ENVER ABİ. (Alıntı)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

ENVER ABİ. (Alıntı)
Ben 30 yaşındaydım o zaman, makine mühendisi olan kocam 40 yaşında. Geç evlendik, geç çocuk yaptık. Bebeğim on aylık falandı. Severek evlenmiştik ama zamanla demek sevgi bitiyormuş. Hamilelik dönemi, düşük korkusuyla seks yapmaya zorunlu ara verme, doğum süreci, alınan kilolar, sezeryan nedeniyle seks orucuna devam derken eşim değişiverdi. Topaç gibi çocuk verdim ona ama demek ki yaranamamışım.

Eşim beni üç ay önce aldatmaya başladı, tabi benim bildiğim, kesin emin olduğum üç ay, daha öncesi var mı bilmiyorum. Hafta sonları gezmelerimiz, akşamları romantik mum ışıklı ev, restoran yemeklerimiz artık bitmişti. Her hafta sonu bir bahane uydurur alır başını gider gece geç saatlerde gelir yatar uyurdu. Karı koca hayatımız da bitmişti yani… Aynı evin içersinde, temizliğini yapan bir hizmetçi, yemeğini yapan bir aşçı, çocuğuna bakan bir mürebbiye konumuna indirgemişti beni…

Yine bir pazar sabahıydı. Erkenden kalktı traşını oldu, parfümlerini sürdü çeşit çeşit ve işi olduğunu, gece geç geleceğini ferman buyurarak çekti gitti. Hiç cevap vermeden sinirle dişlerimi sıktım, içimden küfürler savurarak pencereden lüks otomobilinin gidişini izledim. Yine o kadına gidiyordu elbette… Benden esirgediği güler yüzü, tatlı dili, beni mahrum bıraktığı sevişmeleri, orgazmları verecekti o kadına…

Çaresiz katlanmak zorundaydım. Başka çıkar yolum yoktu. İlk başlarda yaptığımız kavgaları, çekişmeleri, eşimin bana çektiği ültimatomu hatırladım. Ya bu duruma alışacaktım, lüks içinde yaşayacaktım, ya da emekli maaşıyla geçinmeye çalışan ailemin yanına çekip gidecektim bir sığıntı gibi… Elbette ilk seçeneği seçtim ben de… Bugün o yaptığım seçimimi deneyerek, görerek yaşıyordum böyle…

Kocam gidince ufaklıkla ikimiz kalmıştık koca evde… Ben can sıkıntısıyla bilgisayarı açıp bir süre internette tavla, okey dolaştım. Daha sonra her zaman olduğu gibi seks açlığının dürtüsüyle erotik sitelere girmeye, hikayeleri okumaya başladım. Özellikle evli kadınların yaşadığı aldatma hikayelerini okudukça azdım. Bilgisayarın önünde, elim eteğimin altında, külodumun içinde, gözlerim kapalı parmaklarım klitorisimi sıkıp okşarken okuduğum hikayeler bana ilham verdi biraz ve aklıma her zaman olduğu gibi komşumuz Enver abi geldi.

Enver abi dediğim benden yedi sekiz yaş falan büyük, kocamdan küçük, iri kıyım, sağlıklı bir erkek… Eşi Sema abla da aksine hasta, sürekli kızına ve annesine gider, haftalarca aylarca kalırdı. Arada bir gelir, birkaç gün kalır, fazla durmaz yine gider, Enver abiyi yine yalnız bırakırdı. Bir ara yine Sema ablanın olmadığı günlerden birinde Enver abi beni çağırıp

“Gül, şu çamaşır makinesini yeni aldık, bir şey anlamıyorum. Sizinkiyle aynı marka, rica etsem bana gösterebilir misin?” diyerek yardım istedi.

Sema ablayı çok severdim, rahatsızlığı ortaya çıkmadan çok önce de yeni evliyken bana gösterdiği yakınlık, yaptığı manevi yardımlar ve destek nedeniyle de özel ilgi gösterirdim. Evlerine gider gelir, sohbet eder, dertlerimi ona dökerdim. Şimdi de hastalığı nedeniyle üzülüyor, durumu hakkında Enver abiden bilgi alıyor, selam gönderiyordum sürekli…

“Ne demek abi, başım üstüne… Hatta yemek konusunda da yardımcı olurum. Sen sakın kendini üzme, Sema ablaya lazımsın sen…” diyerek cevap vermiştim.

Karısının olmadığı dönemlerde adamcağıza yardımcı olmaya çalışıyor, bir süredir çamaşır, bulaşık makinesiydi, yemek hazırlamaydı derken, evlerine gidip geliyordum. Bir süre sonra farkına vardım ki, bu gidip gelmelerde bana biraz kur yapıyor, ama komşu olmamız hasebiyle fazla ileri gidemiyordu. Hala öğrenememişti çamaşır makinesini nedense, sürekli gelmemi istiyor, çağırıyordu… Ben ona düğmeleri, programlamayı gösterirken babacan tavırlarla elini belime atıyor, yanıma eğiliyor bana iyice sokuluyordu öğrenme bahanesiyle…

Mutfakta yemek yaparken mutfak tezgahı ile masa arası dar olduğu için gelip geçerken belimden tutuyor ve sürtünüyor, hani gayri ihtiyari hareketlermiş gibi davranıyordu. Ben de anlayışla karşılayıp ses çıkarmayınca sürtünmelerini artırıyordu.

Evet, ses çıkarmıyordum, çünkü Sema ablanın kocasıydı o… Bu tür şeyleri hoş görmem, aldırış etmemem gerektiğini düşünüyordum. Ben evliydim, onun da hasta da olsa bir karısı vardı. İçim gıcıklansa da, tepki vermemeye, en azından, dokunuşlarının beni nasıl etkilendiğini, sevişmeye aç bedenimi nasıl azdırdığını ona göstermemeye çalışıyordum. Enver abinin evine her gidişim, dönüşümde banyoda, yatakta kendimi tatmin ederek, kalçalarıma sürtünen sertliğini, etime dokunan ellerinin sıcaklığını hayal ederek son buluyordu.

image
İşte şimdi evde bunları düşünürken birden heyecanlandım. Madem kocam beni aldatıyordu, bana elini bile sürmüyordu, ben oturup da onun beni aldatışının yasını mı tutacağım dedim kendi kendime… Enver abi bana sarkarken, oramı buramı ellerken ne diye kendimi namuslu ev kadını gibi kasacaktım? Hazır elimin altında benim gibi sekse aç, mahrum kalmış bir erkek varken…

Hemen bilgisayarı kapatıp banyoya gittim. Bütün istenmeyen tüylerimi temizledim. Duş jelleriyle yıkanıp kokulandım. Hava çok sıcaktı. İç çamaşırı giymeden, çıplak bedenimin üzerine göğüslerimin üzerinden lastikli, askısız, bacaklarımın tamamını meydanda bırakan kısa, tek parça elbisemi giydim. Kocamı sevişmeye ikna etmek için boşuna para verip aldığım cezbedici parfümlerimi de süründüm.

Daracık, kısacık tek parça elbisem, vücudumun bütün yuvarlaklarını meydana çıkarmış, seksi bir hale getirmişti beni… Bu durumuma sabredebilecek bir erkek düşünemiyordum salak kocam hariç…

Kesin kararını vermiş bir durumda, benim ufaklığı kendi kendine oyalandığı oyun havuzundan alıp çıktım ve karşı dairenin kapısına dayandım. Heyecanım en üst düzeydeydi. Zilin düğmesine basmadan önce bir an durup nefes almaya çalıştım. Zili çaldım, biraz sonra Enver abi hava sıcak olduğundan üzerinde yalnız bir baksırla kapıya çıktı, şaşkın gözlerle bana baktı,

“Gel Gül, gel içeri… Özür dilerim, bakmadan böylece çıktım karşına, üzerime bir şey alayım ben…” dedi.

“Önemli değil, hava sıcak zaten, telaşa gerek yok Enver abi…” diyerek içeri girdim. Salona geçip oturdum, o da ben önemli değil diyerek engel olduğumdan baksırıyla gelip yanıma oturdu.

“Çoktandır uğramıyordum, gelip bir bakayım dedim. Çamaşır, yemek işleri ne alemde, ne yaptın diye merak ettim” diye sohbeti başlattım.

“Sağolasın Gül. Çamaşır makinesini artık çalıştırabiliyorum. Yemek olayını da bazen ben yapıyorum, bazen dışarıdan sipariş veriyorum, idare ediyorum işte… Mecburen…” dedi.

“Aaa… Enver abi, aşk olsun… Sema abla seni bana emanet etti. Dışarıdan yemek olur mu? Neden bana söylemiyorsun, arada gelip yaparım demiştim sana…” diyerek itiraz ettim.

Konuşma bu şekilde devam ederken, benim seksi kıyafetim ve yalnız oluşumuzun da etkisi ile enver abinin aleti kalkmıştı, oturduğum yerden görebiliyordum. Gizlemekte güçlük çekiyordu. Daha önce Sema abladan aletinin büyük olduğunu duymuştum, laf arasında, üstü kapalı şikayet ederdi hep… Canının yandığını, üstelik azgın herifin her gün her gün seks istediğini anlatır dururdu zavallı…

Birden heyecanım katlandı kanepede yan yana oturuyorduk, aramızda yarım metre bile yoktu. Ara sıra konuşurken Enver abinin yüzüne baktığımda, gözlerini bacaklarımdan yüzüme çeviriyordu. Benim seksi görüntüme içinin eridiği her halinden belliydi. Artık ben de hem ona, hem kendime fazla eziyet etmemek için harekete geçmeye karar verdim. Daha önceden aramızdaki ilişkiyi başlatmak için kurduğum planı uygulamaya koydum.

“Enver abi, ben çocuğu bir emzireyim uyutayım, senin eksiklerini gideririz şimdi…” dedim. Eksiklerini gidermek deyince yüzüme bakan adamın surat ifadesini görünce içimden gülmek geldi, düzelttim, “Yemeklerini, çamaşırlarını, ütülenecekleri ayarlarım yani…” dedim.

“Ya, zahmet olacak Gül, çocuk da var zaten…” diye söze başlamıştı ki gözleri açılıverdi, yutkunup sustu… O konuşurken ben gayet doğal, sanki her gün bunu yapıyormuşum gibi bir tavırla, göğsümün üzerindeki tek parça elbisemin lastiğini aşağı sıyırıverdim. Sol mememi çıkarıp ucunu çocuğun ağzına dayayıverdim. Benim her zaman aç oğlum da zevkle, cork cork mememi emmeye başladı.

Enver abi çocuğu emzireyim dediğimde diğer odaya geçip emzireceğimi sandığından birden şok olmuştu. Fakat kurt adam hemen şaşkınlığını üzerinden attı. İçinde bulunduğumuz durumdan ve benim rahatlığımdan cesaret alarak iyice yanıma sokuldu ve kolunu arkamdan omzuma koyup

“Oh oh, maşallah, çocuğu da büyüttün Gül…” diyerek eğildi, koca pençesiyle oğlanın başını okşamaya başladı.

Çocuğu sevme bahanesi ile eğilip öperken (enver abi kirli sakal gezer devamlı) sakalları memelerime değiyor, beni fazlası ile heyecanlandırıyordu. Benden tepki gelmeyince çocuğu öpme dozunu iyice artırdı. Artık sakallarını memelerime kasıtlı sürtüyordu. Bu arada bana iyice sokulmuştu. Omzumdaki eli omzumu resmen okşuyordu ve sağ elinin işaret parmağıyla sol yanağımı okşamaya başladı. Heyecandan kısılmış sesiyle bana

“Çok güzelsin Gül’üm…” dedi. Ben de utangaç bir tavır takınarak, cilveli cilveli,

“Ayy, teşekkür ederim iltifatına Enver abi…” dedim. Gelmeden sürmüş olduğum parfümün kokusunu içine, ciğerlerine kadar çekerek,

“Yoo, iltifat falan değil, gerçekten güzelsin. Seksisin. Bir içim su gibisin.” dedi inleyerek… Yanağımı okşayan eliyle başımı kendi yüzüne doğru döndürmeye çalışırken diğer yanağımı öptü ve ben biraz naz yapmak için,

“Ne yapıyorsun Enver abi?” dedim utangaç utangaç… Sabrı tükenmiş gibiydi adamın, her an üzerime saldırıp ümüğüme çökecek gibi bakıyordu bana… İçim gıcıklandı bir anda…

“Ne mi yapıyorum? Baksana halimize… Üstüme bir şey giydirmedin, gerek yok dedin. O güzel göğüslerin meydanda, ucunu gösterip duruyorsun. Evde ikimiz yalnızız. Ne yapmalıyım sence?”

“Hava sıcak, giyinmene gerek yok dedim abi. Çocuğun da karnı acıktı, emziriyorum. Ne var ki halimizde?” dedim dudaklarımı büzerek… Daha da kudurdu sanki…

“Beni delirtme kadın, ikimiz de olacakları istiyoruz, inkar etme sakın…” Ben işi iyice saflığa vurup kalmayan sabrının son kırıntılarını ekarte ettim,

“Ne gibi olacakları Enver abi? Ne demek istiyorsun sen? Ne yapıyorsun? Sema ablam…” diyecek oldum. Çenemden sert bir şekilde tutup başımı kendine çevirdi, dudaklarıma doğru eğilirken,

“Bırak, Sema ablanı siktirtme bana…” diyerek dudaklarıma yapıştı.

Ben hemen teslim oldum havası vermemek için itiraz etmeye, başımı geri çeker gibi yapmaya çalıştım ama ne mümkün… Saçlarımı sıkıca kavrayıp başımı arkaya yatırmış, vahşice dudaklarımı somuruyor, adeta yiyordu. Dakikalarca öptü beni, somurdu dudaklarımı… Ben de dayanamadım artık… Hele kaba kaba, adıyla sanıyla “ablanı siktirtme” demesi bitirmişti beni… Amımdan zevk suları boşalıyordu. Kasıklarım yanıyordu adeta… Karşı koyma rolünü bırakıp, üst dudağını emmeye, dilimle yalamaya başladım.

Ben karşılık vermeye başlayınca rahatladı. Biraz öptükten sonra dudaklarımı bıraktı. Nefes nefeseydi. Benim de ondan farkım yoktu. Zevk sularımın içimden aktığını, süzüldüğünü hissedebiliyordum. Yine de utanmış gibi yapıp başımı öne eğdim. O ise beni okşamaya, sevmeye devam ediyor,

“Oh, çok tatlısın Gül… Çok güzelsin. Bitiyorum sana bebeğim…” diye diye her yerimi mıncıklıyordu. Aramıza dökülen uzun saçlarımı kaldırdı, yanağımı boynumu öptü. Öpe öpe dudaklarıma geldi. Çenemden tutarak yine kendine çevirdi. Ben artık karşı koymuyor, aksine karşılık veriyordum öpmelerine… Yine dudaklarımı emdi, öptü. Dudaklarımız ayrılınca,

“Bir dakika Enver abi, çocuğu içeriye bırakayım, öyle devam edelim” diyebildim. Karnı doyduğu için ufaklık hemen uyumuştu kucağımda… Sabırsızca koltuktan kalktım, diğer odaya götürüp iki tekli koltuğu birleştirip beşik gibi yaptım, hiç bir şeyden habersiz, melek gibi uyuyan masumu yatırdım. Meleğimin annesi kızışmış, bir orospu gibi azmıştı ve biraz sonra sikilmeye hazırlanıyordu. Üstüme başıma, saçlarıma çeki düzen verdim ve hayatımın dönüm noktası olacak olan, birazdan başıma geleceklere, yaşayacaklarıma doğru yürümeye başladım. Yürüdükçe bacak aramdaki ıslaklığı hissediyordum.

Enver abi tahmini 185-190 boylarında 110-120 kilo ağırlığında dev cüsseli biri… Göbekli değil ama enine boyuna yapılı, Kırkpınar pehlivanı gibi biri… Yani aramızda orantısız bir güç var. Beni ona çeken de buydu aslında… Beni tahrik eden, altında ezilerek sikildiğim erotik, ıslak rüyalar gördüren…

Enver abinin beni beklediği odanın kapısında durup baktım. Sabırsızlıkla, parlayan gözlerle bekliyordu beni… Bir eli baksırının önünde, kalkmış sikinin üzerine kapaklanmıştı. Diğer elini bana uzatıp bekledi. İlerleyip yanına geldiğimde kırılgan bir bibloymuşum gibi nazikçe elimden tutup çekti, kucağına oturttu. Beni ürkütmeden yatağa hazırlamak istiyordu, bunu anlayabiliyordum. Belki on onbeş dakika kocaman, kürek gibi elleriyle her yerimi sakin sakin okşadı, sevdi öptü. Onun kucağında bir çocuk gibiydim. Okşamaları delirtiyordu beni…

“Az önce çocuğu emzirirken çok özendim.” dedi. Zevkle inleyerek,

“İstersen seni de emzireyim koca bebek…” dedim. Hemen kucağından indirip yanına oturttu beni, kendisi de kanepeye uzandı. Başını kucağıma aldım. Başı zaten bir bebek kadardı ve beni emmeye başladı. Ohhhh… O kadar uzun zaman olmuştu ki bu zevki tatmayalı… Bir erkeğin beni okşaması… Öpmesi… Göğsümü emmesi… O beni emerken ben tüm açlığımla kısa sürede orgazm oldum. Daha içime bile girmemişti koca adam… Çok zevkliydi.

İki mememi de emip sütlerimi bitirdi ve beni kucağına alıp yatak odasına doğru yürümeye başladı boynuna sarılıp öperken, kulağının içine içine üflüyor, kedi gibi mırıldanıyordum,

“Yatakta bana sert davran dev adam… Hatta küfür et… Zevk alayım. Kocamın yapmadığı şeyler yap bana… Zevk ver bana…”

“Tamam amına kodumun karısı… Seni öyle bir sikecem ki ilk defa sikildiğini sanacaksın…” diyordu. Gardrobun önüne geldiğimizde aynadan altımdaki azmanı gördüm, nerdeyse baksırı yırtacaktı. Sanki benim küçücük amıma saldırmak için sabırsızlanıyordu. Beni sertçe yatağa fırlattı attı. Üzerimdeki tek parça mini elbiseyi yırtarcasına çıkarttı kenara attı ve benim elbisemin içinde yılan gibi, çamaşırsız, külotsuz olduğumu görünce,

“Vay amına kodumun orospusu vay… Hem hazırlıklı gelmişsin, hem de ben öperken naz yapıyordun içerde…” dedi. Elimle iri göğüslerimi, karnımı, bacaklarımın içlerini okşarken yatakta çırılçıplak, şehvetle kıvrandım,

“Evet canım… Hazırlıklı geldim. Seni isteyerek geldim. Naz yaptım sana…” dedim gülümseyerek… Dişlerinin arasından tıslayarak,

“Şimdi gösteririm ben sana nazı orospum…” derken baksırını çıkarttı. Aman tanrım… Gözlerim fal taşı gibi açıldı bir anda… O ne öyle? Azmanın büyük olduğunu Sema abla söylemişti ama bu kadar kalın olabileceğini de düşünmemiştim. Kola kutusu gibiydi mübarek hayvan… Fazla abartılı uzun değil ama çok kalındı…

image
Kocam beni becermiyor diye porno filmlere dalmıştım, çok porno filmler seyretmiştim ama, orda bile bu kadar kalınını görmemiştim. Ne yapacaktım ben şimdi? Bırakıp altından da kaçamazdım. Buraya kadar getirmiştik olayı beraberce… Artık beni sikmeden bırakmazdı, mecburen alacaktım içime o azmanı… Bana yatakta sert davran dediğime pişman oldum ama sakinleştirmem lazımdı adamı…

Üzerime küfrederek geldi. Beni hayvanlar gibi homurdanarak, hoyrat bir şekilde, evire çevire seviyor, azmanı içime salmak için hazırlıyordu. Bir ara dudaklarımı onun etli erkek dudaklarından zorlukla kurtarıp, nefes nefese,

“Enver abi, senin azmanın bu kadar kalın olduğunu bilmiyordum. Biraz yavaş sok nolur, lütfen…” diyebildim.

“Tamam küçük fahişem, tamam… Amcığın küçükmüş zaten… Yavaş yavaş sokucam yarağımı, merak etme sen, korkma…” dedi.

Bacaklarımı kaldırıp dizlerimi kırdı ve göğüslerime dayadı. Küçük amım kabak gibi önündeydi. Bir süre hayranlıkla seyretti. Elini uzatıp kalın, dolma gibi parmaklarıyla minik, üstündeki kalp şeklinde kestiğim kıllarımın süslediği, pembecik dudakları zevk sularıyla ıslanmış çizgi şeklindeki amımı okşadı. Islaklığıma parmaklarını daldırıp suyumu aldı, ağzına götürdü yaladı, burnuna götürüp kokusunu içine çekti.

“Ohh yavrumm… Gerçekten çok küçükmüş amcığın… Tam tahmin ettiğim gibi… Ama çok tatlı, nefis de kokuyor. O salak kocan sikmiyor seni değil mi? Bu güzel amcığın hakkını vermiyor değil mi o geri zekalı pezevenk…” diyerek bacaklarımı ikiye ayırdı. Sulanmış amımın sularını emdi, içti ve ben kocaman ıslak dilinin verdiği zevkle minik feryatlarla, inlemelerle, solucan gibi kıvranırken,

“Artık dayanacak gücüm kalmadı amına kodumun karısı… Bitirdin beni…” diyerek doğruldu. Bacaklarının arasındaki kola kutusunu belinden tutup, kocaman kafasının ucunu minik amımın dudakları arasına koydu ve bana

“Sakin ol… Kendini serbest bırak… Kendini sıkmazsan zorlanmazsın bebeğim…” dedi ve azmanın içime doğru yolculuğu başladı. Kocaman kafa girdikçe zavallı minik amım onu alabilmek için açıldıkça açılmaya çalışıyor, devasa misafirini içeri almaya çalışıyordu. Bir ara çok gerildi amım ve

“Enver abi nolur biraz duralım…” dedim. O da durdu. Biraz bekledikten sonra hafifçe itmeye başladı. Çok acıyordu ama biraz dişimi sıkıp az daha girmesini bekledim yine çok gerilip acıyınca Enver abiyi tekrar durdurdum. Tekrar amımın o kalınlığa alışmasını bekledik. Bu şekilde, azar azar, dura dinlene yarım saate yakın bir zaman sonra artık amım gerilmenin en son noktasına gelmişti ve o koca kafa minik amımın dudaklarından sıyrılıp içime girmişti.

Amımın dudakları biraz kapandığı için bir rahatlık olmuştu ama amım hala daha gergindi. Şimdi azmanın gövdesini sıkı sıkı sarmış, milim milim içine alıyordu. İzlediğim belgesellerdeki boa yılanının kendi vücudundan kalın avını saatlerce milim milim içeri alarak yutması aklıma geldi. Şimdi de vajinam kendinden çok büyük bir azmanı fizik kurallarını alt üst edercesine içine alıyordu aynı şekilde… İçimden gülmek geldi ama gülemedim. Büyük bir ciddiyetle içime o kalınlığı almaya çalışıyordum dudaklarımı ısıra ısıra…

image
Enver abi hafif hafif içime kayan azmanını hiç durdurmuyor, bir an önce yerini alması için aletini kaktırıyordu içime… Sonunda adamın kısa kesilmiş kasık kılları amımın dudaklarına diken gibi batınca azmanın yolculuğunun bittiğini, içime iyice yerleştiğini anladım. Enver abiyle sarılıp öpüştük. Zafer kazanmış bir komutan edasıyla adeta kutluyorduk bu olayı…

Enver abi amımın azmana alışması için bir on dakika hiç kımıldamadan öptü beni, sevdi, okşadı. Yüz kiloluk erkeğin ağırlığının altında ezilirken bana durmadan,

“Amına kodumun karısı… Çok tatlısın… Amcığın daracık… Bitirdi beni amcığın…” diyordu.

Yavaş yavaş kıpırdanmaya başladı. Fakat ben ne kadar darsam, adamın siki de o kadar kalın ve genişti. Etlerimiz adeta yapışmış gibi birbirlerine, hareket etmeleri mümkün değil gibi geliyordu bana… Her hareketinde omuzlarını tırnaklayarak, başımı sağa sola atarak zevkle inliyordum.

O zevkin arasında bir yandan da düşünüyordum. Adama içime boşalma desem çıkarması bayağı bir mesele, içime boşalsa korunmuyorum. Ne yapacağımı şaşırdım ama ne olursa olsun deyip ses çıkarmadım. Zaten benim bir şey söylememe kalmadan, o da az sonra hayvanlar gibi böğürerek içime boşaldı.

Boşalırken hırıltılar çıkarıyordu küfrediyordu, belki bir çay bardağını dolduracak şekilde boşaldı içime… Vajinam koca aleti çok sıkı sardığı için ne onun menileri çıkıyordu dışarıya, ne de benim sularım… Enver abi iyice boşalıp rahatladı. Tabi ben de bu arada kaç kez orgazm olduğumu sayamadım bile… Enver abi rahatlayınca

“Gülüm, sana küfrettiğim için kızmıyorsun değil mi?” dedi. Hala üstümdeydi, hala siki içimdeydi kapkalın… Ağırlığını vermemeye çalışıyordu ama yine de göğüslerim eziliyordu kaslı göğsünde… Şikayetçi değildim yine de… Hasret kalmıştım buna çünkü… Gülerek kaslı kolunu okşadım,

“Olur mu Enver abi?” dedim. “Zaten küfretmeni ben istedim, tahrik oluyorum çünkü… Senin azmanı görünce sert davranmanı istediğime pişman olmuştum. Ama sağ olasın, yine de isteklerimi kırmayıp bana iyi sabrettin” dedim.

Yine bana çok nazik davranıp öpmeye başladı. Yine boynumu dudaklarımı yanaklarımı yedi bitirdi. Siki içimdeyken aramızdaki fizik farkından dolayı memelerimi ememiyordu. Biraz sonra içimden çıkmadan beni üstüne aldı. Kendi yatağa uzandı ve beni üstünde hoplatmaya başladı. Ben de olaya katılmış, yavaş hareketlerle çıkıp iniyordum azmanın üstünde…

Baktım, vajinamın duvarları azmana iyice alışmış, yavaşça dizlerimin üstünde yükselip sikinin başına kadar getirdim amımın dudaklarını… Yeniden oturdum köküne kadar… Müthiş bir zevk alıyordum. Orgazm fırtınaları kopuyordu içimde, sürekli bir boşalma halindeydim. Fırtına gibi orgazmlarım birbirini takip ediyordu. Biri bitip diğeri başlıyordu az sonra…

İçimdeki kalın şey hala içimde kazık gibi duruyor, boşalmasına rağmen sertliğini kaybetmiyordu. Anlaşılan Enver abi çoktandır kadınsız olduğu için çok dolmuştu diye düşündüm. Bu arada ben üstünde ritmik hareketlerle çıkıp indikçe Enver abi de benim memelerimi yoğuruyor, her yanımı okşuyor seviyordu.

Yine kasıldı ve hırıltılar çıkarmaya, hayvani bir şekilde böğürmeye başladı ve içime bir kez daha boşaldı. Bu sefer ki boşalması deminki gibi uzun sürmedi ve beş dakika kadar daha beni sevdi okşadı. Sonunda aleti içimde küçülmeye başladı. İçimden çıkınca kendimii doğum yapmıştım içim tamamen boşaldı sandım.

Azmanın inik hali bile sanki her an beni sikecekmiş gibi duruyordu. Enver abinin dediği gibi sanki ilk defa sikildim sanki daha önce hiç yarak yememiş gibiydim. Bir müddet dağınık yatakta yan yana yattık. Çocuk daha uyanmamıştı. Enver abi yatakta oturup sırtını yatak başlığına yasladı ve bir sigara yaktı. Ben de azmanla oynuyordum yattığım yerde… Sikini ağzıma alıp emmek istedim ama ancak kafasının ucunu alabiliyordum ağzıma… Ben de ucunu emdim, gövdesini yaladım.

image
Amım hala açıktı az önceki sikiş nedeniyle, kapanmamıştı. İçinden adamın dölleri süzülüyordu. Aldırmadım. Enver abi saçlarımı, sırtımı, götümü okşuyor, ben de azmanla oynuyordum. O da keyifle sigarasını içiyordu.

“Enver abi…?” dedim.

“Efendim canım… Söyle… Enver abin kurban olsun sana bebeğim…” dedi. Koca sikin başına ıslak bir öpücük kondurdum beğeniyle…

“Sana Enver abi demek hoşuma gidiyor, tahrik oluyorum, biliyor musun?” dedim. Saçımı tutup başımı kucağına, sikine bastırdı.

“Benim de hoşuma gidiyor canım… Minik kuşum… Minik serçem… Minik orospum benim… Azgın fahişem… Hem abi demeye devam etmen daha iyi… Aile arasında Enver falan dersin, ağzından kaçırırsın, seni siktiğimi belli edersin…” dedi gülerek… Aletinin başına bir ısırık atarak,

“Evet… Siktin beni…” dedim gülerek… “Hem de ne sikme… Zevkten öldürdün beni abi… Keşke daha önce yapsaydık bu işi… Neden daha önce sikmedin beni sanki…”

Bu arada biraz yumuşayan canavar, okşamalarımın, yalamalarımın etkisiyle sertleşmiş, eski halini almıştı bile… Avuçlarımın arasında kalınlaştığını, kan dolduğunu hissedebiliyordum. Enver abi de sigarasını bitirmişti bu arada… Etajerin üstündeki makyaj kutusuna bastırıp sigarasını söndürdü, belimden tutup oyuncak bebek gibi kaldırdı beni,

“Gel bakalım, Enver abisinin küçük orospusu…” diyerek kucağına, sikinin üstüne oturttu. Amımın dudakları açık kalmasına rağmen koca yarak yine de minik amımı acıtarak ve yararak içime giriyordu. Bu kez biraz daha hızlı oldu girmesi… Hedefine daha hızlı ilerliyordu bu kez…

Çok geçmeden boylu boyunca içimdeki yerini aldı Enver abi… İki defa boşaldığından bu kez rahattı, hemen boşalmaya niyeti yok gibi görünüyordu. Benim için de sorun yoktu, çocuk hemen uyanmazdı zaten… Sikinin üstünde oturtup kaldırıyor, adeta oynuyordu benimle…Beni kaldırıyor, azmanın başı amımın dudaklarına kadar geliyordu. Bu arada eğilip memelerimi emiyordu. Azar azar süt geliyordu memelerimden… Onları emip içiyor ve bana da

“Biraz önce aşağıdan sana verdiklerimi burdan alayım…” diye espri yapıyor, gülüşüyorduk. Yine memelerimi emdi, ağzına sütlerimi doldurdu. Belimden tutup beni indirdi, azmanı dibime kadar girip kasıklarımız öpüştüğünde, sütlerimin bulaştığı dudaklarıyla beni öpmeye başladı. Ağzımın içine sokup dilimi okşadığı dilinden kendi sütümün tadını alabiliyordum. Nefes almak için dudaklarımı kurtardığımda, hırsla,

“Ağzın süt kokuyor Enver abi” dedim.

“Evet canım… Senin sütünün kokusu orospum… Sen de iç kendi sütünden, beslesin seni…” dedi, gülüştük.

Gülüşmeler eşliğinde kucağında oturup kalkıyordum zevk ala ala… Beni okşarken severken eli götüme gitti. Amımın sularıyla ıslanmıştı minik deliğim… Yine de elini çekti, parmağını ağzıma sokup yalattı. Sonra da ıslak parmağını götüme soktu. Parmağı bile kalındı iri olduğu için, adeta götüme yarak girmişti. Sikinin kalınlığı yetmiyormuş gibi sik kalınlığındaki parmağı da götümün deliğini okşuyor, zevk veriyordu.

“Gülüm benim… Götünü de sikmek istiyorum…” dedi büyük bir hevesle…

“Delirdin galiba Enver abi… Senin canavarı önümden zor aldım. Arkamdan nasıl alıcam?”

“Alıştırırım ben seni bebeğim…”

“Nasıl alıştıracaksın ki? İmkansız, girmez bu arkama…”

“Bir dakika…” diyerek içimden çıktı ve mutfağa gitti. Elinde bir ince, bir de biraz daha kalın iki tane salatalık ve bir bardağın içinde sıvı yağ ile geldi.

“Domal bebeğim…” dedi

Yatağın kenarına doğru domaldım. Enver abi ayakta önce parmaklarını yağlayıp teker teker hepsini sokup çıkardı götüme… Sonra da ince salatayı yağlayıp götüme sokmaya başladı. Minik deliğim ince salatayı içine aldı. Salatayı bir kaç santim sokup bıraktı ve koca penisini alttan amıma dayadı ve sokmaya başladı. Azman içime girerken göbeğinin alt kısmı ile de salatalığı götüme itiyordu. Sanki iki yarak aynı anda içime giriyordu. Çıldırmıştım zevkten… Böyle bir zevk olamazdı. Feryat figan orgazm oldum. Koca sikinin ucunda, götümdeki salatalığın ayrıca verdiği korkunç zevkle, dakikalarca titreyerek kasılarak boşaldım.

Boşalmam bitince azmanı çıkardı içimden… Kalın şey içimden çıkınca rahatlamıştım iyice… Artık ince salatalığa bana mısın demiyordu göt deliğim… Salatalığı ileri geri yaparak götümü iyice alıştırdı. Sonra da onu çıkarıp bir müddet dolma parmaklarıyla uğraştı göt deliğimde… En sonunda parmaklarını da çıkardı. Kalın salatalığı yağlayıp soktu. Biraz canım yandı ama büzüğümü geren kalın salatalığın girip çıkmasından müthiş zevk alıyordum. Hele diğer eliyle alttan amımı avuçlaması, parmaklaması bitiriyordu beni… Uzunca bir müddet salatalığı içime soktu çıkardı, soktu çıkardı…

Ben ortama ve yaptığı baştan çıkarıcı hareketlere, salatalığın kalın kalın içime girip çıkmasına iyice alışmış, zevkten inleyip dururken ani bir hareketle salatalığı içimden çıkarıverdi. Benim itirazlarıma fırsat vermeden, saniyeler içinde azmanı minik deliğime dayaması ile itelemesi ve azmanın kocaman kafasının içime girmesi bir oldu.

image
Minik deliğim yırtıldı sandım bir anda… Beynimin içinde şimşekler çakıyordu sanki… İleri atılıyordum çıkması için, belimden yakalamış, fırsat vermiyordu. Sikinin kafası girince öylece durdu. O arada ben bir feryat kopardım, bilmiyorum duyan oldu mu komşulardan… O vaziyette duruyordu arkamda… İçeri de girmiyor, sadece

“Geçti bebeğim… Tamam canım… Girdi yavrum… Korkma bir tanem…” diyerek yatıştırıcı bir ses tonuyla sürekli konuşarak beni sakinleştirmeye çalışıyor, sırtımı, saçlarımı okşayıp seviyordu. Canımın acısının geçmesini, deliğimin azmana alışmasını bekliyordu sabırla… Ben sakinleşmiştim sonunda… İnleyerek,

“Evnver abi, ne yaptın, yırttın beni…” dedim. Eğilip saçımı okşadı,

“Bir şey olmadı bebeğim… Geçti… Korkma, yağlı olduğu için çabucak girdi. Biraz deliğin gerildi, kafası geçince rahatladı artık… Yavaş yavaş sokmaya çalışsaydım alamayacaktın içine… İkimizin de zevki yarım kalacaktı. Bak şimdi nasıl zevk alacaksın. Anlıyorum seni, biraz canın yandı ama, inan bana çok zevk alacaksın bebeğim…”

Hakikaten götümün acısı geçtikçe aldığım zevk çoğalmaya başladı. Ben artık kaçmıyor, aksine kalçalarımı geriye, onun azmanına doğru itiyordum. Hepsi içime girsin istiyordum çaresizce… Enver abi arkamda zevkle kalçalarımı okşuyor, arada tokatlıyor, kalçalarımı kızartıyordu,

“Götünü siktiğimin karısı… Amcığın gibi götün de daracıkmış. Ohhhh… Eldiven gibi sardı sikimi göt deliğin… Ohhh… Bebeğim benim… O sünepe kocan sikmedi seni değil mi? Söyle bana…”

“Mmmm…. Evet Enver abi… Sikmedi kocam… Orospu çocuğu… Ne götümü sikti, ne de amımı sikti adam gibi… Sikilmek buymuş demek ki… Gerçek sikiş buymuş… Bana öğretseydi başka orospuya bırakmazdım, göndermezdim o salağı… Ohhh… Sik beni Enver abi… Adam gibi, erkek gibi sik beni… Götümden de sik, amımdan da sik… Ohhhhh…”

Az sonra koca yarak tamamen kaybolmuştu içimde, arka deliğimde… Beni kaldırıp yatağa oturdu. Kucağında bebek gibiydim siki götüme saplıydı. Gardrobun aynasında bacaklarımı tamamen açıp götümün deliğine saplanan azmanını gösterdi. Dehşetle baktım aynaya… Nasıl alabilmiştim ben bu kol gibi yarağı, aklım almıyordu bir türlü…

Fazla düşünmeme gerek kalmadı. Parmağıyla klitorisimi okşamaya başladığında kendimden geçtim. Yine zevkten kıvranıyordum. Götümün deliğinde kalın yarak, bir elinin parmakları amıma girip çıkıyor, diğer eli kah klitorisimi eziyor, kah meme uçlarımı… Çıldırdım.

Bütün acılar geçmiş, bitmiş, müthiş bir zevk dalgası içinde yüzüyordum adeta… Arada gözlerimi açtığımda aynadaki kadınla göz göze geliyordum. Bir yabancı erkeğin, ayı gibi bir adamın kucağında, kol gibi sikinin üstüne oturmuş, zevkten kıvranan kadınla…

Kaslı kolları sımsıkı sarmıştı bedenimi… Oyuncak bebek gibiydim adamın kucağında… Azgın, kudurgun bir oyuncak bebek… Oturtup kaldırıyordu sikinin üstünde, delirtiyordu beni… Nefes alamıyordum zevkten… Memelerimi parçalayacak gibi okşuyordu pençeleri… Her yerimden, her noktamdan zevk alıyordum.

Sonunda bitti. Kucağında bilmem kaçıncı kez orgazm oldum. O da ben kasılırken kalan döllerini arka deliğime boşalttı püsküre püsküre, bir kez daha sıcaklığıyla yaktı. Yatağa devrildik beraberce… Yarağını içimden çıkarmamıştı. Kaşık gibi titreye titreye yattım kollarının arasında… Arkamda beni okşayıp duruyordu.

Boğa gibi güçlüydü adam… Dur durak bilmiyordu. Yetişemiyordum hızına… Kalktım. Ayakta bacaklarım titriyordu. Düşmemek için zorladım kendimi… Banyoya zorlukla gidebildim. Duşun altına girdiğimde arkamdan gelip sarıldı, destek oldu bana, duşun başlığını tutup yıkanmama yardım etti. Öpe okşaya her yerimi kuruladı çıkışta…

Kadınlığımın, kadın olduğumun farkına varmıştım bu adamın kollarında… Sanki daha önce hiç yaşamamış gibiydim. Bitirmişti beni… Uyanıp ağlamaya başlayan bebek olmasa bir daha, bir daha atılacaktım kollarına… Doymak bilmeden, yorulmadan…

Sema abla gelene kadar devam etti sevişmelerimiz… Günlerce… Ayların, yılların verdiği açlığı bir parça gidermeye, dünyadan zevk almaya çalıştık kendimizce… Karısının hasta yüzüne bakamam zannediyordum, vicdan azabı duyarım diyordum ama öyle olmadı.

İkimiz de seviyorduk onu, kendi çapımızda… Kocasının altına yatarak o aileye, mutluluklarına yardım etmiş oldum ben… Son günlerinde mutlu olmalarını sağladım. Pişman değilim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Turk Misafir Perverliği (:

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Turk Misafir Perverliği (:
Merhaba öncelikle uzun zamandır bu sıtede oyku ve vıdeo ızlıyorum artık benımde bır seyler paylasmam gerektıgını dusundum (:.
analatacaklarım tamamen gercektır o anın heycanı ıle ufak tefek abartmalar olmus olabılır…
Not!!! isimler tamamen hayal urunudur.Kımsenın magdur olmasına gerek yok.
Gelelim konumuza; Biz 4 arkadas unıversıte sınavlarına hazırlanıyoruz uzerımızde buyuk stres var dogal olarak bunun ıcın fark farklı yollar aradık turlu aktıvıteler arada sırada sex(kesınlıkle escınsel olarak degıl).Bır gun yıne dershaneden cıktık once taksıme gıdıp bır kac bıra ıctık hafıf cıtır bır kıvama gelmıstık sonra ıstıklal caddesınde dolasıyorduk 3 tane turıst o anda nerelı olduklarını anlıyamamıstık, yanımıza gelıp bıze galatasaray lısesının oraya nasıl cıakbılırız dıye sordular(cok ıyı olmasada akıcı bır ıngılızcem ve cok ıyı denebılıcek derecede ıngılızce konusan bır arkadasım yanımda).Ben once dırek tarıf edıyordum kı o anda Ahmet isimli arkadasım dur oglum manyak mısın dedı, ben buyuk bır saskınlıkla sustum ve konusmayı ona bıraktım.Ahmet kızlara sızı bız goturelım bızde o tarafa dogru gıdıyorduk dedı.Kızlar ufak bır tebessumle kabul ettıler ve yurumeye baslamıstık ama galatasaray lısesını gecelı cok olmustu artık Ahmetın nıyetını anlamıstım.Her neyse tunele dogru geldık ve artık kızlar sordu daha cok yolumuz var mı dıye Ahmet – aaa ben unuttum bız gectık galatasaray lısesını deyınce kızlar ınanılmaz sınırlendıler kufurler edıyor hakaretler edıyordu ama Ahmet her seyı planlamıstı zaten sıze kendımızı affettırmek ıcın bırer ıckı ısmarlıyalım dedı kızlar onc ekem kum yaptılar ama sonra Ahmet ıkna ettı ve Asmalı Mescidde bır kafeye gectık bırer bıra soyledık muhabbet cok derınlesmıstı artık garsononun tasısıdı tepsının haddı hesabı yok bızım kafalar zaten cıtırdı ve artık affallamaya basladık.Kızlarda bızım kıvamımıza gelmıslerdı artık belden asagıya espırıler yakın temaslar oluyordu tek sorun bız 4 onların 3 kısı olmasıydı. artık saat baya ılerlemıstı ve ne olucaksa olması gerekıyordu ya kızları orda bırakıp gıdecek baskalarının yatagına gırmelerını seyredıcek yada bızden bırısı gıdecektı 3e3 devam edıcektık. Ve o anda hıc beklemedıgımız bır sekılde kızlar hep burda mı kalıcaz otelde devam edelım dedı.Bız cok sasırdık ve hemen kabul ettık otele gıttıgımızde artık her sey farklıydı artık ınanılmaz samımılesıyordu ortalık yangın yerı gıbıydı herkes bırbırnınden bır hamle beklıyordu ve o anda Okan yanındakı Julia ya adeta saldırdı ve aynı sekılde karsılık alınca hepımız bır anda cesaretlendık ve opusmeye basladık ama fazlaydık ve yetmıyordu kızlar (: Ahmet bosta kalınca sakayla karısık laf sokmaya basladı durumu anlamıs olmalıkı kızlardan bırısı ahmetının yanına gıttı ve onunla sevısmeye basladı amacları bellıydı grup sex ıstıyorlardı bız de bunu ıstıyrduk.Ufak bır tasvir arası kızları merak ettıgınızı dusunuyorum:Julia 1.70 boylarında dolgun kalcaları ufak goguslerı yeslı gozlu hafıf kumral bır kız ınanılmaz guzel degıl ama cogu erkegın hoslanacagı tıpte bır kızdı.Natalia: 3 kızın arasında kı en cırkın ve bakımsız olan kızdı hafıf kılolu 1.65 boylarında kızıl saclıydı. Ve aralarında kı en guzel kıza gelelım Nora gercekten ınanılmz bır fızıgı ınanılmaz mımıklerı olan 1.75 boylarında yanından gecınce defalarca bakılabılıcek bır kızdı. Cok guzel dolgun bır kalcası ırılıgı tam kıvamında olan goguslerı kocaman dudakları ve ve hafıf cekık mavı gozlerı onu bır tanrıcaya cevırmıstı.
Konumuza donelım yaklasık bır saat boyunca kızlar bızım etrafımızda dondu aslında bız donduk.1 saat sonra artık herkes cırılcıplaktı kızlar ya sakso cekıyor ya kucagınızda ılerı gerı gelıyordu ama amacları sızı cıldırtmaktı bızde cıldırıyorduk ama bunun bır patlama anı olmalıydı Natalia o sırada bana sakso yapıyordu ve onu kaldırdım koltuga yatırdım once kadınlınıgını ıkı uc dıl darbesı ıle cılaldım amcıgının yanaklarını ıkıye ayırdım dılım artık tamamen ıcındeydı ve koltugu tırmalıyordu neredeyse ve ıcıne gırdım ınanılmaz hızlı gıt geller yapıyorduk sanırım 2 kere bosalmıstı 15dk nın ıcıersınde ama hıc durmuyordu cok hızlıydı ben kendımı koltuga attım ve artık baska bırısının gelmesını beklıyordum orda ahmetın kucagından Norayı kaldırdım ve sevısmeye basladık ınanılmazdı yaptıgı her sey cok hosuma gıdıyordu evlen benımle dese evelenebılecegım guzellıkte bır bayandı ona asık olmustum resmen.Hayatımda gordugum en guzel dıl darbelerıyle benım yarragımı tokatlıyordu yarrıgım ıdeal boyadır 17 18 cm bıraz kalın standart bır yarraktır. artık sıra bendeydı onu 69a cevırdım elımden geldıgı kadar ıyı dıl atmaya calısıyordum onu odullendırmek ıcın gotunu amını bırlıkte yalıyordum yaklasık bır 5 10dk bu sekılde devam ettık ve bır anda dondu hıc durmadan ıcıne aldı benı ınanılmazdı kendımı tamamen ona bırakmıstım sankı ben onu degıl o benı sıkıyordu ınlemesı kulagıma muzık gıbı gelıyordu ve ben dayanamadım ıcıne bosaldım benden ve o sekılde kaldık gıt gel yapmıyordu yınede cıkartmadı ıcınden yarragımı sevısıyorduk ben kullak memesını yalıyordum cok hosuna gıtmıstı ınlıyordu ve ve saclarımı cekıyorduk kollarımı sıkıyordu bır anda patladı yarragım amının ıcınde sarsılmaya basladı ınanılmaz bır sekılde bosalmıstı sankı yıllardır ılk defa sex yapıyordu dıger arkadaslarımda ınanılmaz derecede sıkıyordu bosta kalan ıstedıgı kıza gıdıp neresı bostaysa orasını ellıyordu yada yalıyordu sevısıyor opusuyordu….

Daha fazla anlatılıcak cok sey var o aksam ıcın onlarda belkı daha sonralarında….

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Önce Kocasını Sonra Karısını

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Önce Kocasını Sonra Karısını
Selam hikaye sevenler.Adım fırat ıspartada yaşıyorum.Anılarıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.Bu gün sizlere yıllar önce ankarada 3 film birden sinemasında tanıştığım olgun bir beyle yaşadığım sex anımı yazmak istedim.Üniversite yıllarından tanıdığım tuğrul isimli partnerimin daveti üzerine hafta sonu 2 günlüğüne ankaraya gitmiştim.Tuğrul üni 2. sınıftaydı ben ise 3tüm o yaz.Okul tatile girmeden zaten görüştüğümüzden yakındık birbirimize.Ailesi olmadığından dolayı beni davet etmiş 2 gün boyu beraber oluruz deyince kabul etmiştim.Cumartesi öğlen ankaraya geldim ve bana verdiği adrese ulaşıp tuğrulu aradığımda tuğrulun staj yaptığı firmada işi olduğunu akşama doğru müsait olacağını söylemesiyle bende vakit geçirmek için dolaşmaya başladım.
Yürüken önüme 3 film birden sineması geldi.Eskilerden 3-4 kez girmişliğim vardı bu türdeki sinemalara ve güzeldi.Hem değişiklik olması için hemde vakit geçmesi adına içeri girip biletimi aldım.İlk film 10 dk kadar önce başlamıştı.Kapıdan içeri geçip karanlık salonda gözümün alışmasını bekledim bir süre.Koltukları görmeye başlayınca kimsenin olmadığı bi yöne ilerleyip hemen oturup izlemeye başladım.Bir müddet filmi izledikten sonra eliyle koltukları dokunarak bulmaya çalışan olgun tipte 30-40 yaşlarında bir beyin kucağıma oturmasıyla kendime geldim. Kusura bakmayın görmedim gözlerim alışmadı daha deyip üstümden kalkıp yan koltuğa oturdu.Bende önemli değil normal bu şeyler gözünüz alışana kadar kör gibi oluyorsunuz deyince hafifçe güldü.
İlk iki film bitmiş 3. film başlamıştı.Filmdeki sahnelerden etkilendiğimden sikim kalkıp kalkıp iniyordu.Ne zaman elimi aletime atsam yanımdaki beyin bana baktığını görüyordum.Bu şekilde 4-5 kere olunca ben olguna dönüp film pek sarmadı sanırım sizi filmden çok bana bakarken gördüm dedim.Olgun bey bana doğru tamamen yan dönüp evet film sarmadı seni izlemek daha zevkliymiş deyince özgürsünüz bunda istediğinizi yapabilirsiniz deyip filme geri döndüm.Film baya etkilemişti beni aletim kazık gibi olmuştuki olgunun elini hissettim penisimin üstünde.Bir an şok olup elini çekmeye çalıştım.Tam bu anda olgun bana doğru eğilip hani özgürdüm istediğimi yapmakta deyince o kadar özgür değilsiniz dememle aletimi sıkması bir oldu.

Elinin yavaş hareketleri yüzünden zevk almış olmamdan dolayı ses etmeden filme odaklandım tekrardan.Yanımdak**e artık iyice dokunuşlarını hızlandırmış pantolonun üstünden temaslarını sürdürmüştüki film bitip ışıklar bir anda yanınca elini bir anda çekti.Gözüm alışsın diye bir süre oturup insanların çıkmasını bekledim.Herkes çıkınca bende yavaşça salondan çıktım.Arkama bktığımda o beyinde geldiğini gördüm.Duraksayıp yanyana geldik.Zevkinizi aldınız sanırım artık gelmeyin peşimden deyince evet güzeldi eğer istersen biraz daha fazlasını yapabiliriz deyince daha önceden hiç olgun biriyle yapmadım o yüzden düşünmem lazım dedim.İçimden buraya zaten partnerim için geldim riske etmeye gerek varmı diye düşündüm.Ben düşünürken hemen lafa girip adım yaşar evliyim 37 yaşındayım erkeklere ilgi duymaya başladım.Ara sıra böyle filmlere geliyorum.İlk defa senin penisine dokundum ve o an içim eridi kabul edersen ilkim olmanı istiyorum deyince bende farklı bişey olacağını düşünüp kabul ettim.
Eşinin evde olmadığını söyleyince evine doğru yürümeye başladık.Apartmana girip dairesine geldik.İçeri getiğimiz an yaşar nasıl yapalım oturalım mı biraz diye sorunca acelem var benim hemen başlamak en iyisi olur deyince peki deyip odaya yöneldi.Odaya girdiğimiz gibi kendi yatağa oturdu.Ben prezervatif varmı diye sorunca çekmeceyi kurcalayıp 2 tane buldu. Kayganlaştırıcı bişey varmı peki diye sordum bebek yağı var dedi.Onuda getirin birde wc ye girip temizlenirseniz daha rahat ederiz dedim.Tam bilmediğinden tarif ettim nasıl yapılacağını.Yaşar dediklerimi yapmak için odadan çıktığında bende soyunmaya başladım.Tamamen soyunup yatağa uzanmış gelmesini beklerken penisimi sıvazlayıyordumki yaşar odaya geldi.
Beni soyunmuş olarak görünce ooo sen baya hızlısın deyip karşımda durdu.Yerimden kalkıp yaşarı soymaya başladım.Dudağına doğru yanaştığımda kendini geri çekti.Haklıydı o an çünkü daha önceden hiç deneyimi olmamıştı bir erkekle.Çırıl çıplak kalınca yalamak istermisin biraz deyip aletimi gösterdim.Midem bulanır falan dedi.Bende bu fırsatı kaçırma sende zevk alacaksın deyince biraz ister gibi oldu.Onu diz çöktürüp penisimi ağzına doğru götürdüm.İlk başta acemice hareketler yapıyorken sonradan o çekingenliği gitmiş baya hevesli şekilde oral yapmaya başlamıştı.Başını tutup ağzının içine doğru aletimi itince yaşar bir anda kendini çekip öğürmeye başlayınca kusura bakma çok zevk aldım bir an dayanamadım dedim.
Yaşarı yerden kaldırıp yatağa 4 ayak pozisyonunda getirdim.Kayganlaştırıcıyı alıp deliğine bolca döktüm ve başladım parmaklarımla gevşetmeye.Hiç acele etmeden 10 dk ya yakın zaman deliğini gevşettim.Artık tamam deyip prezervatifi penisime taktım.Kendini hiç kasma ilk başta biraz acı olabilir ama sonra geçecek deyip penisimi deliğine ayarlayıp hafifçe başını sokmaya başladım.Milim milim iterek yarısına kadarını soktum.Ama deliği daha fazlasını almıyordu ne kadar itersem iteyim 14 cm lik penisimin 6-7 cm i hala dışardaydı.Yaşar artık iyice gevşemiş kendini bırakmıştıki bir an yüklenmemle deliğini yararak hepsini soktum tam bu anda yaşar yavaş acıyor çıkar diye haykırmaya başladı.Ama belini kavradığım için hiç hareket edemiyordu. Kıpırdama artık bitti diyip öylece bekledim içinde.
1-2 dk sonra da yavaş yavaş girip çıkmaya başladım.Yaşar artık kendini kasmıyor başını yatağa dayamış her sokuşumda ah ohh diye sesler çıkarıyordu.Deliğide rahatladığından artık hızlanabilirim diye düşünüp belinden tekrar sıkıca kavradım.Ve hızlı şekilde yüklenerek dibine doğru yaşarı sertçe sikmeye başladım.Pozisyon değiştirmek için içinden çıkıp yaşarı yatağa yatırdım bacaklarını çektirerek altına yastık koyup deliği tam aletime göre hizalamamla tekrar yüklenmeye başladım.Yaşar artık iyice zevk alıyor ohh süpermiş deyip gözünü kapatmış ilk defa p olmanın mutluluğunu yaşıyordu.Öyle sert darbele vuruyordumki yaşar resmen haykırmaya başlamıştı.Sesi odada yankılanıyor ben de ardı ardına sikiyordumki arkamdan birinin yavaş sok demesiyle kendime geldim.
Kapıya doğru bakınca eşi olduğunu sandığım kadının bizi izlediğini gördüm.Sen ne kadardır ordasın diye eşine sordu yaşar.Kadında ben zaten evdeydim yarağı iştahla nasıl yediğini izledim en baştan beri deyince ben hemen içinden çıkıp atletime uzanıp önümü kapattım.Özür dilerim böyle olmasını istemezdim deyip eşyalarıma yönelmiştimki karısı hemen eşyalarımı eline aldı.Öyle kolay gidemezsin bu gavatın gözü önünde benide sikeceksin ,kapıyı kilitledim yoksa polise haber vereceğim 2 nizide rezil ederim deyince hem kokmuş hemde 2. kere şok olmuştum.Yaşara dönüp ne yapacaz diye sorunca kadın ona değil bana yapacaksın deyip karşımda soyunmaya başladı.İnanılmaz güzel vücudu vardı kadının göğüsleri dim dik şekilde duruyor bembeyaz vücudu sanki yıllardır ellenmemiş gibi görünüyordu.Tamamen soyunmasıyla önümde diz çöküp penisimi bir hamlede ağzına alıp saxoya başlayınca yaşara döndüm başını devam et anlamında sallayınca bende ne olcaksa olsun deyip kadına yoğunlaştım.
Başını aletime götürüp iştahla bir yandan yalıyor arada eliyle sıvazlarken süper aletin varmış kocamı bağırtıp duran bumuymuş diyor tekrar ağzına götürüp oral yapmaya devam ediyordu.5 dk kadar yaladıktan sonra ayağa kaldırdım ve yatağa yaşarın yanına uzattım.Önüne eğilip tertemiz haldeki amcığına yumulunca kadın işte bu yemeyenin malını yerler deyip başımı amcığına dahada bastırmaya başladı.Parmaklarımla deliğini zorlarken bile deliğinin darlığı hayret vericiydi.Yerimden doğrulup prezervatif alacaktımki kadın beni kendine çekip onu istemiyorum bunun sıcaklığı hissetmek istiyorum deyip penisimi tuttuğu gibi deliğine denk getirdi. Bende peki deyip deliğe aletimi bastırmaya başladım.Kısa süre yavaş şekilde yapınca kadın kocamı siktiğin gibi sik bağırt benide deyince birden yüklenmeye başladım.Kadın ahhh diye inlerken ben aletimi zorla en derinlerine kadar sokmaya başlamıştım bile.
Seri şekilde sikerken kadın ohhlayıp titreyerek boşalmaya başladı.Arada yaşara dönüp kaç yıl oldu bana şunu veremedin sen gibi erkek olurmu gavatsın sen böyle nimet bulunurmu sence diye bana sorunca gerçekten harikasınız yaşar hata yapmış sizle ilgilenmeyip diye kadından taraf oldum.Kadının içinden çıkıp 4 ayak pozisyonuna getirdim.Belinden kavradığım gibi tekrar yüksek tempoda yüklenmeye başladım.Sertçe kendime doğru çekerek hızlı hızlı 5 dk kadar bu şekilde sikiyordumki kadın 2. kez boşaldı.Ve birden kocasına emirler vermeye başladı.Kendini öne itip yala diyerek penisimi işaret etti.Yaşar istemese bile ses çıkaramıyor kadının dediklerini yapıyorken banada yüklen ağzına dedi.Yaşarın başını tutup var gücümle ağzına sokup çıkarınca yaşarın gözünden yaş gelmeye başladı.Kadının beni itmesiyle ağzının en derinlerine ulaşan penisim yaşarı tükürük içinde bırakmıştı resmen.Kadın yaşarın arkasına geçmemi söyleyince hemen yerimi aldım.Elime kayganlaştırıcı almak için hamle yapınca gerek yok zaten alışacak birazdan sen yüklen dedi.Bize ne derse yapmaya başlamıştık artık.Aletimi tutup deliğe yerleştiren kadın belimden tutup beni kocasına doğru itince bir anda sokmamla yaşar haykırdı.Bunu gören kadın sus gavat ne haykırıyon dua et sana bişey yapmadığıma deyip beni ardı arkasına itip kocasının içinde gidip gelmeme destek oluyordu.
Sıra bende deyip yaşarın üstüne doğru hamle yaptı.Tam amını yaşarın göt deliği yerine getirip bir ona bir bana sakın unutma deyip yüklenmeye başladım.2-3 kadının amına giriyor ondan çıkıp yaşarın götüne sokuyordumki artık bende zevkten bitap düşmüştüm.Boşalıyorum dememle kadın hemen yaşarın üstünden inip yüzü yukarı gelecek şekilde yatırdı.Ağzını eliyle sıkıp buraya boşalacaksın bu gavat ta zevkle yutacak dedi.Dediğini yapıp elimle aletimi sıvazlamaya başladım.Çok geçmedende yaşarın ağzına tüm döllerimi bıraktım.Karısı yaşarın yutması için burnunu tıkayınca yaşar öğüre öğüre hepsinide yutuverdi.Aferim şimdi tam pasif ibne oldun diyerek aletime yöneldi ve kalanlarıda zevkle kendisi temizledi.
Yatağa uzanıp soluklanırken bile aletim kadının elindeydi.Yaşara dönüp bu kaçıncı siktirişindi kendini diye sordu yaşarda ilk oldu.Uzun süredir zaten biliyosun penisim sertleşmiyordu bende pasifliği merak edip denemek istedim deyince nasıldı bari zevk aldımı bu diye bana döndü.Bende sanırım almıştır ama acı daha çok çekti dememle yaşar acı oldu ama zevkliymiş diyince karısı yarak bu tabi zevk verdirecek demesiyle tekrardan yalamaya başladı.Ben yeter desemde kadın dinlemeden daha doymadım şu gavatın önünde tekrar sikeceksin beni deyip yumuluverdi.Ben hiç ses etmiyor kendimi kadına bırakmış oral yapmasının keyfini sürüyordum.Kadın aletimi kazık gibi yapmış yerinden doğrulup üstüme oturup kalkmaya başlamıştı.öyle şehvetli zıplıyordu üstümde anlatamam.tenlerimizin her temasında odada sesler yankılanıyor ohh lar ahh lar arasında sikmeye devam ediyordum.Yerimden doğrulup bacaklarını omuzuma alıp tekrar sikmeye başladım.
Kocasının kafasını tutup aletimi çekmemi istedi ve başını amcığına bastırmaya başladı.Yala çabuk hem amımı hem götümü hemde o yarrağı deyip eliyle adamın kafasını kontrol etmeye başladı.Adamı kenara çekip tekrar girmeye başladım.Arada çıkarıp ağzına veriyor tekrar deliğe sokuyordum.Bunu bakmadan ezbere yaparken yanlışlıkla kadının götüne sokmamla kadın haykırıp bir anda kendini geri çekince yanlış delik olduğunu anladım.Özür dilerim dedim kadında öldüm sandım o neydi öyle tekrar sok ama yavaşça dedi.Penisimi tekrardan götüne dayayıp yavaşça itmeye başladım.İnanılmaz dardı ve kadın benim sokuşumla paralamaya başladı.Böyle yavaş olmaz deyip bir anda yüklenip dibine kadar soktum.Öyle beklerken oda rahatlamış gevşiyordu.Deliğinin alıştığını düşünüp öne arkaya gidip gelmeye başladım.Kadında zevk almaya başlamış olacakki kocasını göğüslerine bastırıyor bir yandanda ohh sik götümdende deyip arada kendinide bana bastırarak dibine kadar girmemi sağlıyordu.
Bende iyice havya girmiş arada yaşarın başını tutup aletimi ağzına vererek iyice zevk alıyordum. 15 dk kadar daha 1-2 pozisyonda kadını götünden siktikten sonra boşalıyorum dedim.Kadın hemen önüme gelerek ağzını açtı açmasıylada döllerimi ağzına bırakmam bir oldu.Kadına dönüp izninizle ben gideyim işim var kusura bakmayın dedim.Kadın bugünlük yeter amım da götümde acımaya başladı ayrıca 3 ümüzde zevk aldık deyip gitmeme izin verdi.Kocası yaşara dönüp gence harçlık ver 2 mizide doyurdu dedi.Ben kabul edemem desemde yaşar ozamanlar iyi sayılabilecek para ve telefon numaralarını bir kağıda yazıp bana verdi.Vedalaşıp evden çıktım.1 saat sonra tuğrul geldiğinde olanları anlatınca ilk başta kızsa bile akşam altımda zevkle inleyince affetti.Hatta adamın telefonunu arayıp tuğrulla onlara gidip grup yaptık.Pazar günü geri döndüğümde zevkten 4 köşe haldeydim.3 yıl boyu ankaraya her gittiğimde o çifte uğramadan dönmedim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Turgut un karısı A

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Turgut un karısı A
Hayat garip tesadüflerle dolu. Yeni atandığım şehre taşınırken bunun farkında olsam da gerçeklerle yüzleşmedikten sonra nereden bilebilirdim ki, bu can alıcı tespitin başıma geleceğini. Her anı unutulur ta ki anının sahibini görene kadar. Yol boyunca yeni şehre alışmanın zorluklarını düşündüm durdum. Eh nihayet gelmiştim işte.

Okula başlayalı birkaç hafta olmuştu, sevmiştim egenin sevimli ve küçük şehrini, egenin insanlarını. Sağ olsun okuldaki arkadaşlar da bir hayli güler yüzlü, iyi niyetli insanlardı. Turgut’da bunlardan birisiydi. Efendi, sportmen bir bedeni olan oldukça kibar birisiydi kısa zamanda kafa yapımız uyuşmuştu. Evliydi üstelik mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

Benimse evlenmek gibi bir derdim olmamıştı hiç, uzun ilişkilerim olmuştu olmasına ama evlilik bana göre değildi.

Tam öğretmenler odasına girecekken arkamdan gelen topuk tıkırtısının beni sarsacağını nereden bilirdim, odaya girdim saniyeler sonra o girdi ve direk Turgut’la sarıldılar ben öylece bakakaldım. Yıllar sonra A’yı görmek! Hem de Turgut’un karısı olarak!

Üniversite yıllarımda sevgilimdi A, tam dört sene süren ilişkimiz anadoludan gelen güzel bir kızın üniversite boyunca sayemde tam bir kadına dönüşme hikayesiydi ilk sene elleme öpüşme ile başlayan saksoya uzanan birliktelik ikinci yılında onu zorlada olsa götten bağırta bağırta sikmiştim, son senemiz ise kızlığını bozmamla birlikte tam anlamıyla bir ziyafete zevk işine dönüşmüştü canım istedikçe ağzına veriyor kah götünden kah amında sikip döllerimi akıtıyordum.

Hele beni yemeğe davet ettikleri gün tam bir felaketti. A, Turgut’a Tahsin ile aynı sınıftaydık deyince illa yemeğe çağıralım güzel bir sofra başında üçümüz içkilerimizi yudumluyor eski günleri konuşuyorduk tabi bize değinmeden A bir yetmiş iki boyunca taş gibi sağlam kalçaları orta büyüklükte memeleri kumral teni ile ortalıkta arz-ı endam ediyordu. Acaba Turgut bu tatlı kadına yetebiliyor muydu yalan değil bir hayli ateşli sevişirdi canı sevişmek isteyince.

– Anlat bakalım Tahsin var mıydı benim hanımın takıldığı birisi okulda.

O an ellerim terlemeye başladı. Boynumdan aşağı ter damlalarını hissediyordum. Pekala Turgut karısının bakire olmadığını biliyor olmalıydı, çoğu kızın da ilk yarak yeme yeri üniversite değil miydi evet biz sevgiliydik desem alkol de almış olan Turgut kıskançlık krizine girer miydi ne cevap vereceğimi bilmeden öylece bakıyordum ta ki A konuşana kadar.
– Turgutçuğum biz Tahsin ile sevgiliydik

Yutkundum, Turgut’un gözlerinin içine bakıyordum. Masada kendimi savunacak bir şeyler arıyordum.
– Hah ha hadi ya? Bak sen…
– Aman canım kapatalım bu mevzuyu Turgut geçmişte kalmış bir şey işte deyiverdim.

Zaten kısa bir süre sonrada evden ayrıldım karışık duygular eşliğinde evin yolunu tuttum. Mümkün mertebe Turgut ile yüz göz olmamaya çalışıyordum ta ki Akşam işin var mı diyene kadar bir yerlerde bir şeyler içelim demişti Turgut olur dedim.

Arabayı ormanlık alana götürdüğünde içimden şimdi siki tuttun Tahsin dedim. Biraları içmeye başladık önce havadan sudan yapılan konuşmalar dönüp dolaşıp A ile bana gelmişti ne merak ediyordu bu adam bu kadar

– Biliyor musun A evlendiğimiz de bakire değildi
– Öyle mi
– Evet, pek sorun etmedim ama birkaç kere sordum bunu ona söylemedi fakat siki seninkinden büyüktü dedi.
– Anlıyorum
– Bir şey soracağım A’yı sen mi siktin, onu ilk sen mi bozdun.
– Hayır Turgut bizimkisi çocukça bir şeydi işte o kadar yakınlaşmadık bile kısa süreli bir şeydi yani geçip gitti
– Öyle elbette sonuçta benim de sevgililerim oldu onun da olması normal ama insan merak ediyor
– Neyi
– Karısını ilk kim sikti işte onu

Sonra ikimiz de sessizleştik o uzaklara bakıyordu bense tetikte bekliyor ve korkuyordum.
– Öğrensen ne olacak sanki dedim
– Hiç dedi

Sonra aracı şehre doğru sürdü.

Gece A’dan gelen sms : Turgut sana sorduğu soruyu bana da sordu neden yalan söyledin oysa ben ona iki gün evvel her şeyi anlatmıştım

Öylece telefon elimde kalakaldım. Hafta sonu Turgut aramıştı açmamışım ve bir sms daha geldi. Turgut:’dan
– Neden açmıyorsun?
– Turgut ne istiyorsun?
– Karımı ilk senin siktiğini biliyorum, bana detaylı bir biçimde anlattı her şeyi.
– Tamam özür dilerim ama…
– Neden özür diliyorsun zevk almadın mı ondan
– Siz evlisiniz? Bunlar konuşmanın anlamı yok, artık görüşmek de istemiyorum. Görüşmesek daha iyi.

Ben tam her şeyden kurtuldum derken smsler bazı geceler devam etti. Turgut’un telefonundan atılıyordu
– Şuan sikimi emdiriyorum ona, saksoyu sen öğretmişsin.
– Birazdan onun o dar amına gireceğim.
– Bana götten vermiyor
– Sikerken ağlatmışsın.

Ne zaman sevişseler haberim oluyordu artık dayanacak gücüm kalmamıştı bir daha sms gelirse dediğim zaman onun amını emiyorum smsi gelince dayanamayıp açtım
– Ne istiyorsn lan benden hıi siktim lan karını anlıyor musun ben siktim hem de dört sene
– Ohhhhhh….devam et…ne olur.
– Devam mı edeyim evet seninkinden büyük sikimi onun ağzına verip çeviriyor aşkım acıyor dediği halde götüne geçirip hayvan gibi sikiyordum
– Akıtıyor muydun içine
– Çocuk bile aldırdı benden sınıfta herkes biliyordu onu siktiğimi, yeter ulan yaptım işte her şeyi yaptım

Sonra telefon kapandı. Sabah A’nın mesajı ile uyandım “Harika bir geceydi sayende” “Anlamadım, o ne demek” “Sanırım Turgut bundan zevk aldı karısını başkasının döllemesinden”

Çayımı almış okulun bahçesinde nöbetimi tutarken geldi elinde çayı ile Turgut
– Nasılsın ortak
– Ortak mı
– Hahaha orta sayılırız
– Derdin ne senin Turgut, ne istiyorsun
– Hiç anlamış olman lazım
– Yahu sen kıskanç birisi değil miydin
– Oğlum ilk sen sikmişsin zaten nesini kıskanayım senden bu fantezi
– A’nın haberi var mı
– En çok o istiyor zaten
– Anladım
– Ne diyorsun merak etme bunu gerçekten istiyoruz
– Eh peki o zaman

Turgut gülümseyerek telefonu eline alıp “Alo aşkım evet kabul etti bu hafta sonu için hazır ol” deyip kapattı çayından bir yudum alıp “sen de hazır ol ortak” diyerek gitti.

Hafta sonu gelmişti cumartesi gecesi öğleden sonra Turgut arası “geliyorsun” değil mi diye canıma yetmişti “Evet lan geliyorum gözünün önünde bağırtacağım karını” deyince “ohhh harika ortak” dedi.

Zili çaldığımda kapıyı Turgut açtı. Sofraya oturduk ama kimsenin ağzını bıçak açmıyordu ben de vazgeçtiklerini düşündüm sessiz sedasız yemeğimizi bitirdik içkileri alıp koltuklara geçtik televizyonun sesine arada kurduğumuz tek tük cümleler eşlik ederken A kalkıp odasına geçti. Döndüğünde üzerinde siyah bir gecelik vardı bacakları tüm kusursuzluğu ile meydandaydı.
– Nasıl olacak dedi A
– Siz başlayın dedi Turgut

A yanıma gelip oturdu bir süre öylece bekledik sonra neden bilmem bir cesaret gelmişti bana ellerimi anın dizlerine koyup bacaklarını okşamaya başladım A elini boynuma atmış öylece duruyor arada içkisini yudumluyor sigarasından çekiyordu sonra sarıldık birbirimize deli gibi öpüşmeye başladık ellerim A’nın unutamadığım taş gibi kalçalarında dolaşıyordu bir aslan pençesi gibi o minik götü avuçlarımın arasına alıyor sıktırıyor bırakıyordum. A ise boynumu yalıyor kulaklarımı emiyordu iki sevgili gibi sevişiyorduk Anlamıştım A bir hayli ateşli olacaktı onu iyi tanıyordum körpe bedenini biliyordum şimdi onun orta yaşın en tatlı zamanındaki bedenine de sahip olacaktım.

– Senin hayvan gibi sikmeni özlemişim deyi verdi A beni daha da ateşlemişti bu deli gibi öpüşüp koklaşıyorduk

Ellerimiz yaramaz çocuklar gibi birbirimizin bedeninde dolaşıyordu gözüm bir ara Turgut’a kaymıştı sigarasını yakmış çoktan soyunmuş ve oturduğu yerden sikini avuçlayarak bizi izliyordu birisinin gözü önünde karısını sikmek erkeklik duygularımı daha da ateşlemişti.
A’yı domaltmış Turgut’un gözü önünde kalçalarını tokatlıyordum. A arkasına dönüp Turgut’a “Bunu çok sever” deyip dülümsemişti. Sonra tekrar yumulduk birbirimize, hoyratça okşayışlar delirmiş gibi öpüşler. Gömleğim ve atletim pantalonumu çıkarmışrı A sadece baksırım kalmıştı A’nın da geceliği çoktan salondaki halının ortasına yollanmış sütyen ve kilodu ile duruyordu.

Ben ayakta iken A koltuğa oturup baksırımı çıkardı yarı kalkmış sikimi tutup Turgut’a göstererek “İşte karının bütün deliklerini siken azman bu hayatım” dedi Turgut’da “dediğin kadar varmış canavar” deyince gözüm Turgut’un sikine ilişki benimkinden kısa ve ince bir aleti vardı çok da küçük değildi tabi.

A sikimin kafasına bir öpücük kondurup onu ağzına almaya başladığında Turgut da yanımıza gelmişti eşinin kafasını tutuyor sikime bastırıp çekiyordu bazen o da sikini eşinin suratına sürtüyordu şimdi A iki yarağı aynı anda yalıyordu biz ise Turgut ile ayakta birbirimize bakıyorduk Turgut iki kadeh ve sigara getirmişti A alt tarafta siklerimizi yalarken biz sigara ve içki içiyorduk. “iyi yalıyor” değil mi dedi Turgut “Saksosu efsanedir” “valla öyle iyi öğretmişsin” “yok yahu ben ağzına verdim o kendi kendine öğrendi içinde varmış” içkilerimizi bitirince Turgut karısı A’yı ayağa kaldırdı arkasına geçip sütyenini çözdü kilodunu çıkardı ben şimdi A’nın memelerini okşarken Turgut eğilip karısının götünü emiyordu
– Göt takıntısı var benimkinin ama hiç vermedim hahaha bakire sanıyordu orayı ama senin siktiğini söyledim
– Bu gece sikeceğim ortak bu götü
– Sik ortak
– Sen tadını biliyorsun zaten
– Bilmez miyim iki yıl kullandım bu götü ama maşallah hala taş gibi
Eğilip memelerini ağzıma aldım A ise amını sikimin üzerine sürtüyordu sikim o git gelde Turgut’un çenesine çarpıyordu ama bunu görecek değildi Turgut onun derdi karısının minik göt deliğiydi parmaklıyor emiyor öpüyordu.

– Hadi ortak tost yapalım sonra uzun uzun sevişirsiniz orospuyla dedi

Koltuğa oturup A’yı kucağıma aldım A tükürük yapıp sikime ve amına sürttü “canım senelerdir küçük bir sik yiyorum dağıtma amımı” deyip yavaşça oturdu. Seneler sonra bozduğum amın içine tekrar giriyordum kazık gibi yarağım amın içine batmaya başlamıştı turgut’ sikini tam kremleyecekken A “geçir aslanım siktir et kremi şu koca siki iki sene yedi o tükürsen yeter” deyince tükürüklediği sikini göte bastırmaya başladı Turgut

İki deliği dolan A zevkle inledi “oohhh kocalarım benim” ritmi tutturup gidip gelmeye başladık ellerimle ayırdığım kalçalara bir Turgut saplıyordu bir ben geçiriyordum ama “ohh erkeklerim yapıştırın, çakın deliklerime” “ilk siktiğin kadar tatlı mı ortak” “ohh evet lan nefis bu amcık” ona orospu de” çok geçmeden bitirmişti işini Turgut karısının göt deliğine attırmış ve karşıdaki koltuğa yığılıp kalmıştı onun götünden süzülen döller amına karışıyordu sikim bir piston gibi işliyordu A’nın içinde “Hadi Tahsin bizimkinin pili bitti göster şuna nasıl becerdiğini karısını” deyince onu kucaklayıp altıma aldım bacaklarını omuzladığım gibi şak şak şak sikmeye başladım Turgut “oha ya” dedi A ise zevkten kudurmuş inliyordu “off aşkım böyle mi sikiyordu seni” “Hem de ne ağlatıyordu bile” ben bunları duyunca daha da gaza gelmiş kökledikçe köklüyor memelerini okşuyor ısırıyordum. “Vur ortak vur” diye sırtımı sıvazlıyordu Turgut “harikasınız” diyerek mastürbasyona başlamıştı göz ucuyla ona baktım A “ne o lan karının sikilmesi hoşuna mı gitti ikinciyi mi atacaksın” derken Turgut çoktan siki ağzına dayamıştı A’nın a şimdi hem inliyor hem yalıyordu Turgut ise arada “vur aslanım çak amcığa” diyordu.
A’yı domaltmış tekrar amdan girmiştim açıkçası Turgut’un boşaldığı götü sikmek istemiyordum Turgut ise A’nın ağzına vermiş saksafon çaldırıyordu. Turgut ortak biraz da ben sikeyim deyip arkasına geçti A’nın bu sefer ben A’nın ağzına vermiştim “kurban olurum bu taşaklara” diyerek emip ısırıyordu “off orospu çocuğu ne verirdin ağzıma ama döllerinle boğardın” beni “yutturuyor muydun ortak” “her seferinde” dedim “benimkileri hiç yutmadı amcık” dedi

Turgut çıkarıp sırtına boşalırken ben de A’nın ağzına boşaldım. A döllerimi Turgut’a gösterip çurk diyerek yuttu Turgut’da “orospu” deyip bana döndü “siz devam edin ortak benden bu kadar” dedi A banyoya gitmişti ben yarı baygın sikimle oturuyordum

Maşallahı var senin aletin de ha
Sağ ol Turgutçuğum
Eh bunu hep ister bu orospu
Veririz o zaman ortak dert etme dedim

Ne kaynatıyorsunuz siz bakıyım diyerek gelip kucağıma oturdu A
Ne olacak hayatım kocan seni tekrar siker miyim diye soruyor
Sikersin tabi deyip ağzına aldı tekrar sikimi..

Turgut karşı koltukta ben karşsında sigara içip karısının ağzına veriyordum aferin orospu iyi yala bakayım diyordum Turgut gülüyordu A’nın hiçbir şey umurunda değildi sikim serleşince sırtı bana dönük kocasının gözlerinin içine bakarak “Aşkım gel yerleştir şunu amıma” dedi. Turgut sikimi tuttuğu gibi karısını üzerine oturttu.

Şimdi kocasının gözlerinin içine baka baka oturup kalkıyordu “özlemişim ilk erkeğimi” “bak kocacığım nasıl giriyor” “iyi izle sikilmemi” bense belinden tutup çarptıra çarptıra sikiyordum A’yı ileri geri yapıyorduk arada A sikimin üzerinde dans ediyordu adeta.

Bacaklarını tutup havaya kaldırdım ve şimdi kucağımda gidip geliyordum Turgut’ “offf anam be ne sikiş oluyor” diyordu ben ellerimi bacaklarının ltından geçirip ensesinde birleştirmiştim ve çatır çutur sikiyordum. “Offf vur be ortak, kökle” “Gel yakından bak ortak” dedim Turgut ellerini dizimin üzerine koymuş birkaç santim ötede taşaklarımı çarpa çarpa karısını inletmemi izliyordu. Elleri ile karısının bızırını okşamaya başlamıştı çok geçmeden A’kucağımda şekilden şekile girerek boşaldı Turgut da ben de gülüyorduk bu duruma üzerime tir tir titriyordu A

Ben durmadan çakmaya devam ettim. Bir el taşaklarımı okşuyordu “Hadi ortak patlat içine” der demez zımba gibi döllerimi boşaltmaya başladım A kollarımdan kurtulmuş iyice bastırıyordu kendini boşalan sikime, taşaklarım hala Turgut’un ellerindeydi biraz sonra amından akan döller taşaklarıma ve Turgut’un ellerine bulaşmıştı. Turgut bunu karına yedirdi parmaklarındaki döllerimi temizletti.
A hamile kalmazsam iyi dedi.
Bende şakayla karışık iki babalı olur işte dedim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

özgürlüğün şafağında 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

özgürlüğün şafağında 3
Tarıkla konuştuğumuzdan bu yana yakında üç hafta geçmişti. neredeyse bir aydan fazla süredir de Suzandan doğru dürüst haber alamıyordum artık ve Suzandan yana ümidimi kesmiştim. Sınav stresi bitmiş ve artık rahatlamıştım. Haftasonu için ne yapmam gerektiğini düşünürken telefonun çalmasıyla irkildim… Arayan Suzandı ve kapının önünde olduğunu ve müsaitsem gelmek istediğini söyledi. Hem çok şaşırmış hem sevinmiş hem de biraz gücenmiştim. Ancak yine de eve gelebileceğini söyledim… İçeri girdiğinde yanında küçük bir çanta vardı ve kuzum sende istersen tüm hafta sonunu senin yanında geçirmek istiyorum dedi. Beni özlemiş olsa gerek kapıyı kapar kapamaz geçen sefer kendimi tutmuştum ama bu defa kendimi tutmayacağım diyerek ateşli bir şekilde dudaklarımdan öptü. Açıkçası boş yere hayıflandığımı anladım çünkü geçen her dakikada başına neler geldiğini anlattı ve beni ne kadar özlediğini ama hem sınav dönemimde rahatsız etmek istemediğini hem de beni üzmemek için genellikle konuşma ve mesajlarımızı kısa kestiğini anlattı. İnanmıştım söylediklerine. Getirdiği çantanın içinde birbirinden cicili biçili kıyafetler iç çamaşırları boy boy straponlar peruklar ne ararsan vardı ve hepsini benim için almıştı… Halbuki ben ondan böyle bir beklenti içine hiç girmemiştim ama beni her düşündüğünde benim için küçük küçük hediyeler almış ve küçük bir valiz dolusu kıyafet, aksesuar almıştı. Çok hoşuma gitmişti bu tavrı ve kendisine kendi ayarladığı şekilde kombinleri giyerek bir defile yapmıştım… Kimi zaman önünde endam ederken yavrum fıstık gibi söylemlerde bulunuyor ben kalçalarımı salladığımda popoma şaplak atıyor kimi zamansa yanına gelip eğildiğimde öpüşüyorduk.. Tüm bunlar yaşanırken penisimin de sertleştiğini hissediyordum… Öyle ki artık içime giydiğim çamaşırdan sıyrılıyor ve ne kadar gizlemeye çabalasam da sertliği belli oluyordu…Çok utanıyordum ve sertleşmesi geçene kadar kıyafetimi değiştirmiyor ve yanına gitmiyordum. Daha önce internetten sipariş verdiğim penis kafesi denilen bir ürün vardı ve onu takma zamanı gelmişti. Evet biraz belirgin görünse de yine de sertleşmiş bir penis kadar belirli olmuyordu bu aparatı taktığımda istese de sertleşemiyordu.

Suzan yine bir dudak ver dediğinde öpüşmeye başladık ancak bu defa dudaklarımız adeta birbirine yapışmış vaziyetteydi ve aralıksız devam ediyordu. Kalbim bir kere daha deli gibi çarpmaya başlamış yüzümde ve vücudumda bir sıcaklık hissetmiştim. Heyecanında etkisiyle olacak yine serleşme çalışan pensim maalesef yerinde durmuyordu. Bir yandan bu heyecanı yaşarken çok utanıyordum keşke bende bayan olarak dünyaya gelseydim. Bunca zamandır gerek Kerem gerekse Deniz kimliğinde ne bir bayana ne bir erkeğe aktif yada pasif olma eğilimim yoktu evet düşlediğim bir fantezi idi ama olur olmaz yerde sertleşmesi hem estetiği bozuyor hem de benim yaşadığım duygusallığa uymuyordu ya da ben öyle hissediyordum. Bu zamana kadar internetten kiminle konuşsam yada Kerem kimliğimle bir bayanla yakınlık kursam bu durumdan rahatsız oluyordum… İstiyordum ki sevişelim öpüşelim dokunalım ama illa bir penisle yada strapon türevi bir aksesuarla vajina yada makatın birleşmesine gerek yoktu. Zaten akışa bırakıldığında bu doğal sonuç olacaktı o yüzden bu sertleşmeye ne gerek vardı. Ben bunları düşünürken ilişk**en bir hayli kopmuş olmalıyım Suzan bana neyim olduğunu sordu ama bir yandan boynumu öpüyor bir yandan kalçalarımı sıkıyordu. Penisimle yüzüm arasında belki bir yada iki karışlık mesafe vardı ve ben kendimi geriye çektim. Yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissetmiştim resmen. Pudra rengi dizden bir iki parmak yukarda pileli çok güzel bir baharlık elbise vardı ayaklarımda ise o renge uygun şık bir ayakkabı boynumda bana hediye olarak aldığı ve içinde kendi resminin de olduğu bir kolye ve tabi ki kumral peruğum… Öpüşmenin şehvetiyle biraz rujum bozulmuştu.

Benim dahil olmadığımı ve sorusunu yanıt vermediğimden olacak birden öpmeyi okşamayı bıraktı, ellerimi tuttu ve dizlerimin üzerine koydu. Gözlerimin içine bakarak kendisini beğenip beğenmediğimi sordu. Beğenilmeyecek bir yanı yoktu son derece orantılı bir fiziği vardı dekolte giyinmeyi seviyordu fetiş bir karakterdi ama sorun bendeydi… O yokken içimden ne çılgın fantaziler geçiyordu hatta daha yeni başlamıştık ama yine de olmuyordu olmamıştı. Bazen insan bazı şeyleri çok ister ama elde etmeye yakın yada elde edince amaçsızca ne yapacağını bilmeden soğur ya sanki öyle olmuştum. Ne yapmalıydım bilmiyorum. Suzan benim için biçilmiş kaftandı ve onu mutlu edemezsem ya giderse diye korkuyordum. Suzandan bir şey saklamıyor ve ne hissediyorsam anlatıyordum. Oda sağolsun beni pür dikkat dinledikten sonra hadi fıstığım gel biraz çıkalım bir bara gidelim dedi… Ama önce su penisindeki şeyi çıkaralım dedi. Bdsm yi de seven biri olduğu için olsa gerek anlamıştı ve kendi elleriyle eteğimi yukarı doğru sıyırıp çamaşırımın arasından penis kelepçesini çıkardı. O ana kadar bana bu kadar yaklaşmamıştı. Penisimle barışık olmam gerektiğini söyledi ve masumane küçücük bir öpücük kondurdu tam üst kısmına ve daha sonra elimden tutarak ayağa kaldırdı. Bir daha benim yanımda utanırsan çok darılırım dedi ve dışarı çıktık.

Oturduğum yerede eğlence yerleri yürüme mesafesindeydi hatta bir tane de eşcinsellerin gittiği bir bar vardı ama daha fazla önce cesaret edip hiç gidememiştim. Suzanla birlikte tabi ben Deniz halimde o bara gittik ve içeri girmemiz son derece kolay oldu. Ortam loş ışıklı içkinin su gibi tüketildiği ve lezbien travesti cd gay herkesin kendi eğilim ve ihtiyaçları doğrultusunda sosyalleştiği ve kimi zamanda sevgili olanların ayak üstü seviştiği bir yerdi. İlk defa böyle bir ortama girmiştim ama belli ki Suzan bu tür yerlerin müdavimlerindendi. Zerrece yabancılık çekmeden sanki iki lezbien gibi girmiştik. Ortam çok kalabalıktı yer bulmak çok zordu ama Suzan gözüne kestirdiği bir masaya gelerek oradaki lezbienlerle konuşup onlarla aynı masayı paylaşmaya ikna etmişti. Masadaki hanımlarda benim cd olduğumu anlamış olacaklar benim o çevrede yeni olduğumu ama son derece seksi göründüğümü söylemişlerdi. Aslında konuşmaya başlayana kadar kimse bir şey anlamamıştı sonradan muhabbet geliştikçe bir şeylerin bende farklı olduğunu anladılar… Müzik eşliğinde seyri son derece keyifli bir sevişme yapıyorlardı ve ara arada biz Suzanla buna benzer sevişmeler yaşıyorduk. Bar normlde sabaha kadar açıktı ve saat nasıl geçti anlayamadım… Sabaha karşı herkes içkinin de tesiriyle ve ortamında daha çok bireysele dönmesi ardından daha da samimileşmişti. Hatta öyle ki aynı masayı paylaştığımız lezbienlerle bile birkaç defa öpüşüp elleşmiştik. Yan maslardan bizlere laf atan cdler trvler yada bayanlar oluyordu yada bizim masadaki lezbienlerden bunları yapanlar oluyordu. Suzan deneyimli olduğu için tatlı sert keyifli yer yer birazda argo içeren konumalar olabiliyordu ama kimse haddini aşıp askıntı olmuyordu. Artık kalkmaya karar verdiğimizde lezbien çiftte geceyi beraberce geçirmek istediklerini söylediler ancak Suzan henüz biz çok yeniyiz ve bir gün bir yerde karşılaşırsak neden olmasın dedi ve masadan ayrıldık… Bana onlarla birlikte olmayı isteyip istemediğimi sordu bende gülümsedim ve ben daha seninle olamıyorum ki dedim.. Eve gittik ve birbirimize sarılıp uyuduk… Sabah gözlerimi açtığımda Suzanla çırıl çıplak bir şekilde uyanmıştık ancak ilişki yaşadık mı yaşamadık mı zerrece hatırlayamıyordum…Üzerimdeki kıyafetleri bile nasıl çıkardım hatta o yatağa nasıl yattık hatırlamıyordum…

(Bu ve benzeri fantazileri olan hanımlarla tanışmak isterim)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Hanife nin Çilesi 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Hanife nin Çilesi 3
Birkaç gün sonra mesaiye kalmıştı Hanife, Tahsin’den o günden beri ses çıkmıyordu, eski depoda sikilmiş avucunda amından sızan döllerle kalakalmıştı. Hevesini aldı herhalde diye düşünüp rahatladı. İşte bitti dedi kendi kendine, sikildiğinle kaldın Hanife dedi.

Hafızasından silmeye çalışıyordu şu bir hafta içinde olan olayları arabada zorla ağzına verilişini, eski bir depoda bir orospu gibi sikilişini unutmaya çalışıyordu. Pek başarılı değildi bu konuda ne zaman gözlerini kapasa Tahsin’in onu düzüşü geliyordu aklına o koca kalın yarağın amının dibine dibine yaptığı sert vuruşlar, boşalırken kasılması!

Neyseki mesai bitmişti, eve gidip bir duş alıp uyuyacaktı. Patronları Attila arabası ile mesaiye kalanları dağıtıyordu, Attila bey kısa hafif göbekli ve kel bir adamdı, oldukça sert ve ciddi bir mizaca sahipti. Yolda arabayı depoya doğru sürmüştü o an Hanife aracın içinde Attila ve kendisinin dışında kimse olmadığını fark etti. Neden böyle bir şey yapmıştı ki, bir şeyler alacaktır diye düşündü ama tırnaklarını yemeye başlamıştı yoksa Tahsin söylemiş miydi, yok canım insan babasına bu kadar özelini anlatır mı? Attila bey ara sıra gözleriyle dikiz aynasından Hanife’yi kesiyordu iyice içine kurt düştü dayanamadı.

– Depoya neden gidiyoruz
– Gidince görürsün.

Dünyası başına yıkılmıştı. Terlemeye başladı, Attila beyin bakışları giderek sinsileşiyor, dikiz aynasında kızışmış bir boğanın gözlerine dönüşüyordu.

– Gel bakalım Hanife diyerek depoya sokmuştu onu Attila
– Şey….
– Bak seninle direk konuşacağım, Tahsin olanları anlattı bana. Bizim oğlan zamparanın adinin tek**ir, seni kırmış biraz eh bir şeyler de yaşamışsınız ama bu burada kalmalı anlıyor musun
– Evet efendim.
– Hah eh madem oğlum tadına baktı bir de ben bakayım olmaz mı Hanife
– Şey, ben evli…
– Sus be evliymiş onu oğlumun altına yatarken düşünecektin..

O boğa ilk hamlesini yapmış bütün gardını düşürmüştü sımsıkı sarılmış kerkinir gibi hareketler yapıyordu, Hanife ince ince ağlamaya başlamıştı. Attila kafasını kaldırıp “ağla böyle daha zevkli olacak”

O esnada telefonu çaldı Hanife’nin kısık sesle “kocam” diye bildi. Kafası ile aç işareti yaptı Attila bey
– Efendim
– …
– Yok daha bitmedi işimiz birazdan biter ama az kaldı
– …
– Hıhı

Telefonu kapatırken Attila’nın iri eller bedenini keşfe çıkmıştı bile memelerini okşuyor, sıkıştırıyordu soymaya başladı Hanifeyi, gömleği, pantalonu bir çırpıda indi. Attila cebinden para çıkarıp “Al şunu kız adam gibi çamaşır al kendine, Tahsin seni bana devretti. Baba kutu gibi amı var” dedi diyerek kilodunu bir çırpıda indirdi.

Çizgi gibi ufacık amı Attila’nın avucunun içindeydi o da soyundu çırılçıplak olunca o kısa, göbekli, kelin bacaklarının arasından sarkan dehşet şeyi gördü “iyi mal varmış adamda” dedi gerçekten de bileği kalınlığında uzun bir yarağı vardı Attila’nın hemen sarıldı Hanife’ye o sarıldıkça büyük yarak bacaklarına çarpıyor içini ılık ılık bir şeyler kaplıyordu. Ağlaması durmuştu üstelik, kaçarı da yoktu bu iri şeyi nasıl alacağını düşünüyordu. Bir haftada yediği ikinci yarak olacaktı bu ve ikisi de sert birer hayvan gibi şeylerdi.

Attila’nın dili memelerine değmiş, küçük ısırışlar bırakıyordu.
-Morartma
– Ne o gavat kocan anlar diye mi korkuyorsun, anasını sikerim ben onun.

Nereden anlayacaktı ki adamın dokunduğu mu vardı memelere o küçük sikini kaldırır bir iki gidip gelir boşalırdı ama şimdi memelerini yoğuran ısıran bir adam vardı ama onun aklı hala o koca yaraktaydı. Ne kadar sürdü bu bilinmez birden Attila onu oğlunun yaptığı gibi masaya oturttu, “başlıyor” diye düşündü ama Attila eğilip amına dil atınca ağzından bir “ooohh” çıktı. “Gerçekten sıkı bir amın var kız senin, kocan açamamış bile” parmakları, dili, top sakalı, nefesi yakıp kavuruyordu Hanife’nin küçük çizgi gibi amını çekiştire çekiştire yalıyordu Attila’da sanki emzik bulmuş bir çocuk gibi somuruyor, kah ısırıyor, kah parmaklarını sokup çekiyordu. Yeryüzündeki hiçbir kadın böyle bir şeye dayanamazdı inlemeye başladı, karnının gerginleşip yay gibi oluşu, içinden akan sular dehşet biçimde heyacan ve bacaklarının bağımsızca titremesi. Attila işini iyi bilen bir azgın tekeydi. İncitmiyordu ama bir o kadar da zevkini çıkarıyordu usta parmakları becerikli dili Hanife’nin amını çoşturuyor kabartıyordu.

Attila masaya oturup yere eğdi Hanife’yi sikini Hanife’nin yüzüne tutup durdu “yala” acemiliğini biliyor muydu peki Attila daha önce bunu bir kere yaptığını onu da oğlunun o koca sikini zorla ağzına soktuğunu. Attila’nın gözlerinde şefkat de vardı. Yavaşça yaklaştı o büyük sike, eli istemsizce amına gitmişti kurcalıyordu oynuyordu klitorisi ile ve dudaklarını değdirdi o kalın sike, öptü, kokladı, ısırdı ağzının içinde gezdirdi, minik dudakları açılıyor kalın siki kavrıyor kafasını ileri geri yapıyordu acemiydi ama bu Attila’ya zevk veriyordu belli ki, evli bir kadının ağzına vermek hangi erkeği mest etmezdi ki. Attila iri elleri ile kafasını tutup onu yönlendiriyor, kah hızlıca kah yavaşça sikini emdiriyordu. Düştüğü durum aklına gelmiş yüreği daralmıştı Hanife’nin birkaç damla yaş akmıştı ki yanağına, Attila o kalın sikini ağzından çork diye çıkarıp gözyaşlarını silmişti. Masadan inip yerdeki yatağa hızlıca uzattı Hanife’yi.

Başına gelecekleri beklemeye başladı Hanife, parke yerde eskimiş bir yatak, yukarıda 60lık sarı bir ampülün altında göbekli, kel, kısa ama koca yaraklı bir adamın önünde yatıyordu. Attila sokulup bacaklarını iyice ayırdı ve koca yarağı amının üzerine sürtmeye başladı. Korkulu gözlerle Attila’ya bakıyordu Hanife, gerçekten korkuyordu.
-Sıkma kendini güzelim, serbest bırak
– çok büyük…
– büyük müyük alırsın sen….

Yavaşça kafasını hissetti içinde, amı yırtılıyordu resmen, bir ağrı saplanmıştı amına bacaklarına yayılıyordu ittirmeye devam ediyordu Attila o koca siki kökünden tutup Hanife’nin küçük amına yerleştirmeye çalışıyordu. Acıdan gözlerinden yaş geliyordu. Ağlayışlarını tahsin umursamamıştı attilla’da umursamıyordu…tek derdi o koca siki dibine kadar sokmaktı.

Bu böyle olmayacak dedi sinirlice attila. Bir anda yüklendi, o koca yarak bir piton yılanı gibi girdi içine, yatağa tırnaklarını geçirdi Hanife “aaaahhhhhhhh, canım yanı….” Sözünü bitirmeden dudaklarını ağzının içine aldı attila ve sertçe sikmeye başladı, sabrı kalmamıştı demek ki adamın hiçbir şeyi umursamadan gözü dönmüş o kocaman şeyi sokup çıkarıyordu. Hanife zevk almak şöyle dursun lanetler ediyordu kadın olduğuna, bir amı olduğuna, koca yaraklı birisinin orospusu olduğuna.

Attila vurdukça Hanife’nin canı burnundan geliyordu. Anasından emdiği amından geliyordu ıslanıyordu ama o koca şeyin karşısında ne önemi vardı ki ne kayganlaşıyordu içi ne genişliyordu sımsıkı amı koca sik ile daha da sıkılmıştı rahminin başında hissediyordu yarağın kafasını resmen içi dağılıyordu, amında ıslaklığından başka bir sıvının yürüdüğünü hissetti, adet olur gibi elini amına götürdü parmak uçlarında kan vardı
– Amımı yırttın dedi..
– Bir şey olmaz diyerek devam etti insafsız Attila

Bir anda ters çevirdi yüzü koyun yatıyordu şimdi kan bacaklarına kadar süzülmüştü, bacakları titriyordu götünün üstüne oturan şişko insafsızca götünü tokatlamış sertçe tekrar sokmuştu dünyası karardı dişlerini sıka sıka kaderine razı gelmişti, arkasında uzanan attila tecrübeli bir sikici olduğunu kanıtlarcasına dipliyor kanırtıyor çeviriyordu. Resmen pestili çıkıyordu şişkonun altında amı yırtılıyordu boynunu ısıran dişleri bile umursamıyordu. Tek derdi bir an önce üstündeki adamın işini bitirmesiydi.

Çok geçmedi son sert yıkıcı darbe ile köklemişti Attila içine akıtmaya başlamıştı.

Attilla üzerini giymişti, oda zor bela kalkarak giyindi. Topallayarak yürüyordu.

Beni dağıttın dedi sessizce Attila pis pis sırıtıyordu. Hanife bacaklarının arasındaki sızıyla yine bir bilinmeze yürüyordu

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kayınpederimle Başladım (1)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Kayınpederimle Başladım (1)
Kocam her zaman muhteşem bir aşık olmuştur. Ben de her zaman beğenilen bir kadın oldum. Bulunduğum ortamda erkeklerin dikkatini çekerim. Mavi gözlerim, uzun, örülü saçlarım vardır. Sedat bu halimle liseli kızlara benzediğimi düşünür.

Ben 21 yaşındaydım, kocam Sedat ise 25 yaşındaydı. Sedat’ın babası Faruk benim gözümde çekici bir erkekti. Sportmen, olgun, oğlundan daha yakışıklı bir erkek… Nikah töreninden çıkarken davetliler bizi kutluyorlardı. Faruk, beni kutlamak için öperken, eliyle hafifçe göğüslerime dokunmuştu.

Sadece bu kadar değildi onun bana karşı yaklaşımı… Hep bana hayran bakışlar… Minik dokunuşlar… Flörtümsü iltifatlar… Ama hoş gördüm hep, bunlardan hiç kocama bahsetmedim.

Evlendikten sonra evimizin işleri bitene kadar yaklaşık bir kaç haftalık bir zaman için Sedat’ın ailesinin evinde kaldık. Bu zoraki misafirlik süresince her gece çılgınlar gibi sabahlara kadar seviştik. Yeni evli bir çiftten beklendiği, olması gerektiği gibi, belki biraz daha fazla…

Sedat’ın anne ve babası yan odada kalıyorlardı ve mutlaka bizim çıkardığımız sesleri duyuyorlardı. Birbirimizi o kadar uyarmamıza rağmen, zevkin doruklarına çıktığımızda kendimizi kaybediyorduk. Hele ben, orgazm olurken kendimi tutamıyor, deliriyordum.

Evleneli uzun zaman geçmemişti ve henüz kendi evimizi hazırlayamadığımız için Sedat’ın ailesi ile birlikte yaşıyorduk. Sedat’ın annesi Leman kütüphanede çalışıyordu. Ben akşama kadar evde yalnız kalıyordum.

Bir gün evde yine yalnızdım ve banyoda çamaşır yıkıyordum. Kimsenin gelmeyeceğini, evde yalnız olduğumu düşünerek, günlük giysilerimi de çıkarmış diğer çamaşırlarla birlikte makineye atmıştım. Çamaşır makinesinin kapağını kapatıyordum.

Üzerimde sadece bir külot, bir sütyen vardı. Tüm dikkatimi makineyi programlamaya vermiştim. Birden bire banyonun kapısı açılıverdi. Faruk,

“Oh… Pardon Gül, burada olduğunu bilmiyordum” dediğinde korkuyla irkildim.

Her zaman sabah işe gidip akşam gelen Faruk, bugün öğle yemeği için eve gelmiş. Elinde anahtar olduğundan geldiğinin farkında olmamıştım. Hemen doğruldum ve utancından kızarmış yüzümle omuzumun üzerinden ona baktım.

Münasebetsiz bir durumdaydım. Banyoda yarı çıplak bir vaziyetteydim ve benim aksime, pek utanmış görünmeyen kayınpederimin hayran bakışları benim çıplak vücudumda dolaşıyordu. Konuşmaya başladığımda, kekeleyerek,

“Makineye çamaşırları atıyordum… Ben… Ben.. Evde… Kimse yok diye…” diyebildim. Kayınpederim,

“Şey… Öğle yemeği için gelmiştim. Ben de kimse yok zannettim… Seni böyle…” diyerek sustu, bana baktı ve aniden “Gül, biliyor musun, çok harika kalçaların var” deyiverdi.

Bu komplimanı çok hoşuma gitmişti. Fakat bu komplimanı yapanın kayınpederim olması kendimi suçlu hissetmeme neden olmuştu. Hiçbir şey diyemeden öyle kalmıştım. Önce aramızda bir sessizlik oldu. Sırtım ona dönük, heyecan içindeydim, konuşamıyordum. Sessizliği yine Faruk bozdu,

“Bana dönsene Gül… Yüzünün güzelliğini görmek istiyorum” dedi.

Önce biraz tereddüt ettim, ama sesi emreder gibiydi, ben de emre uydum. Yavaşça döndüm ve sırtımı makineye dayayarak durdum. Faruk gülümseyerek derin bir nefes aldı. Gözlerini memelerime dikmiş bakıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklığın büyüdüğü açık bir şekilde görünüyordu.

Faruk gözleriyle sutyenimi delecek gibi, memelerimi okşar gibi bakıyordu. Ardından bakışları aşağıya, külotuma, külodumun beyaz tül kumaşının arasından görünen amcığımın simsiyah kıllarına yöneldi. Sonra soluğu daha da hızlanarak,

“Ohh… Gül… Kahretsin… Öyle güzelsin, öyle hoşsun ki, aklımı başımdan alıyorsun yavrum…” Eliyle pantolonunun önündeki kabarıklığı avuçlayarak, “Sen de görüyorsun ya… Uzun, çok uzun zamandan beri aletim bu kadar sertleşmemişti…” dedi. Utangaç bir gülümsemeyle,

“Sağol, baba… Ben… Şey… Üzerime bir şeyler giysem iyi olur…” diyerek kapıya yöneldim.

Fakat çıkamadım. Faruk benim yolumu keserek durdurdu. Banyonun ortasında durup gözlerimi ona diktim. Sessizce baktım ve yol vermesi için bekledim.

“Lütfen sutyenini çıkar ve bana bu güzel memelerini göster, lütfen Gül…” dedi.

“Bence iyi fikir değil bu baba… Bak, sana baba diyorum. Sence bu durum normal mi? Hadi, bırak geçeyim.” Bana gülümseyerek,

“Ben erkeğim Gül, sen de çok güzel, seksi, güzel bir kadınsın. Bana baba diyorsun ama bizim aramızda kan bağı yok.. Bence gayet normal bir cinsel çekim yaşıyoruz. Benim seni istediğim kadar sen de beni istiyorsun. İnkar etme… O kadar zarf attım, hiç itiraz etmedin. İstiyorsun sen de… Ancak dediğimi yaparsan geçmene izin veririm… Hadi canım… Sütyenini çıkar ve memelerini bana göster…” dedi.

O kenara çekilmeden dışarıya çıkmam mümkün değildi. Çaresiz çamaşır makinesinin yanına geri döndüm. Kayınpederimin gözlerine baktım. Gözünü kırpmadan arzuyla, bana duyduğu şehvetin bürüdüğü gözlerle bana bakıyordu. Onun istekli bakışlarıyla kıvrandım, içimden bir şeyler aktı sanki…

Bir yandan da düşünüyordum. Adamın dediğini yapmaktan başka çarem yoktu. Ne çıkar diye düşündüm. Alt tarafı göğüslerimi görecekti. Ellerimi arkaya uzatarak, sütyenimin kopçasını çözdüm. Askılarını omuzumdan aşağı sıyırınca, sütyenim serbest kaldı, sıyrılıp yere düşmesine izin verdim ve memelerim ortaya çıktı.

Faruk pantolonunun önündeki sertliğe elleriyle bastırıyordu. Önünde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti. Ben de gittikçe heyecanlanıyor, ateşleniyordum. Her saniye hararetim artıyordu. Ağzı sulanan kayınpederimin karşısında üzerimde sadece şeffaf bir külot, göğüslerim çıplak bir vaziyette dururken, amımın iyice ıslanmaya başladığını hissediyordum.

Gözlerini memelerime dikip bakarken,

“Ohhh… Yavrum, ne kadar güzel memelerin var… Öyle büyük, öyle biçimli ve pürüzsüz ki… Hayatımda böyle güzel meme uçları görmedim… Ne harika şeyler bunlar, pespembe…” dedi. Gülerek,

“Teşekkür ederim iltifatlarına…. İşte isteğini yerine getirdim babacım…” dedim. “Hadi şimdi izin ver de gideyim…” Faruk doğrudan gözlerime bakmaksızın memelerimde sabitlenen bakışlarıyla,

“Şimdi sıra külotunda Gül… Hadi onu da çıkar… İçindekini çok merak ediyorum… Hadi şu tazecik amcığını göster bana kızım…” dedi.

Amcık? Ohh… Nasıl konuşuyordu bu adam benimle böyle…? Deli mi ne? Ahlaksız… Ne yapmak istiyordu bu adam…? Sütyen dedi, sütyeni çıkardım, şimdi külot diye tutturdu… Nereye kadar gidecek bu işin sonu bilemiyordum.

Kayınpederimin benim için kabaran önündeki sertlik, çıplaklığımı yudum yudum içen şehvetli bakışları, ahlaksızca konuşması karşısında gittikçe heyecanım artıyor, daha da ıslanıyordum.

Artık dediğini yapar, amımı da gösterirsem eğer, bu noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktı. Biliyordum bunu… Ve kahretsin, dediğini yapmayı da çok istiyordum. Sonunda kasıklarımdan tüm vücuduma yayılan ateş bana kararımı verdirdi. Olabildiğince seksi bir tavır takınarak kayınpederimin gözlerinin içine baktım,

“Amımı da görmek istiyorsun ha? Peki, tamam Faruk bey… Madem çok istiyorsun… Sana onu da göstereceğim.” dedim.

Külodumun bel bandından tutup, amımın kıllarını açığa çıkaracak şekilde sıyırdım. Büyülenmiş gibiydi, pür dikkat beni izliyordu… Külotumu çekiştirip tamamen indirmeden o hizada oyalandım. İşkence çektiriyordum adeta… Kayınpederim sabırsızca inledi,

Devam et, durma!“

Külodumu kalçalarımın altına kadar sıyırdığımda, incecik ağı, sürekli akıp duran zevk sularımdan sırılsıklam olmuş amıma yapışmış, dudakların arasında kaybolmuştu. Gözlerimi kayınpederimden ayırmadan işaret parmağımla külodun ağını ıslak, azıcık süs diye bıraktığım kıl öbeğinin dışında kaymak gibi tertemiz amımın dudaklarından kurtardım yavaş yavaş…

Faruk’un gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Ben önce bir bacağımı, ardından da diğerini kaldırarak külotumu çıkarmamı donmuş gibi izliyordu. Kayınpederimin önünde çırılçıplak kalmıştım. Ayağımdan çıkardığım külodumu işaret parmağıma takarak ona doğru uzatıp,

“Bak bana neler yaptın, Faruk… Senin yüzünden, amımın suyu külotumu sırılsıklam yaptı… Bak işte…” diye gösterdim.

Sonra da ıslak külotu kayınpederime doğru fırlattım. Havada yakalayıp burnuna yaklaştırdı. Hala çıplak amıma bakıyordu. Nefesi iyice sıklaşmıştı. Ayağımdan çıkardığım ıslak külodum burnunda derin derin nefes alıp koklarken,

“Dün senin kirli külotlarından birini banyoda buldum. Senin güzel amının kokusunu alıp seni siktiğimi hayal ettim…” dedi.

“Gelinin olmam, oğlunun karısı olmam senin için sorun değil sanırım… Olayı buraya taşıdığına göre…”

“Seni ilk gördüğümden beri deli oluyorum Gül… Hastayım sana… Geceleri kocanın altında sikilirken çıkardığın sesler, inlemelerin deli ediyor beni… Senin için de kayınpederin olmam sorun değil gördüğüm kadarıyla… Pek zorlamama gerek kalmadı bakıyorum.” Güldüm,

“Bence de sorun değil babacım… Ben de ilk gördüğümden beri sana hayranım… Çoğu gece senin duyman için inliyorum yüksek sesle…” dedim.

Daha fazla kendimi tutamadım ve parmağımı amımın yarığına sokarken “Hadi bakalım… Ben sana amımı gösterdim. Şimdi de senin sikini görelim Faruk… Pantolonunu çıkar benim için…” dedim.

Zaten istekli olan kayınbabam, bir anda pantolonunu ve külotunu sıyırdı. İyice sertleşmiş, irice aleti ortaya çıktı. Güzel bir şeydi. İki adım ileri atıp yanına geldim. Uzanıp yarrağını avucumun içine aldım ve

“Hımmm!! Harika bir aletin varmış” dedim. Ben yavaşça sikini okşamaya başlayınca Faruk da mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. O da uzanıp memelerimi tuttu. Sıkıp sıkıp bırakıyor, bu hareketi düzenli ritmik bir şekilde yapıyordu.

“Memelerimden hoşlandın değil mi?” diye sordum. Evet anlamında homurdandı. “Islanmış amımı koklamak istemez misin?” diye yeniden sordum,

İnleyerek yanıtladı. Geriye doğru çekilip çamaşır makinesinin üstüne oturdum. Bacaklarımı ayırıp ayaklarımı havaya doğru kaldırdım. Faruk kalçalarımın arasına gelip, eğildi ve yüzünü sıcacık amıma gömdü. İyice ateşlenen amımı yalayıp emerken bacaklarımı onun omuzları üstüne yerleştirdim.

Faruk bir köpek yavrusu gibi koca diliyle yalarken artık daha fazla dayanamadım. Amımı iyice ağzına bastırarak çığlık çığlığa boşaldım. Memelerimden terler akıyordu. Fakat hala doymamıştım. Yakışıklı kayınpederimin bana gösterdiği kocaman, güzel aletteydi aklım… O güzelliği bir an önce içime almalıydım. Soluk soluğa,

“Oğlunun karısını, bu koca yarrağınla sikmek ister misin Faruk? “ dedim. İnleyerek

“Ohhh eveet!” dedi. Yavaşça çamaşır makinesinden aşağı kayıp arkamı kayınbabama dönüp domaldım. Arkama dönüp yalvarır gibi

“Sok içime Faruk, hadi… Sik gelinini.. Hadi Faruk!” dedim. Arkama gelip, sertleşmiş sikini amımın dudakları arasına dayadı. Aletinin kaygan amımın içine doğru girdiğini hissettiğimde,

“Eveet!… Ohhh Eveet…!! Sik beni…!! Sik beni… Şimdi…!” diye bağırmaya başladım. Belimden tutarak aletini içime, iyice derinlere doğru soktu. Şimdi beni yavaş yavaş sikiyordu. Her darbesi benim coşkumu ve şehvetimi daha da artırıyordu.

“Ohhh… Amın harika bir tanem… Tam sikilecek bir am… Daracık… Oohhhh Gül… Güzel gelinim benim… Seksi gelinim… İçine boşalıyorum… Oooh… Geliyoruuum…” diye haykırıyordu.

Ardından siki amımın içine zonklayarak boşalmaya başladı. Ben de çığlıklar atarak ikinci kez müthiş bir orgazm yaşamaya başlamıştım. Faruk, sikini, ikimizin de nefes alışları düzenli hale gelene kadar amımın içinde bırakmıştı.

Sikini içinden çıkarınca, spermler amımdan taşarak yere damlamaya başlamıştı. Amımın suyu ile spermin kokuları bütün banyoyu doldurmuştu. Faruk külotumu alıp ıslak amımı silerken ben makinenin dibine yığılıp kalmıştım. Elindeki külotu göstererek,

“Gülüm… Eğer mahsuru yoksa bunu ben almak istiyorum… Koklayıp koklayıp otuzbir çekerim…” dedi.

Kan ter içinde kalmış, darmadağın olmuş, bitap vaziyetteydim. Ömrümde böyle sikilmemiştim. Başımı kaldırıp zorlukla,

“Artık masturbasyon yapmana gerek yok babacım.” diye yanıtladım. “Artık ben varım. Gelinin var.”

Takibeden zaman içerisinde kayınpederimle haftada iki ya da üç kez sevişmelerimiz devam etti. Sonunda evimiz hazırlanınca, Sedat’la ben oraya taşındık. Faruk, Sedat evde yokken geliyor ve beni sikmeye devam ediyordu.

Bu benim çok hoşuma gidiyordu. İyice alışmıştım buna… Faruk gelmediği, ara verdiği zamanlar kendimi tatminsiz hissediyor, arzularım tavan yapmış oluyordu. Gözlerim etrafta fıldırfıldır dolaşıyor, sikilmek için aranıyordum adeta…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ankara Kızılayda Garson Olmak…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Ankara Kızılayda Garson Olmak…
skype: [email protected]
hikayem tamamen gerçektir. isim vermeyeceğim

öncelikle kendimden bahsedeym. ben 25 yaşında atletik sayılabilecek vücutlu, çevresi tarafından beğenilen birisiyim. kızılayda bir kafede çalışıyorum. bu olay 5 ay önce başımdan geçti hemen yazıyorum. birgün kafeye mini etekli bir bayan geldi. 32 yaşında olduğunu sonradan ögrendim, sarı-karamel rengi saçl, beyaz tenli, dolgun dudaklı, yeşil gözlü, mini etekli, dolgun göğüslü, geniş kalçalı ama zayıf bir bayan, yaklaşık 165 cm boylarında ama topuklu ayakkabı ile at gibi gözüken.
hemen peşinden gittim. bir hoşgeldin faslından sonra siparişini aldım, masasına servisini açtım. dekoltesine dalmışım ki, birden irkildim, lavaboyu sordu, buyurun göstereyim dedim ve elimle işaret ettm, o önden merdivenleri çıkarken arkasında ben bütün ihtişamıyla açıkta olan o güzel kalcalarını seyrediyordum. tabi benimki kazık gibi oldu hemen, ama saklamaya çalışmıyordum çünkü sonuçta sağlıklı bir erkeğim. neyse lavabonun önünde burası dedim ve şöylebir süzdüm tekrar.
buna karşılık o da beni süzdü ve önümdeki şişliği görünce gülümsedi, o gülünce ben de şakaya vurup işi
sizin suçunuz
dedim.
tamam dedi, telafi ederim.
hiç beklemediğim bir cevaptı, kızarmıştım ama mutlu da olmuştum, tam ne yapack diye düşünürken, attı elini sikime, şöyle bir gitgel yapıp gülümsedi ve kaçarcasına lavaboya girdi.
ben kapıda donup kalmıştım.
öylece bekledm orda ta ki o çıkana kadar. sonra tek kelime etmeden gitti yerine oturdu. yemeğini yedi falan kaltı. cebime bi 5 tl sıkıştırdı. ben üzülmüş parayı umursamaz halde ardından baka kalmışdm.
sonra bir baktım ki paranın üstünde tel no var. hemen lavaboya gidip bi posta asıldım, akşam hemen aradm ama açtı evdeyim eşim evde dedi kapadı. meğer evliymiş eşi evde ve 2 de çocuğu varmış. hayallerim yıkıldı. ertesi sabah o aradı, dedi ki tek gecelik birşey ister misin. ben zaten dünden razıydım zaten evliydi kadın, devamı olamazdı.
3 gün sonrasına sözleştik o kocasını gönderecek ben ona gitcektim ama tabi cesaret edemedim. bi arkadaşımın evine çagırdım onu, kabul etti. ben eve gidip beklemeye basladm. o geldi ama bu sefer polto vardı üstünde, kapıdan giirer girmez attı paltoyu, altında çok sexy bir elbise, elbiseden gözüken iç çamaşırları. siyah dantelli sütyeni ve g-string çamaşırı. çorapları da siyah ve dantelliydi, birçok kadını çıplak görmüştüm daha önce ilişkilerim olmuştu ama bu kadın bir başkaydı,sanki bir hayaldi ve herşeyini istediğim gibi ben yerleştirmiştim.
hemen öpüşmeye başladık. ben elimi kalçalarına, o ise hemen elini ben önüme attı. biraz böyle kaldık. sonra hemen soyunduk, önümde eğildi dim dik olmuş sikimi agzına aldı, bir yandan da arada bana bakıyor ve kocacım diyordu. ilk posta 10 dk içinde ağzına boşaldım ve daha gece uzundu, doğruldu karşımda
ve o hep hoşuma giden ama size tarif etme fırsatı bulamadığım 85 lik taş gibi göğüslerini gördüm. biraz önce şahlanıp sonra durulan benimki yeniden formunu almaya başladı. bunu gören kadın bir tebessüm etti ve pişman olmayacağımı tahmin etmiştim dedi.
arkasına geçip sarıldım ve elimi sımsıcak olan ve sırılsıklam olmuş amına attım. nefesim sırtına çarptıkça titriyor tüylri diken diken oluyordu verdiğim her nefes boynundan aşağı süzülüp ,kalçalarından terk ediyordu bedenini.sırtına ve boynuna öpücükler konduruyor, onu deli ediyordum, acele etmeye hiç niyetim yoktu, nasıl olsa tüm gece benimdi ve benim ellerimdeydi. sikim tam kalçalarının arasında, elim amında ve ben boynuna öpücükler konduruyordum.
iyice salmış kendini, titriyordu vücudu soğumuş, ama amı yanıyordu. iyice sırılsıklam olmuştu amı, benimki de tekrar dirilmiş yerinde durmuyordu kazık gibi olmuştu.
zaten sürekli eli benimkinin üstündeydi, arada kasılırken sıkıyor sertliğini hissediyor, sonra gitgele devam ediyordu, kendinden geçmiş halde yatağa attım.
artık ben işe koyulacaktım, onu daha da yakıp kavuracak, kıvrandıracaktım.Boğazından aşağa doğru öpe öpe iniyordum göğüslerini okşamaya başladım, ellerimle yoğuruyordum göğüslerini, göğüsleri ben elledikçe taş gibi oluyordu sanki. göğüslerine yapıştım sütyenin içinden taşacak gibi harika duruyorlardı, ikisini de epey yoğurup elledikten sonra sütyenini indirdim yavaşca sonrasında hemen göğüslerine yumuldum, öpüyor arada göğüs uçlarına hafif hafif ısırıklar konduruyordum. o deli oluyor inliyordu.

ayırdım bacaklarını , kilotu yamyaştı, çıkardım ve yalamaya başladım o sırılsıklam olmuş, sıcacık amını. ben yaladıkça o inliyor, avuçlarını sıkıyor, çarşafı avuçluyordu.dilim içinde hareket ediyor, o daha da ıslanıyor ve kalçasını sağa sola hareket ettiriyordu, arkasını dönüp duvara doğru domaldı, kalçasını bana dayadı ve yukarı aşağı yapmaya başladı, kalçasını oynatıyordu sadece,kalçasını araladım ve aletimi yavaşca amına sürtmeye başladım, ıslanmıştı çoktan, kafasını sokmamla kendini bana doğru ittirmesi bir oldu, aletim lap diye girdi amına, belinden tutup kendime doğru çekmeye başladım ve bi ileri bir geri gidip gelmeye başladım, arada kalçasına tokatlat atmaya başlamıştım, arkasından gidip gelirken göğüslerini kavrıyordum, bana doğru dönüp üzerime zıpladı, bacaklarını belime doladı, bende kavrayıp iyice kaldırdım onu, duvaraya yaslayıp tekrar alttan aletimi sokmaya başladım, amı vıcık vıcık olmuştu, gidip geldikçe şak şak sesleri iyice kendimizden geçiriyordu bizi.deli gibi inliyordu sik askim sikkk, dibine kadar sok, o koca yaragini bu orospunu doyur diyordu, icinden cikip önünde çömeldim o koca götünü sikecektim, bolca tukurukledim göt deligini yavas yavas icine girdim ilk bi dar geldi, zorladım bi çığlı attı ama sonra rahatladı , inlemelerimiz bitmiyor, ikimizde zevten uçuyorduk. epey bir süre git gel yaptıktan sonra aşkkkım boşalıyorum dedi müthiş bir zevkle, ben de kendimden geçip geliyorum aşkım dedim, amına mı boşalayım dedim bebeğim, evet dedi evettttt, amımın içine döllerini akıt dedi, döllerini içimde istiyorum dedi ve hemen amına girdim hızlıca. birkaç gitgelden sonra öyle bir boşaldık ki beraber ikimiz de iliklerimize kadar boşaldık.ayyyyyyyyyyyyy aaaaaaaaaaaa ohhhhhhhhhh ııııııııııııııııııııı gibi sesler çıkararak boşalıyordu, zevkten bulutların üstündeydi sanki.o gün 2 posta daha attık duşta ve mutfakta.
aradan 1 ay geçmişti ve yine istedi ve arkadaşlarıyla tanıştırdı.. devamı var

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Paylaşmak[ALINTI]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Paylaşmak[ALINTI]
Paylaşmak insanlarda bulunan en güzel vasıflardan birisidir. Peki bir insan ne kadar paylaşımcı olabilir? Delicesine sevdiği, uğrunaPaylaşmak insanlarda bulunan en güzel vasıflardan birisidir. Peki bir insan ne kadar paylaşımcı olabilir? Delicesine sevdiği, uğruna her şeyini feda ettiği hatta kölesi gibi taptığı dünyalar güzeli karısını başka erkeklere sunacak kadar paylaşımcı olabilir mi? Bu sorunun cevabını bizzat yaşamış birisi olaraktan ben vermek istiyorum “evet olabilir”. Adım Alper.30 yaşındayım ve 6 yıldır devam eden mutlu bir evliliğim var. 1.85 boyunda, 80 kiloda yakışıklılık sıfatlarına mensup biriyim. Eşim Feyza ise 28 yaşında 1.74 boyunda 60 kiloda, kumral, beyaz tenli, her erkeği baştan çıkaracak kadar seksi bir kadın. Omuzlarına dökülen saçları, sert ve dolgun göğüsleri, diri ve geniş kalçaları ile bütünleşmiş bir seks abidesi dersem mübalağa etmiş sayılmam. Aslında herkes gibi bizimde normal ve mütevazı bir yaşam şeklimiz vardı. Bu mütevazı yaşamımızın bir anlık zevk için böylesine bir serüvenin içerisine atılacağını inanın hiç düşünmemiştim. Düşünmememdeki en önemli etken ise Feyza’ya olan sonsuz güvenim ve “nasıl olsa böyle bir şey yapmaz” düşüncesi idi. Eşim oldukça otoriter, kuralcı, titiz ve bakımına önem veren bir kadındır. Bu vasıflara sahip bir kadından yatakta mucizeler beklemek hayal olur. Haftada 2-3 defa gerçekleştirdiğimiz seks ilişkilerimizde de ondan beklediğimi alamıyor ve yeterince tatmin olamıyordum. Benimle bir kere olsun ne anal ne de oral seks yapmıştır. Bunu istediğim zamanlarda şiddetle karşı çıkar “Alper saçmalama ya hayır dedim sana” diyerek tepkisini dile getirir bende ısrar etmezdim. Benim ise minicik dahi olsa sekste herhangi bir kuralım yoktur. Bir kadından tiksinmek gibi bir kavramım ise asla olmadı. Dolayısıyla ben Feyza’nın deliklerini saatlerce yalayıp onu zevkten zevke uçururken ondan bir karşılık bulamazdım.Benim yalama faslım bittikten sonra da tek pozisyonda sikişir ve boşalırdık. Yine sevişme hazırlığında olduğumuz bir akşam, onunla bazı şeyleri konuşmamızın zamanı geldi diye düşündüm. Oturma odasındaki çek yatın üzerinde tüm güzelliğiyle oturmuş tv seyrederken ona sarıldım ve hırsla dudaklarını, boynunu öpmeye-yalamaya başladım. Elimi eteğinin altına sokarak amını yavaş yavaş, bastırarak okşamaya başladım.”Canım seni yeterince azdıramıyor muyum? Neden sekste bu kadar kuralcısın?” diye sordum. Gözlerini gözlerime dikerek “Kuralcı değilim.Bence bir ilişkinin olması gereken düzey bu” diye yanıt verdi.”Ama aşkım her gün internette ne kadınlar görüyorum ve beraber oldukları erkeklere neler yapıyorlar. Ellemeye kıyamayacağın bebek gibi kadınların amına-götüne her yerine boşaltmışlar. Benimde hakkım değilmi bunları yaşamak?” diye sordum. Cevabı ise oldukça netti; “Ya ben bunları yapamam. Bana ters gelen şeyleri isteme benden. Sende beni anlamaya çalış lütfen” dedi.”Seksi neden bu kadar kısıtlıyorsun ki? Bana zevk vermek seninde hoşuna gitmezmi? Ben senin zevkini arttırabilmek için senin için her şeyi yapmaya hazırım.Benim kurallarım yoktur hayatım yeterki sana neyin zevk verdiğini bileyim. Pasif erkekmi istiyorsun tamam gel döv, ez, parçala beni. Aktif erkekmi istiyorsun müsaade et seni bir orospu gibi inlete inlete sikeyim. Yoksa beni sikmek mi istiyorsun?” dedim ve arkamı dönerek “iyi gel hadi sik beni o halde. Bari seni yalarken bana fantezi anlat yaa” dedim. “Ne gibi fantezi?” diye sorunca afalladım. “Dilediğin fanteziyi anlat. Hatta başka erkeklerle sikişiyormuş gibi bile anlatabilirsin” dedim. Bunu söylediğim anda 17 cm.lik sikimin inanılmaz sertleştiğini ve neredeyse boşalacak gibi olduğumu farkettim. “Ne yani karının başka erkeklerle sikiştiğini mi duymak istiyorsun?” diye sordu bana. Tepkisinin ne olacağını bilemediğim bir durumdu ve tüm cesaretimle “Evet karımın başka erkeklerle nasıl sikişeceğini duymak istiyorum” dedim. “Başkalarını hayal etmemi de istermisin?” diye manalı bir şekilde sordu. “Evet canım bunu istiyorum” diye kestirmeden gittim. “Sapıkmısın sen yaa. İstersen Haydar Dümen’e bir telefon et pek normal değilsin sen” dediğinde inanın suratım inanılmaz bir şekle girmişti. “Seninle seks konularında bir kere olsun anlaşamadık ki. Bir kere olsun bana itiraz etmesen olmaz, bence sen telefon etmelisin” diye yanıtladım. “İğrenç bir adamsın sen” dedi bana. O anda ağzından çıkan bu kelime beni ateşlemişti. Kendimden geçmiş bir şekilde karımın boynunu yalayıp, çürütürcesine emmeye başladım. “Pislik, adi adam” diye devam etti. İnanamıyordum fakat karımın beni aşağılaması hoşuma gitmişti bir an. Ağzımdan nasıl olduysa “Evet aşkım devam et” diye bir cümle dökülüverdi. Karımı çek yatın üzerine yatırdım, bluzunu-sütyenini yukarıya doğru sıyırarak dolgun göğüslerini avuçlarımın arasında yoğurmaya başladım. “Senin kadar aşağılık birisini daha tanımadım” diye sözlerini sürdürdü. Sikimin tüm damarları şişmiş, zonk zonk atıyor, neredeyse şortumu delecek gibi çelik kesilmişti. Şortumu ve külotumu çıkartarak sikimi onun ellerine teslim ettim. Eliyle önce bir yokladı. Benim ereksiyonumun boyutuna bakarak ne kadar zevk aldığımı algılamış olmalı ki sikimi aşağı yukarı sıvazlayarak “zavallı kocacığım benim, aşağılanmak hoşuna gidiyor öylemi? Seni köpek gibi horlamamdan zevk alıyorsun demek” dedi bana. Hırsla göğüslerini patlatacak gibi emmeye, meme uçlarına ufak ısırıklar atmaya başladım. “Cevap ver bana pislik adam hoşuna mı gidiyor?” dediği anda elindeki sikim zonklayarak “evet kariciğim çok hoşuma gidiyor” dedim. Ayaklarımı eşime doğru tamamen uzattım ve şehvetle yalayarak göğüslerinden aşağı kaydım. Göbek çukurunuda güzelce yaladıktan sonra kafamı eteğinin içine sokarak külotunun üzerinden karımın amının o güzel kokusunu tüm ciğerlerime doldurdum. Bu inanılmaz harika bir kokuydu. Ben bu kokunun esiriydim. Dünyadaki hiç birşeyi bana inanılmaz zevk veren bu kokuya değişmezdim. Am kokusu! Öyle tatlı bir şey ki bir kene misali buraya yapışıp ömrümü burada geçirebilirdim. Külotunun üzerinden karımın amını yalıyor, ısırıyor ve her şeyin tadını çıkartarak yapmak istiyordum. Evlendiğimiz günden beri belk**e ilk defa karımı bu kadar çok arzuluyordum. “Demek karının bu güzel amcığını başkalarına siktirdiğini anlatmasını istiyorsun? Hemde onlarla sikişir gibi hayal etmemi istiyorsun öyle mi?” dediğinde kısa süreli bir şok geçirdim. Ben bu konunun kapandığını düşünüyordum. Külotunu aşağı sıyırarak karımın amının dudaklarını benim etli dudaklarımla birleştirdim. Karım inanılmaz derece ıslanmış, amı tüm ihtişamı ile kabarmıştı. Bir kadın asla bir erkek gibi boşalamazdı fakat ıslaklığının boyutu onun ne kadar zevk aldığını ele verirdi. Ve karım şu anda bir şelale gibi çağlıyordu. “Cevap ver bana aşağılık köpek” dediği anda “Evet aşkım bunu çok istiyorum dedim. Karımın eteğini parçalarcasına çıkardım. Başımı bacaklarının arasına gömmüş dilimle karımı sikiyor, güzel göt deliğini hem kokluyor hem yalıyordum. Büzüğünü bir şeker misali ağzımın içinde eritiyordum. Dudaklarımla kanırta kanırta emiyor, sündürüyor, ve neredeyse yiyecek gibi dişliyordum. İnanamayacağınız kadar çok azmıştım. O anda benim ağzıma etse inanın itiraz etmezdim.”Peki sen bunu hak edecek ne yaptın pislik adam? Sana bunları anlatmam için bana yalvardın mı?” dediği anda “Yalvarıyorum aşkım anlat hadi. Ne istersen yapmaya razıyım yeterki anlat karıcığım” dedim. O anda beklemediğim bir şey yaptı. Bacaklarını kendisine çekip ayaklarını ağzıma soktu ve “Yala ayaklarımı köpeğim, hem yala hemde yalvar bana, bir köpek gibi yalvardığını duymak istiyorum” dedi. Bir yandan boşalmak istiyor bir yandan bu zevki bitirmemek için kendimi tutuyordum. Bunun sonuna kadar gitmem gerektiğini düşündüm ve kendimi frenledim. Bacaklarını ayak bileklerinden kavradım. Bütün parmaklarını tek tek ağzıma sokup çıkartıyor, ayaklarının altına dilimi boydan boya sürüyor, topuklarını ağzımın içinde yumuşatıyordum. Bir yandan da “Lütfen aşkım, yalvarıyorum anlat hadi. Duymak istiyorum artık ne olur” diye karıma yalvarıyordum. “Aşkım deme bana. Sen benim köpeğimsin bundan böyle. Neyimmişsin?” “Kulun-kölen, köpeğinim” “Aferim sana uslu köpek, itaat edersen bende seni memnun ederim.” Diyerek sikimi sıvazlamaya başladı. Sonra amını eliyle aralayarak “şimdide sikilmesini istediğin deliklerimi yala bakalım.” dedi. Avına atılmış aslan gibi yumuldum amcığına. Aşağı-yukarı dilimi hem amına, hemde götüne sürtüyordum. “Yala sadık köpeğim yala. Sen yalarken bende başka yaraklar hayal ediyorum. Senin istediğin de bu değilmiydi zaten? Sana boynuz takmamı istemiyormuydun?” “Evet canım bunu istiyorum. Dilediğin erkeği hayal edebilir, onunla sikişebilirsin” “Ediyorum zaten pezevenk, sanamı soracaktım! Hem zaten bu sikinlemi sikeceksin sen beni? Benim amım daha iyilerine layık” Bu kadar aşağılanmakta doğrusu fazlaydı. Ama itiraz edemezdim yoksa bu zevk biterdi. Ben yaladıkça karım kendinden geçiyor, gözlerini kapatmış kendi hayal dünyasında benim tanımadığım birisi ile sikişiyordu. Ara sıra dudaklarını ısırıyor, “Evet sevgilim devam et, sik amcığımı vs.vs.” gibi kelimeler dökülüyordu ağzından. “Kimi düşünüyorsun karıcığım” diye merakla sordum. “Sevgilimi düşünüyorum, onun beni çatır çatır siktiğini hayal ediyorum” dedi. “Kimmiş bu sevgilin? Ben tanıyormuyum?” diye sordum. “Seninle evlenmeden önce çıktığım çocuk” dedi. “Murat’ımı?” diye sorduğumda “Evet onu” diyerek merakımı giderdi. Karımın benden önceki mazisini bilirim. O da benimkisini bilir. Murat’la 1 yıla yakın bir beraberlikleri olmuş fakat kesinlikle cinsellikle ilgili bir şey yaşamamışlardı. En fazla masum öpüşmeler, elele tutuşmalar falan. Hem benim siktiğim karı-kızın hesabını yapacak olursak karımın bunları yaşaması devede kulak gibi bir şey sayılırdı. Ben salya sümük yalamaya devam ederken karım iyice açılmış “Hadi Muratım sok sikini amıma, bak senin için yanıyor bu amcık, seni ne kadar çok istiyor bir bilsen, gel sik beni sevgilim” diye zevkten inliyordu. Ben hala karımın elini sikmeye devam ediyordum. Karım kendini kaybetmiş, beni saçlarımdan çekerek amına yapıştırmış kalçalarını oynatarak ağzıma-yüzüme amını sürtüyor “Boşal sevgilim, içime akıt döllerini” diyerek sarsılmaya başlamıştı. Başımı bacakları arasında öyle bir sıkıştırdı ki neredeyse boynumu kıracaktı. Bende kendimi tutamadım ve elinde volkan gibi patlamaya başladım. Yanına yatarak, dudaklarından öptüm ve “güzel miydi?” diye sordum. “Evet çok güzeldi” diye memnun bir şekilde cevap aldığımda bunun devamının geleceğini anladım. Sonraları sevişmelerimiz bu şekilde sürüp gitti. Her seferinde bunu yaşar olduk. Karım her geçen gün Murat’ı daha fazla arzuluyor beni daha fazla aşağılıyordu. “Murat olsa şöyle sikerdi, Murat olsa onun sikini yalardım, belki beni götten sikmesine bile izin verirdim” gibi laflar kullanıyordu. Bende hem şaşkınlık, hem kıskançlık, hem pişmanlık, ve en ağır basan duygum zevk içinde kıvranıyordum. Verir miydi acaba? Ben daha bırakın sikimi parmağımı bile sokamamıştım onun o güzel deliğine. Demek ki Murat olsa verecekti… Belli bir zaman sonra daha fazlasını arar oldum. Buna da artık alışmıştım ve karım ne söylese zevk vermez olmuştu. Sikim arasıra kalkıyor, bazen zevk alamıyor sertleşemiyordum. Karım elinden geleni yapıyor Murat’a siktirmediği yerini bırakmıyor ama nafile benimkinde tık yok. Karım baktı olacak gibi değil “Daha ne yapayım yaa, fantezi istedin anlatıyorum işte kalkıp Murat’a telefonmu edeyim gel beni sik diye?” dediği anda sikim tavana vurdu. Karım bunu ne kadar çok istediğimi sikimden anlamış olmalı ki “oooo beyefendi çok hoşunuza gitti galiba?” diye imalı sordu. Bunu gizleyemezdim. Hayır desem bile herşey gün gibi ortadaydı. İçimde hem pişmanlık hem zevki yaşıyordum fakat her zaman olduğu gibi zevk ağır basıyordu. Aslında ben karımı başkasının sikmesinden zevk almıyordum, karımın sinsiliği ve beni kullanması hoşuma gidiyordu anlaşılan. “Evet çok hoşuma gitti” dedim. “Eeee arayalımda gelsin bari” dediği anda “Telefon numarası varmı?” diye sordum. “Olmasa arayalım demezdim herhalde. Bende esk**en kalma numarası vardı. Geçenlerde sen kafama onu sokunca telefonunu çaldırdım ve onun sesini duyunca kapattım.” dediği anda kızsam mı, takdir mi etsem bilemedim. “Ne diyorsun arayım mı?” diye sorduğunda ısrarından çok istediğini anladım. “Git ara hadi ama eve çağırma sakın” dedim. “Ne yapayım ya?” “Sadece telefonda konuşun işte” dedim. “Vay adi adam bende şimdi gidip onu arayıp telefonda çatır çatır sikişmezmiyim” diyerek yataktan fırladı. Kalbim duracaktı sanki. Gül gibi karım gidiyor ve telefonda eski sevgilisi ile seks yapacaktı. Bende onları dinleyip elimi sikecektim öyle mi? Ne yapıyordum ben. Bana bir dur diyen olsa keşke. Ama artık ok yaydan fırlamıştı. Karımla bu kadar yüz göz olduktan sonra onun üzerinde söz sahibi olamazdım. Artık hiçbirşey eski günlerdeki gibi olamazdı. Bazı şeyleri yaşamıştık ve hiç yaşanmamış farzedemezdik. Hem şimdi onu engellesem bile artık kafasına sokmuştum. Ne yapar eder Murat’la beni aldatırdı. Hem o değilmiydi geçenlerde Murat’ı arayıp sesini duyunca kapatan. Yarın ben evde yokken arar ve bu sefer kapatmaz konuşurdu. En azından bu şekilde olunca herşeyden haberim oluyordu. Bu da bir züğürt tesellisiydi işte. Bunlar anlık düşüncelerimdi. Karımın peşinden alelacele kalkarak gittim. Numaraları çevirdi ve son numaraya geldiği anda bana tekrar sordu “Arıyorum bak, sonra pişman olma?” dedi. “Dur arama!” dedim. Yüzüme kızgın bir ifade ile baktı. “Vazgeçtim canım arama. Buna daha hazır değilim galiba” dedim. Ahizeyi yerine koydu ve hışımla söylenerek yatak odasına gitti. Bende hemen ardından gittim. Yatağa oturmuş bekliyordu. Hiçbir şey demeden hemen bacaklarının arasına girdim ve siyah donunu yana sıyırarak amını emmeye başladım. Sırt üstü uzandı ve saçlarımdan çekip beni amına bastırarak “Ne zaman hazır olursun?” dedi. Artık olaylar benim istememden çıkmış karımın isteği haline dönüşmeye başlamıştı. Fakat o hala sanki ben istiyormuşum ve bu beni çok memnun edecekmiş te, benim için fedakarlık yapıyormuş gibi davranışlarını sürdürüyordu. Bir yandan da sürekli bana bunu hatırlatıp, beni tahrik etmeye çalışarak bu zamanın bir an evvel gelmesine zemin hazırlıyordu. Ama unuttuğu bir şey vardı. O kurttu ben ise tilki…Ama onun bu davranışı beni çok tahrik ediyordu. Sikim yine kazık gibi olmuştu. Dil darbelerim amının en hassas yerlerini döverken sikimde havayı sikiyordu. Karım gözleri kapalı bir şekilde yine hayal dünyasına dalmıştı. Ben onu yalarken o da inliyor “oooh Murat’ım, sevgilim sabret sevgilim az kaldı. Yakında siktireceğim kendimi sana. Bütün deliklerimi senin koca yarağının hizmetine vereceğim sevgilim, hemde çok yakında” diye söyleniyordu. İş yine zıvanadan çıkıyordu işte. Karım konuştukça benimde iştahım kabarıyor, o güzel deliklerine sondaj yapıyordum. “Siktireceğim sana Murat’ım, kocam istesede istemesede siktireceğim sana kendimi” dediği anda “git ara hadi” dedim. Faltaşı gibi açılmış gözleriyle bana bakarak “bu sefer geri dönmem bilmiş ol” diyerek hışımla fırladı. Kalkmış sikimle peşinden gittim. Kendinden emin, kesin bir kararlılıkla numaraları çevirdi.Ellerinin ve ayaklarının titrediğini farkettim. Bir yandanda karşı tarafın telefonu açmaması için içimden bildiğim bütün duaları okudum. Karımın ince beline kollarımı doladım. Bende merakla kulağımı ahizeye yaklaştırdım. “Alo” karım da bir tedirginlik bir heyecan. “Alo” diyen Murat’ın ta kendisiydi. Karım bir iki kez yutkunduktan sonra zorlada olsa bir “Alo” koyverdi. Karşısındaki kadın sesini alan Murat daha kibar bir şekilde “Buyrun hanımefendi, kimi aramıştınız?” diye konuşmasını sürdürdü. “Beni tanıdın mı?” “Afedersiniz tanıyamadım, kimsiniz?” “Feyza”… Elbetteki karşıdan şaşırmayla karışık ılımlı bir tepki ve sohbet koyulaştı. Karım karşıdan aldığı ılımlı tepkinin de etkisi ile daha rahat ve sakin hareket etmeye başladı.Uzun bir muhabbet ve eski günleri yadetmeden sonra konu eşimin yaklaşımıyla yavaş yavaş cinselliğe kaydı. Murat eşimin evli olduğunu biliyordu. Kendisi 29 yaşındaydı ve hala bekardı. Murat eşime “yalnızmısın?” diye sorduğunda eşim “Hayır kocam var yanımda” diye cevap verdi. Bunu bir çırpıda söylemiş ve inanın bende en az Murat kadar şaşırmıştım. Murat şaşkınlık ve heyecanla sadece “Şaka yapıyorsun” dedi. Karım “Hayır şaka değil, şu anda kalkmış sikiyle yanımda duruyor. İstersen telefonu vereyim tanışın” dedi. Telefonu bana uzattı, ne yapacağımı bilemedim. Benim heyecanım onların ikisinin heyecanının toplamına eşitti. Telefonu aldım ve mahcubiyet ve utangaçlıkla bir “merhaba” deyiverdim. Murat’ta kısa ve net “merhaba, nasılsınız?” dedi. Karım iyice bana sokulmuş eliyle sikimi sıvazlıyordu. “Teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız?” diye sordum ve lafı fazla uzatmadan telefonu Feyza’ya uzattım. Feyza “İnandın mı aşkım?” diye sordu. Murat “Evet ama nasıl olur?” diye bir açıklama istedi. Karım baştan sona herşeyi tane tane anlattı. Benim cinsel zevklerimden bahsetti ve kendisinin de buna en uygun kişinin esk**en beri çok arzuladığı Murat’ın olduğunu söyledi. Artık olaylar şekillenmişti. Murat karımın ne istediğini biliyordu. Ve vakit kaybetmeden telefonda seks yapmaya birbirlerini azdırmaya başladılar. Karım bulunduğu yere oturdu. Zaten üzerinde siyah bir külottan başka bir şey yoktu. Murat’la telefonda am-göt-sik muhabbeti almış başını giderken bende onun amcığını büyük bir iştah ile yalıyordum. Karım kısa sürede birkaç kez orgazmı yaşamıştı ve mutluluktan uçuyordu. Bana yapmadıklarını telefonda Murat’a yapıyor, onu yalıyor, emiyor, yasak falan dinlemiyordu. O gece hepimiz birkaç defa boşalmış belki ben hariç herkes mutluydu. Seks hayatımız bir hayli renklenmişti. Benim istediğimde bu değilmiydi zaten. Hala soruyorum kendime. Gerçekten ben bunu istemişmiydim? Telefonu kapattıktan sonra karıma içimdeki korkularımdan bahsettim. Onu çok sevdiğimi, ne olursa olsun onu kaybetmek istemediğimi, benim haberim olmadan asla Murat’la konuşmamasını falan tembihledim. Bana söz verdi ve asla habersiz bir şey yapmayacağını, ne olursa olsun ona güvenmemi istedi benden. “Sana güveniyorum canım” derken bu kelimenin içimden gelmediğini, sadece laf olsun diye söylediğimi hissettim. Ertesi gün… Aldığımız zevkin boyutundan bir türlü dinginleşememiştik. Ve elbette ki yine sevişmeye başladık. İkimizde ihtirasın en güçlü rüzgarının ortasında savruluyorduk. Karımın azgınlığının sebebi elbetteki ben değildim. Artık benim yerimin neresi olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Hatırlatmamı isteyenler varsa söylüyorum karımın iki bacağının ortasında onu yalamakla meşgulüm. Eşim “Oooh Alper, dün telefonda Murat beni ne güzel sikti. Kalın ve damarlı bir siki varmış. Onu içime almayı ne çok istiyorum bir bilsen. Şimdi gelsede beni burada sikse ne iyi olurdu.” dediği anda bunun bir fantezi olmadığını, isteklerini dile getirdiğini biliyordum. Söyleyecek bir söz bulamıyordum. Fakat ben konuşmasam bile söylediklerinin arkasından amına, götüne attığım dil darbeleri çok şeyi anlatıyor olmalıydı. Ve karımın elindeki sikimin zonklamaları, sikimin başında biriken damlalar zaten benim yerime konuşuyordu. Karımın aldığı zevkin boyutuda bitmek tükenmek bilmeyen, ağzımın içine doldurduğum kadınlık sıvılarıydı. Artık atı alan Üsküdar’ı geçmişti ve bu saatten sonra dön demek mantıksızlıktan başka bir şey değildi. Murat sikecekti karımı. Hemde benim isteğimle, benim gözümün önünde, benim yapamadıklarımı karıma yapacaktı bunu biliyordum. Feyza altımda bir dansöz gibi kalçalarını sallarken “Hadi Muratı’ım gel sik beni. O kalın yarağını sok içime. Kocamın sikemediği amcığımı sikte görsün” diye nefes nefese söyleniyordu. Elindeki sikim tekrar zonklamaya başladı. Neredeyse boşalacaktım. Gözlerini açıp bana bakarak “Murat beni sikerken seyretmek hoşuna gidermiydi?” diye sordu. “Bilmem ki” diye cevap verdim. “Sikin öyle demiyor ama?” diye tekrar sorduğunda “Anladığın şeyleri duymak hoşuna gidiyorsa eğer bilki evet” deyiverdim. “O zaman çağıralım da gelsin. O beni siksin sende seyret ve 31 çek.” diyerek güldü. Ne istediğimi biliyordu. Ve bunu bugün olmasa bile bir gün kabul edeceğimin farkındaydı. “hadi git ara Onu” dediğim anda canına minnet bir şekilde telefona koşarak gitti. “Çağırmamı istermisin kocacığım?” dediği anda “hayır” diyebildim sadece. Konuya hemen girmişler ve hepimiz yerimizi almıştık. Karım tamamen azmış “Sik sevgilim, ooooh evet, götümü sikmek istermisin?, götüme patlamak istermisin? Boşal aşkım, fışkırt içime, eveeet evet” diyerek hem beni hem Murat’ı azdırıyordu. Ben karımın amını yalarken karım Murat’a “Yarın akşam bize gel ve bunları yaşayalım” dedi. Ben çok şaşırmış, itiraz etmek istemiştim fakat hislerim karşı koyamıyordu. Hesapta bu yoktu! Belki de vardı… Bir yandan da benim saçlarımı okşuyor onay bekliyor gibiydi. Sesimi çıkarmadığımı görünce adresi vererek, saat 22:00 da onu beklediğini söyledi ve telefonu kapattı. Sonra bana “kızmadın değil mi kocacığım?” diye sordu. Kızsam sanki umurunda olurmuydu. Kendi kişiliğimi kaybetmiştim artık ve söz hakkım yoktu. Karım yerinden kalkarak beni sikimden tuttu ve çekerek yatak odasına götürdü. Büyük bir şehvet ve arzu ile sevişmeye başladık. “Görmek istediğin herşeyi yarın göreceksin, madem bu sana zevk veriyor al işte bende senin zevk alabilmen için elimden geleni yapıyorum, istediğin bu değilmiydi?” dedi ve beni kendi silahımla vurmaya çalıştı. Benim olan tek şeyi o gece büyük bir ihtirasla siktim. Ne yazık ki onu yarın başka biriyle paylaşacaktım. Cumartesi…Bu gün işyerimde bütün gün sikim havada gezdim. Akşam olacakları düşündükçe yerimde duramıyor, karışık duygular yaşıyordum. Ağlasam mı, gülsem mi bilmiyordum. Bazen umursamaz davranmaya çalışıyor “Amaaaan ne olacaksa olsun” diyorum hemen ardından aslında ne kadar umursadığımın farkına varıyorum. Bu benim hayatımdı ve ben hayatımın içinde olan şeyleri umursamazlıktan gelemezdim. Sadece 5 saat kalmıştı. Eşimi aradım ve birşeylere ihtiyacı olup olmadığını sordum. Sesinden ne kadar mutlu olduğu belli oluyordu. Karımın böylesine rahat olacağını, bir orospu gibi davranıp kendisini başkalarına siktireceğine bana trilyon verseler kabul ettiremezlerdi. Oysa ki eşim elden bedavaya gidiyordu. Hatta Murat karımı siksin diye nerdeyse üste para bile verecektik

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Gözümün Önünde Yaraklar Uçuşuyordu!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Gözümün Önünde Yaraklar Uçuşuyordu!
Gözümün Önünde Yaraklar Uçuşuyordu! (Şeyma 26 Y., Sakarya)

Kocam bana, Madem bana destek olmuyorsun git evimden! diyeli iki ay oldu. Önce, İş kuracağım! diye okul arkadaşına, sonra Çiftlikbanka (evet o kadar salak), sonra sanal paradan zengin olma işine ve şimdi de Keçiçiftliği işine toplamda yüzbinleri bulan para yatırdı. Beş parasız bir erkekle evlenen asıl salak ben olduğum için de önce tüm birikimlerim ve düğün takılarımız sıfırlandı. Ailelerimizden yüzbinden fazla borç aldık ve binlerce lira esnaf borcunu da kredi kartları ile döndürmeye çalışıyorum. İki aydır yüzünü görmememe ve masrafım olmadan annemler ile yaşamama rağmen halen tüm maaşım ondan kalan borçlara gidiyor. Daha ne destek olacaktım it herife?

Son ümit eski çalıştığım okulun sahibine gittim, ellisinde muhafazakar bir adam. Mezun olur olmaz babam sayesinde bana iş vermiş, sonra okulu başkasına satmıştı. Acil ihtiyacım 5.000 TL. Bir sürü surat yaptı, Benim de param yok… Niye o serseri ile evlendin ki?… Yarına bir 3.000 hazır ederim, gel! dedi. Utancımdan yerin dibine geçtim, yanında oturan tanımadığım sakallı yetmişinde babası bile öğütler verdi mıymıntı mıymıntı.

Ertesi gün kapıda duran yeni BMW sine küfür ederek yanına gittim. Parayı zarfa koymuş, yine bir sürü öğüt, Hazıra alışmak kolaydır, borç çabuk birikir, ne zaman vadesi gelir anlamazsın! dedi. Bir 10 güne öderim, maaş alacağım… dedim. Bak sana abi nasihatı, başkasından borç alma, güzel kadınsın, dul sayılırsın, kötü kötü şeyler isterler! dedi orospu çocuğu. Yutkundum, başım döndü, Ne diyorsunuz Muzaffer Bey? Bu nasıl laf? deyip, zarfı bıraktım. Tekrar zarfı alıp elime tutuşturdu. Yanlış anladın, ben abinim, uyarayım dedim! dedi. Kapının önünde yoldan geçenlere aldırmadan ağlamaya başladım ve o an ayrılmaya karar verdim kocamdan.

Çalıştığım okulun yaz tatiline girmesini fırsat bilip, üniversiteden karı koca arkadaşım ve okuldan bir başka bayan öğretmen arkadaşım Ayşen ile atladık ablamın yazlığına geldik. Ablam, Bir ay ev senin! demişti. Ablamın durumu daha karışık, eniştem, yani eski eniştem yarı Adapazarında, yarı Kuşadasındaki otellerinde. Ablamla ayrılmalarına rağmen ona sağladığı lüks hayat, iki çocuklarının özel günlerinde bir araya gelmeleri devam etmekte. Buralarda görmeye alışkın olmadığımız bir eski eş ilişkisi. Kuşadasındaki evde ablamın yatak odasında hala eşyaları var eniştenin. Boşanmalarına rağmen karı koca ilişkileri sürüyor mu bilmiyorum.

Evli arkadaşların izni beş altı gün, sonra biz Ayşen ile kız kıza bir iki gün daha takılacağız. Sonrasındaki yalnız günlerim için de bir çanta kitabım var, zaten yeğenler de atlar gelir, oyalanırım. Yazlık eniştenin otelin karşısı zaten. Geldiğimizi haber verince, Yemeklerinizi burada yiyeceksiniz! diye haber gönderdi. Bizim de canımıza minnet, üç kuruşun hesabını yapıyoruz zaten.

Akşam yemeğinde masamızı biz demeden donattılar, evli arkadaşlar ve arkadaşım Ayşen içti, ben alkol kullanmam. Bu her öğünde sürdü. Üçüncü veya dördüncü akşam evli arkadaşlar çok içti, adam karısını eve yatırmaya gidip dönecekti. Masada ben, kız arkadaşım Ayşen ve iki akşamdır Ayşen e yazan otelin müdürü kaldı. Otelin müdürü eski eniştemin talimatı ile bizimle ilgileniyor, ama çokça Ayşen ile ilgileniyordu. Karısını yatıran arkadaşımız da dönünce yeniden içki faslına başladılar. Otelin müdürü, Ayşen e, Gel diskoya geçelim! deyince kalkıp gittiler. Biz baş başa kaldık üniversiteden beri tanıdığım, ama pek samimi olmadığım herifle…

Saçma sapan muhabbetler sonrası kalktık. Tam eve girerken elimden tuttu, Çok güzel kadınsın, hayran kaldım denizde sana! dedi. Sağol, hadi odana sarhoş herif! dedim gülerek. Sarhoş değilim! diye üzerime eğildi, bir eli ile kalçamı sıktı. Ooo, taş gibi yanıyorsun değil mi dul kalınca, nasıl sertim bir bilsen! dedi. İtekledim sarhoş herifi. Odama girip kapımı kilitleyip ağladım yine. Bir hafta içinde ikinci taciz ve daha resmen dul bile değilim. Ne çok hayvan var ve nasıl iğrenç bir bakış açısı!

Ben yeğenimin odasında, onlar ise rahat etsinler diye ablamın odasında kalıyordu. Sabah nasıl evden kovsam, nasıl bir rezillik çıkar, benim başıma neler gelir sıkıntısı ile dönüp durdum yatakta. 10, 15 dakika sonra, Yapma, istemiyorum! sesi ile gözlerimi açtım. İki akşamdır bize duyurmadan seviştiklerini, ikisinin de sabah erkenden duşa girmelerinden anlamıştım. Ben istiyorum, hadi bak, nasıl kalktı sikim! dedi adam. Bana kaldırmıştı adi herif o siki. Kapıyı, camı kapatsaydın! dedi kadın. Yoklar evde, discoya gittiler! dedi adam. Bağıra bağıra söyledi bunları. Bağıra bağıra da sevişmeye başladılar.

Açık camlarından ve kapılarından çığlıkları, yatak gıcırtıları, Yavaş, canımı yakıyorsun, ne oldu sana böyle, çok sertsin bu gece! inlemeleri odamı doldurdu. Bacaklarını aç orospu, kaldır şu götünü biraz! gibi pozisyon değişikliklerini bile duyurdu bana it. Önce kadın, Dur artık, yeter! diyerek, sonrasında adam öküz gibi böğürerek boşaldı.

Sabaha karşı kocam ile seviştiğim rüyalar görerek uyandım. Soğuk duşa altında gece nemlenmiş çamaşırlarımı yıkadım. Herifi görünce ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemeden otele kahvaltıya tek başıma indim. Bir haftadır ortalarda olmayan eniştem bitti yanımda, ihtiyacım olan son şey. Onu da tersleyerek kahvaltımı yarıda bırakıp kalktım.

Arkamdan, Baldız… diye seslendi. Baldız deme bana, sen eniştem değilsin! dedim. Tamam tamam, değilim, ama yine uyarayım. Bugün daha uzun bir etek giy, birisi çok morartmış bacağını! deyip, çirkin bir kahkaha atıp su bardağı ile şerefe yaptı. Çantam ile bacağımı örtüp kendimi eve attım. Kalçamda ve altında iki kocaman el büyüklüğünde kızarıklık. Hayvan herifin iki yerimi sıktığını fark edememişim. Telefonum çaldı, arayan o hayvan herifin karısı. Şeyma cım, kocamın ani bir işi çıkmış, sabah ilk otobüs için çıktık evden, sen yoktun… dedi kadın. Bir sürü teşekkür filan. Yüzü olmadığından kaçıyor karaktersiz herif…

Ayşen öğlene doğru kalktı, gece dörtte gelmişler diskodan. Bakışlarımdan anladı ne soracağımı. Yok, bir şey olmadı. Asılmadı hiç! dedi. Ayşene, Bugün ben evden çıkmayacağım, iyi değilim! bahanesi ile ablamın odasını toplamaya girdim. Hayvan herifle karısının dün gece seviştikleri örtüleri makineye attım, çöpleri boşalttım. Çöpte bir boş prezervatif kutusu, tekrar dün geceyi hatırlattı. Bu sefer tacizden çok sabah gördüğüm rüya aklıma geldi, aylardır sevişmemiş, 26 yaşında bir kadınım. Uzun süredir ilk defa yalnızım bir evde, elim göğüslerime gitti sonra vazgeçtim. Bütün gün TV seyrettim, gece erkenden de yattım.

Saat 02:00 gibi dış kapının açılma sesine uyandım. Evde erkek kalmadığından oda kapım sonuna kadar açık. Aşağıda bir kıkırdama. Ayşenin, Hemen gideceksin ama, Şeyma uyanmasın! diyen sesi geldi. Tamam tamam, sadece tuvalete girip gidiyorum! dedi otelin müdürü. Sarhoş kafası ne güzel, herif karşıdaki otelin müdür odasında kalıyor zaten.

Aşağıdaki salondan çok geçmeden sevişme sesleri gelmeye başladı zaten. İki gece üst üste, canlı sevişme dinliyordum. Yapma lütfen, sen evlisin! dedi Ayşen. Demek o yüzden otele götürememiş Ayşen i otel müdürü. Çok güzel bir kadınsın… dedi. Arada sesleri kesildi. Sonra, Ooo, göğüslerin çok güzel! dedi. Sonra duyduğum, Ayşen in, Yavaş lütfen, canım yandı! sesleri ve inlemeleri. Sessiz sakin ev kızı, başarısız bir söz tecrübesi olan Ayşen, şimdi kendinden 10 yaş büyük bir erkeğin altında.

– Eğil şu koltuğa!

– Ahhh, ahh, ne soktun öyle?

– Daracıksın!

Hızlı hızlı iki vücudun birbirine çarpma sesleri sürdü bir süre daha…

– Gel üstüme otur!

– Büyükmüş bu! (İlk defa gördü demek amına giren yarağı bizim Ayşen.)

Yine sesler kesildi ve yavaş yavaş inlemeler yükseldi. Arada tokatlama gibi sesler geldi. Her tokatlama sesi sonrasında da Ayşenin kısık çığlıkları.

– Parçaladın beni, yeter, çok büyük bu!

– Sabah akşam sikecem dar amcığını!

Dün geceki taciz, beni düşünerek kaldırdığı sikini karısına sokan sevimsiz herifin suratı ve üst üste iki gece dinlediğim sevişme sesleri. Göğüs uçlarım yanıyor geceliğime değdikçe. Şurada yıllardır yapmadığım bir şeyi yapıp kendimi mi okşasam? Aşağıdaki çığlıklar yükseldi, şu an ikisi de hiç bir şeyi umursamıyor belli ki. Yataktan doğrulup yarısı görünen aşağıdaki kanepeye doğru bir göz attım. Ayşenin sırtı dönük, otel müdürünün üstünde kıvranmaya devam etmekte. Küçük kalçaları ve müdürün kıllı kalın bacakları gözüküyor sadece. Elleri Ayşenin kalçalarında. Görünmekten korkup yatağa girdikten kısa süre sonra sesleri, uzayan ve gittikçe kısılan inlemeler ile sona erdi…

Sabah yine, gözümün önünde uçuşan yarakların rüyasını görerek uyandım. Önü ıslanmış çamaşırımı çıkartıp, mayomu giyip kendimi otelin plajına attım. Ayşen halen uyuyordu. Soğuk deniz kendime getirdi, havluya sarınıp kumsala uzandım. Tek başına sahilde takılan bir kadına sadece çevredeki Türk erkekleri atmaca gibi baktı. Otelin sahibi olan eski eniştem yanıma gelince ise hepsi ürküp göz tacizini de bıraktı.

– Sevgilin nerede? diye takıldı eniştem.

– Yok kimse ya, bir yere çarptım galiba…

– Tamam şaka yapmıştım kızma, söylemem kocana. Geçmiş zaten! deyip kalçalarıma baktı.

– Halen evli misin o dallamayla?

– Sayılmaz!

– Bak herkes sana bakıyor, ablan gelene kadar tadını çıkar tatilin. Benden laf çıkmaz…

– Git başımdan lütfen, ben öyle kadınlardan mıyım? dememe bozuldu.

– Bu ukalalığın çekilmez bilesin, iki laf konuşulmuyor seninle!

– Konuşma o zaman!

Sen bilirsin kızım. Güzel kadınsın, ziyan olma dedik. İki güler yüz, her sorununu çözer aslında! dedi. Sonra da gevrek gevrek gülerek, Maddi manevi rahatlasan sinirin de kalmaz! diye ekledi.

Yine sinirimi tepeme çıkardı adi herif, kalkıp gitmesini seyrettim. Büyük ihtimal boşboğaz ablam, kocamın yarattığı borçları ödememi anlatmıştır. Gidip bardaki iki barmen ve iki turist ile konuştu. Turistler bana dönüp kadeh kaldırdı, tepki vermedim. Yine sinir bozucu bir şekilde bana uzaktan el sallayıp, Bu akşam İstanbul a dönüyorum! diye seslendi.

Akşam yemeğinden sonra Ayşen ile otururken, önce otel müdürü, sonra orta yaşlı bir İngiliz geldi masaya. Her sene burada tatil yapar, bizim patronun arkadaşıdır… diye tanıştırdı otel müdürü. Yarım yamalak İngilizcem ile anladığım, bugün eski eniştem ile barda konuşanlardan biri imiş.

Ayşen kulağıma eğilip,

– Aramızda kalsın, biz dün gece beraberdik! dedi.

– Duydum! deyince kız kıza kahkaha attık.

– Bu gece de gelmek istiyor, sorun olmaz değil mi?

– Rahat ol! dedim.

Onlar içkileri götürürken İngiliz bana da içki sordu. İçmem! deyince, Wine? (şarap) diye sordu. Okey! dedim. Bir kadeh şarap günlerdir ilk defa sakinleştirdi. Diskoya geçelim! tekliflerine hayır demedim. Karanlık en arka köşede yüksek masada ayakta idik. Otel müdürü Ayşen ile sarmaş dolaş iken, İngiliz elinde bir bardak ile geldi. No alkol! dedim. Söylediklerini otel müdürü çevirdi. Az alkollü, enerji içecekli bir kokteyl imiş. Tadı çok şekerli geldi. Neredeyse hiç alkol tadı almadım.

Üst üste iki taneyi bitirdiğimde, Ayşen önden, otel müdürü arkadan, ayrı ayrı uzaklaşıyordu. 40 yaşındaki İngiliz ise yanıma iyice sokulmuş, garsona birer tane daha işareti yapıyordu. Sıcak nefesi kulağıma bir şeyler söylüyor, çok azını anlıyordum. Benden bir 10 santim falan uzun, 1.80 civarında, hafif göbekli, sarışın, sıradan bir İngiliz tipi.

Şarap üstüne içtiklerim başımı döndürdü iyice. Parmağımdaki yüzüğü gösterip bir şeyler söyledi yine. Yarım yamalak İngilizcem ile zar zor evli olmadığımı anlattım. Diskodaki kısa gösteri başladığında bir kadeh daha içiyordum ve onun eli de belimde idi. Hayatımda kocam dışında bir erkek ile ilk defa bu kadar yakın olmama aldırmadan duruyordum. Alkol nerede olduğumu unutturmuştu. Çalan müziğe eşlik eder gibi eli belimde gezdi, sonra arkama geçti ve önünü kalçama dayayıp dans etmeye başladı. Elleri önden belime sarılmış halde ayakta sağa sola sallandık. Kısa sürede aramızda mesafe kalmadı ve sertliği kalçama batmaya başladı. Ayşenin, Çok büyük! sözleri geldi aklıma, bunun ki ne kadardır acaba diye düşündüm. Ne tepki vereceğimi bilemedim. Niye aklıma hemen yarağı geldi ki, bugün tanıdığım bir yabancı ile mi yatacağım? Durdum sadece.

Eğilip ensemi öptü. Daha bir iki gün önce şerefsizin sıktığı yerler üzerinde gezindi eli. Altımdaki keten etek biraz diz üstü, hafif çekiştirerek elini çıplak bacağımdan yukarılara getirdi. Gösteri bitti bu sırada, ışıklar açıldı. En arka masadayız, ama ayrıldı arkamdan. Elimden tuttu, yürümeye başladık. Odalara giden karanlık yola girer girmez durdu ve eğilip öptü. Nedendir bilmiyorum, dilim ile karşılık verdim. Üzerimdeki hafif dekolteli gömleğin bir düğmesini açtı dudaklarımdan ayrılmadan. Boynuma indi. Söylediklerinden yakaladıklarım, güzelliğim ve bir iki Fuck kelimesi.

El ele müstakil tek katlı ev şeklindeki otelin en pahalı odalarından birine kadar gittik. Adam beni sikmeye götürüyordu ve ben bir rüyada gibi peşi sıra sürükleniyordum. Alkolden uzak durmalıydım. Odaya girer girmez beni bir koridordan geçirip tuvalete girdi. Soktuğu oda dev gibi, ayrıca deniz manzaralı bir terası var. Ortada kocaman beş kişiyi alacak bir yatak ve bir oturma takımı. Gitmem lazım, ama kıpırdayamıyorum. Gidip yatağın köşesine oturup aylardır çantamda taşıdığım ama içmediğim sigarayı yakıp güç toplamaya çalıştım. Tuvaletten çıkınca gideceğim.

Belinde bir havlu ile çıktı tuvaletten, yatağın kenarına bir tane prezervatif bıraktı. Hafif göbekli, kalın vücutlu bir adam. Geldi önüme dikilip bir şeyler söyledi. Hareketsiz durunca eğilip gömleğimin kalan bir iki düğmesini daha açtı ve çıkardı. Şimdi sütyen ile karşısında oturuyordum. Ayaklarım uyuşmuş, kalkıp gidecek gücüm yok. Eğildi, dudaklarımız birleşti yine, bir eli göğsümü sıktı. Çok özlemiş bir erkek elini göğüslerim de. Büyük ve güzel! dedi, bunu anladım.

Ben gideyim artık! dedim, anlamadı tabii ki. Sütyenimin askılarını aşağıya indirdi ve göğüslerimi ortaya çıkarmaya çalıştı. Göğüslerimin gövdesini bile kavraması aylardır erkeksiz bedenimi titretti. Beklemediğim bir şey yapıp belindeki havluyu çekti. Yarı kalkmış sünnetsiz siki burnumun ucunda sallandı. Söylediklerini anlamasam bile kökünden tutup dudaklarıma çarpması ile ne istediğini anladım. Aklım ve vücudum bir savaş halinde iken, herifin sünnetsiz ince sikini ağzıma sokmaya çalışması ile ne yapacağımı bilemez halde bekledim.

Biraz daha sürttü sikini dudaklarıma. Açmadım ağzımı. Yabancı dilde bile olsa hoşnutsuzca söylendiğini anladım. Beni yatağa itekleyip çıplak vücudu ile üstüme tırmandı. Dudaklarına karşılık vermek istemesem bile dilinin ağzımda olmasından rahatsız olmadım. Dilimin de onun ağzına girmeye çalıştığını fark ettim. Sütyenim, eteğim, çamaşırım peş peşe çıktı. Acelesi varmış gibi yatağın kenarına uzandı bir prezervatifi açıp sikine taktı. Altında misyoner pozisyonunda yatarken biraz göğüslerimi sıktı. Boynumu öptü. Bunu bile özlemişim. Ellerim ile boynuna sarıldım. Ağırlığı ile göğüslerim ezildi. Sıcak bir erkek tenine değen göğüs uçlarım yandı.

Amımın girişinde prezervatifin ince ucunu hissettim. Bacaklarımı biraz daha araladım, içime zorlanmadan yavaşça kaydı. Çok ıslak değildim, ama prezervatifin yardımı ile ince siki kolayca yerleşti amıma. Kocamınkinden ince sikinin sertliği bile özlediğim duyguları tekrar yaşatmaya yetmişti. İçimde sertçe ve küfür ederek gidip gelirken sadece boynumu emiyor, bense boynuna sarılmış hareketsiz duruyordum. Kocam kadar iyi değildi sevişme konusunda, ama ben çok açtım. Karnım karıncalanıyordu bile.

Boynumdan ayrılıp göğüslerimi sıkmaya başladı. Sert ve canımı yakıyordu. Kısa sürede onu da bıraktı. Boynumu acıtarak emmeye devam etti ve öne doğru bir iki hamle yaptı, tüm ağırlığını üstüme vererek boşaldı. Daha yeni havaya giriyordum ve içime gireli bir dakika bile olmamıştı.

Üzerimden kısa sürede yana devrildi. Banyoya girmek için kalktı. Elim, içime dölü geldi mi diye kontrol etmek için amıma gitti. Kontrol için dolaşan parmağım bızırıma değince bacaklarım kasıldı. İki parmağım ile dolaştım çevresini. Yıllar önce küvete yatıp yattığım gibi sol elim büyümüş sol meme ucuma gitti. İki parmağım ise önce bızırıma, sonra içime. İngilizin yarım bıraktığı işi tamamlamam o kadar kısa sürdü ki, ben bile şaştım. Ayşenin otel müdürünün siki üzerinde zıpladığı görüntüler gözümün önünde, iki parmağımı derinliklerimde sıkıştırdım. Aylar sonra gelen orgazm ile yatağa yaydım kendimi…

Göğüslerimi öpmesi ile gözlerimi açtım. Üzerinde bir bornoz vardı. Bana da bir tane uzattı. Kalktım yerden kıyafetlerimi toplayıp duşa girdim. Giyinirken, Çantanı bulamıyorum? diye anlamsız bir soru sordu, sonra, Okey, buldum! diye sustu…

Yarı sarhoş savrularak eve döndüm. Kapıda bir çift de erkek ayakkabısı, belli ki otel müdürü de Ayşenin odasında. Soyunup yatağa attım kendimi, cep telefonumu kontrol etmek için çantamı açtım. Çantam açılır açılmaz elime 4 adet 50 Pound para ve bir (İngiltere) telefon numarası yazılı kağıt geldi…

[Şeyma]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

film izle taksim escort mecidiyeköy escort bakırköy escort şişli escort ankara escort antep escort sex hikaye kocaeli escort kocaeli escort çankaya escort sex hikayeleri otele gelen escort Bahis sitesi ankara escort bahçeşehir escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com kuşadası escort bayan şişli escort ensest hikayeler Antalya escort kırklareli escort kırşehir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort manisa escort maraş escort mardin escort mersin escort Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya beşiktaş escort bakırköy escort sincan escort dikmen escort hurilerim.com escort antalya rus escort keçiören escort etlik escort porno porno görükle escort bayan Escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa otele gelen escort bursa escort bayan porno izle Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort gaziantep escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj