibiydi. Bağlı ellerini kaldırıp, “Ağam, kurban olam bırak gideyim, ben ne ettim sana da beni kirlettin, ne ettim ben sana?” dedi gözleri yaşlı yalvaran bir halde. “Sen etmediysen bile oğlun etti. Ben de intikamımı alıyorum senden!” dedi babam sinirle. Sonra da onu geriye itti.

Ot çuvallarının üstüne attığı kıyafetlerini giyinirken Zeynep Teyze ağlıyordu. Çırılçıplak vücudundan gözlerimi alamıyordum. Dört çocuk doğurmasına, köy hayatının onca ağır iş yüküne rağmen vücudu çok deforme olmamıştı. Temiz ve tıraşlı amının etrafı epey ıslaktı, babamın döl damlaları kasıklarına bulaşmıştı. Beyaz, büyük memeleri kızarmıştı babamın hoyratça sıkmaları sonucu. Kasıklarında ve kalçalarında da kızarıklıklar oluşmuştu. Sırtında saman balyasının izi çıkmıştı çizgi çizgi.

Babam giyindikten sonra yeniden Zeynep Teyzenin ağzını sıktı ve “Bir zaman misafirim olacaksın, senin tadını iyice aldıktan sonra sıra kızlarına gelecek!” deyince Zeynep Teyze başını sallamaya başladı, ancak babama direnecek kuvveti yoktu. Babam elini çektiğinde ağzından derin ama yorgun bir hırıltı çıktı, ağlamaya çalışıyor ama yapamıyordu. “Yapma Ağam, kızlarımdan ne istiyon, onların ne günahı var?” diyordu, ama babam onu dinlemiyordu bile. Zeynep Teyzeyi kalın direğe bağladı önceki gibi.

Ancak Zeynep Teyzenin ağzı açılmıştı ve susacak gibi değildi. Babama yalvarıp duruyordu. Babam yeniden ağzını bağladı bunun üzerine. Sonra da ahırın yanan lambasını söndürüp arka kapıdan dışarı çıktı, kapıyı kapattı. Lamba sönünce içerisi zifiri karanlığa gömüldü. Duvarlardaki tek tük deliklerden ve ahşap kapının aralığından ince çizgiler halinde ışık vuruyordu sadece.

Yerimden kalktım, dizlerim ağrımıştı. Bir müddet gözlerim karanlığa alışana kadar bekledim. Zeynep Teyzeyi seçebiliyordum şimdi o karanlıkta. Çırılçıplak halde, dolgun beyaz vücuduyla deniz feneri gibi aydınlatıyordu içeriyi. Aynı zamanda iniltileri de devam ediyordu. Yarağımın sertliği geçmişti ama boşalacak noktaya gelmiştim. Eve çıkıp 31 çekmekti amacım. Sessiz olmaya çalışarak birkaç adım atmıştım ki ayağım yerdeki bir şeye takılınca düşecek gibi oldum. Çıkan ses sonucu Zeynep Teyzenin iniltileri çoğaldı.

Beni fark etmişti. Geriye dönüp bakınca başıyla beni takip ettiğini fark ettim. Cebimdeki telefonu çıkarıp fenerini açtım. Ona doğru birkaç adım attım. Yaşlı gözleriyle benden yardım istiyordu. Önüne gidince gözleriyle ağzındaki türbanını ve ellerini çözmem için işarette bulundu. Babamdan korktuğum için bunu yapamazdım. “Kusura bakma Zeynep Teyze, babam öldürür beni, yapamam!” dedim onun her işaretine karşılık. Bu sırada çırılçıplak vücuduyla aramda yarım metrelik mesafe vardı. Kadıncağız benden yardım istiyordu, o andaki halini, çıplaklığını unutmuş gibiydi. Telefonun feneri altında hareket ettikçe sallanan memelerini, beyaz karnını, kasıklarını, kalçalarını izliyordum.

Ahırda sadece ikimiz vardık. Babam büyük ihtimalle amcalarımdan birinin evine gitmişti, ne zaman döneceği belli değildi. Milli olma fırsatı ayağıma gelmişti. Beni milli edecek olan da Zeynep Teyzeydi. Kadının bu hali ne kadar üzüntü verici olsa da, ayağıma gelen şansı değerlendirmekten başka yapabileceğim bir şey yoktu…

[Reşit]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arkadasimin karisi-3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Arkadasimin karisi-3
Arkadasimin karisi-3
Daha onceki serileri okuduysaniz devam ediyorum.arkadasimin karisi ucretsiz izne cikti.tatilde..
Arkadasimin karisi işe dondu…uzun ve ucretsiz izin ardindan yeniden isleri toparlamaya calisiyor ve aksam cocuklarla ilgilenmesi gerekiyor..henuz uzun uzun yazisamadik ama whatsapp yazismasinin bir bolumunu bana cevap verdigi kisimlari aynen buraya yapistiriyorum..ilerki gunlerde daha uzun ve onun da yasamayi hayal ettigi fantazi dolu yazismalar oldukca paylasacagim ve resimlerini buraya ekleyecegim..
Bunlar hayal degil gercektir …yorumlarinizi da bekliyorum cunku eger ikna etme sansim olursa onun resimlerine yapacaginiz yorumlari ona okutacagim daha sonra..
Bu arada asagidaki yazismada bahsi gecen free amcik resmini ekledim ..

Napiyosun bebegimmm
..Hiçççç.çalışmaya çalışıyo karın.
..Sen napıyosun erkeğim
Hicc sıkılıyo…etrafi kesiyo..ama seni istiyoooo
..Oyyy erkeğimmm
Erkegin karisini istiyoo
Karisiyla tatil yapmak istiyo aylarcaaaaa
Her zevki karisiyla yasamak istiyoo
..Ohhhh karısıda biricik erkeğini istiyo
Karimmmmmm benimmmm
Karim olmani cok isterdim…amina gotune koyardimm hep…koyardim koydurturdumm…zevkten zevke girerdinnnn
..Ufggfgffsss
Her anin her gunun sulu sulu vicir vicir olurduuuu
..Oyyy…evety
Camasirin hic kurumazdiii off yaaa
..Immmm
Hatta hic giymek istemezdinnn…hep sikilmeye hazir tutardinnn dimiiii
..Evetttt aşkımm
Uwwww sahimiii zillimmmmmm
O kulodunu cikartipp dolasirdin yanimdaaa
..Mmmmm..free free..tatilde yapmıştım sana da atmıştım resmini
Evettt yaaaa ne heycanli ne superdii o resminnnn
..Gerçek miii
Super di amciginnnn superrr
Harikaydiiiuiuu
..Immm
O amciginin sekli goruntusu
Free dolasma cesaretin ne heycan vericiydi…amcik got bosta…ufff yaaa tam benim azgin karimmmm
Tam sikmelikkksinnnnn
Senin o free amciginin resmini internete koysam ne yorumlar gelir var ya…uf diyorum azarsin azarsin yeminle
..Mmmm..beğenmen ne güzell
Cokkkkkkkk herkes begenir o guzel amcigiiii..sekli semali cok iyiii
..Immm
Keske simdi siksemmmmmm
Kalkik sikimi soksammmmm
..Ohhhhssss
Ohki ne ohhhhhg
Amini istiyirummmm
Gotunu sikmek istiyorumm yaaaaa
Burda cok azdimmm bennnnnnn ama sen yoksunnnnn
..Ohhh erkeğimmmm..bi siksenn
Ohhh bi siksemmm bi soksammmmm arkali onluuu
Beni sen tatmin edersin su andaaaa
Karim olsaydin seks tatiline cikardik her sene…
Her sene baska birilerini ayarlayip bi grup seks gecesi yasardikkkk..tek gece ama unutulmaz bi seks gecesii…dimiiii
..Ohhhh evettt
Ufff sahi yaparmiydikkk
Sen boy boy yarrak yerdin…ben cesit cesit am sikerdimm..
..Ayy..çok istedi canım
Uwww sahimiiii
Gercekten yapardikkkk dimiii
..Evettt…
Kalabalik bi parti..kizlar erkekler…firlamalar picler kopuklerin arasinda..cocuklarin amaci belli ..elleyebildikleri kadar am got ellemek..biz de giriyoruz aralarina eglence olsun diye…kopuklerin icinde kimse kimseyi gormuyor ama senin gotunde baze aminda eller hissediyosun…
Bi cocuk sen kayip yere hafif dustugunde seni yerden kaldiriyorum ayagina ileri gidip elini mayonun icine sokuyo..
…Ohhhhhh
Sen dizlerinin ustunde kaymadan dogrulmaya calismisken cocuk elini sokmus mayonun icine ..kopuklu oldugunuzdan her yeriniz kimse anlamiyo tabi…cocuk aminda gezdiriyo parmagini..sen oww owww uuuu diyosunnn
Bi yandan bakiyosun duserken mayo ustun siyrilmis tek memen acilmis sarkiyo..cocuk abla oyle dur boyle cok iyi diyo..
Sen de oww owww cek elini uwwww diyosun cocuk tek memeni avuclarkenn
…Ayyyy..mmm
Sonra cocuk kopukler gidince ellerini cekiyo ama amcigin sulu…memeni topluyosun..bakiyosun cocuga pic bi tipi var..orda hatun dusurmeye gelmis tiplerden ama hosuna gidiyo bu parti derken yeniden kopukler yagmaya basliyo..ben yokum etrafta..beni bulamiyosun.ama umrunda degil..her yer yeniden kopuk olmus..ayni cocuk yeniden yaninda..sen yine dusmemeye calisirken cocuk abla tutun bana diyo..bu sefer sira sende..sen cocugun aletini tutuyosun..
Cocuk ohhh abla sık iyice diyo..senin elini tutup kendi sortunun icine sokuyo..semsert olmus cocugun aletine tutunurken cocuk ta onden senin amcigina parmagini sokmus seni kaldirip indiriyo..ziplatiyo seni parmaginin ustunde..
…Ayy..amım yandıı
Begendinmiiiiii sahiiii
Seni o partide goturseler..sikmeden sikmis kadar zevk verseler…istermiydin hiiii
…Evett..mmm
..Aşkım çıkıcam birazdan

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlki Oldum

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

İlki Oldum
Son zamanlarda benden daha genç ve bakir erkeklere çok ilgi duymaya başlamıştım. Tadına varacakları ilk am ben olayım, ilk ben gidip geleyim üstlerinde diye yanıp tutuşmaya başlamıştım ama aynı zamanda da garip geliyordu benden daha küçük ve tecrübesiz biriyle birlikte olmak. Bayram ziyaretine en yakın arkadaşlarımdan birinin evine gittim. O da ortağıyla birlikte yaşıyordu biz de hep birlikte toplanıp ortağının ailesini ziyarete gittik. Arkadaşımınn ortağı Yeşim’in yakışıklı mı yakışıklı Semih adında bir kardeşi vardı biraz da fırlamaydı, konuşmalarından anladım ki henüz bekaretini kaybetmemiş. Bakir olduğunu anlayınca ben de ona doğru çekilmeye başladım. Sabah kahvaltılarında elbisemin boyunu biraz daha yukarı çekiyor ve onun görüş alanına giriyordum. Önünde oluşan çadırı izlemek beni ıslatıyordu ve bir an önce o çadırın üzerine oturmak istiyordum ama nasıl yapacaktım. Semih ve Yeşim aileleriyle bir sahil kentinde yaşıyorlardı. Bir kaç gün ziyaretlerle geçtikten sonra biz de arkadaşlarla denize gitmeye başladık. Semih’in körpe vücudunu gördükçe ben iyice azıyordum. Semihle kimi zaman göz göze geliyorduk ama bir kaç el oyunu dışında dokunmam pek hoş kaçmazdı. Bir gün yine denizde güneşten çok bunalmıştım, denize girmek istedim. Semih te telefonuyla oynuyordu. Diğer herkes ya kitap okuyor ya güneşleniyordu ben de fırsatı kaçırır mıyım Semih hadi gel denize girelim dedim. Denize girdik, su şakaları vs derken bir baktık ki fena açılmışız. Semih’e ben korkuyorum yanıma gel diye seslendim o da ergen aklıyla yanıma yaklaştı. O anda vücudumu vücuduna yapıştırdım. Sikinin sertleşmesi çok uzun sürmedi. Sudan kaygan vücutlarımız birbirine değdikçe ikimiz de kıvama geliyorduk. Fakat suyun içinde bunu uzatmanın bir anlamı yoktu çünkü insanlar görebilirdi ve hoş olmazdı. Biraz daha yüzdük ve kumsala geri döndük. Ben şezlonga oturdum ve göz kırptım. Semih sırtıma krem sürer misin diye sorduğumda dokunuşları çok farklıydı beni tahrik etmeye çalışıyordu. Artık bir şeylerin gerçekleşeceği çok belliydi ve o da en az benim kadar istekli gözüküyordu. Benim yattığım oda Semih’in odasının yanındaydı ama ben odada yalnız değildim Yeşim ile uyuyordum. Neyseki Yeşim’in uykusu ağırdı, top patlasa duymazdı. O yüzden gece olduğunda Semih’in odasına sıvışıp ona unutamayacağı bir deneyim yaşatmayı hayal ediyordum. Eve dönüp yemek yedik Semih’in telaşlı ve sabırsız bir hali vardı, masada defalarca göğüslerime bakarken yakaladım. Gülümsedim ve yemek yemeye devam ettik. Nihayet gece olmuştu herkes yataklarına geçti, Semih geç saatlere kadar ayaktaydı, biliyordum. Saat 2 gibi yataktan kalkıp yan odaya geçmek üzere yola koyuldum. Kapısı biraz aralıktı ben de fırsattan istifade edip kapıda klitorisime dokunurken Semih’i izlemeye başladım çünkü Semih porno izliyordu ve siki dimdik olmuştu. Bu görüntü karşısında ıslanmam hiç uzun sürmedi. Semih tam patlamak üzereyken gözgöze geldik benim de gözlerim kaymıştı, bir yandan göğüslerimi avuçluyor bir yandan kendimi parmaklıyordum. Farketmeden inlemiş olmalıyım ki sesimi duyup bana bakmıştı. Bir anda ikimizde panik olduk ve kendimize geldik sonra da hafifçe tebessüm ettim ve odasının içine girip ardımdan kapıyı kilitledim. Bir dakikaya yakın ayaktaki bedenimi seyretti bu sırada üzerinde yalnızca t-shirt vardı ve iç çamaşırı yoktu dimdik siki ile bana bakıyordu. Ardından ben yavaş yavaş üzerimdekileri çıkarmaya başladım o da iştahla beni seyrediyordu. Sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım ardından sırtımı ona doğru döndüm ve domaldım, o da benden 1-2 metre arkada sandalyede oturuyordu. Domaldığımda sütyeni de çıkardım sadece string ile kalmıştım. Doğruldum ve sırtım ona dönük bir şekilde kendimi duvara yasladım. Göğüs uçlarım soğuk duvara değdikçe sertleşiyorlardı. Parmak hareketiyle Semih’i çağırdım. Tam arkamda duruyor hiç bir şey yapamıyordu. Yavaş yavaş vücudumu vücuduna yaklaştırdım ve kalçalarımı dimdik sikine yasladım. Ben de sırılsıklam olmuştum. Penisinin üzerinde bir ileri bir geri kalçalarımı sallıyordum ve her hareketimiz bizi daha çok sarsıyordu, ikimiz de yavaşça hızlanıyorduk ve bu inanılmaz zevk vericiydi. Çok fazla geçmeden arkamda bir ıslaklık hissettim, Semih boşalmıştı. İlk olduğu için diye düşündüm ve bu durum çok hoşuma gitti. Hemen onu yeniden uyandırmalıydım. Hiç vakit kaybetmeden önünde eğilip dudaklarımla sikine minik öpücükler kondurmaya başladım, vücudu geriliyordu çok uzun sürmeden yine dimdik oldu. Ağzıma sığmıyordu ve içime almanın hayaliyle ben hala sırılsıklamdım. Semih’i yavaş yavaş yatağa doğru ittim ve yatırdım. Bir hamlede stringi çıkardım. Amımdan neredeyse sular damlayacaktı, kaygandım ve aniden dimdik sikinin üzerine oturmuştum ama henüz içime girmemişti. Önce zevk sularımla bütün siki ıslattım, ardından üzerinde yavaşça kaymaya başladım. İkimizde azmıştık. Aslında üzerinde zıplamak istiyordum ama yavaş tutuyordum çünkü unutamayacağı bir deneyim olmalıydı. Semih aniden durdu ve daha fazla devam edersem boşalacağını söyledi. Ben de durmadım ve daha çok hızlandım. Bir kaç dakika içinde boşalmıştı, spermlerinin sıcaklığı beni iyice azdırdı ve hemen onu içime aldım. 5-10 dakika olabildiğince yavaş hareketlerle üzerinde gidip geldim ve işte yine erekte olmuştu. Zevkin doruklarındaydım. Islanmaktan vücudum su kaybediyordu artık. Hızlanmaya başladım bir yandan da duyarlar diye inlememeye çalışıyordum ama mümkün değildi çünkü her şey çok hızlı ilerliyordu ve ikimizde deli gibi azmıştık. Dakikalar geçmeden ben ben sarsılmaya başladım, yatak altımdan kayıyor gibiydi hiç bu kadar zevk almamıştım. Amımın dibine kadar giriyordu siki ve ben şiddetle üzerinde zıplıyordum. Sarsıla sarsıla boşaldım. O da inlemeye başlamıştı boşalacağını anladım ve üzerinden kalktım. Körpe sikini dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım, dilimle sikinin ucunu yalıyordum. O da çok geçmeden boşaldı. O gece kaç kere boşaldığımı sayamadım. Ve şu anda bunu yazarken yine sırılsıklam oldum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

taksim escort mecidiyeköy escort bakırköy escort şişli escort ankara escort sex hikaye kocaeli escort kocaeli escort çankaya escort sex hikayeleri otele gelen escort Bahis sitesi bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan ankara escort bahçeşehir escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com mersin escort kuşadası escort bayan şişli escort film izle Antalya escort kırklareli escort kırşehir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort manisa escort maraş escort mardin escort mersin escort Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya beşiktaş escort bakırköy escort sincan escort dikmen escort hurilerim.com escort antalya rus escort keçiören escort etlik escort porno porno görükle escort bayan Escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa otele gelen escort bursa escort bayan porno izle Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj